11. Ceza Dairesi 2019/4319 E. , 2019/6182 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 10.05.2019 tarihli ve 2019/3529 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 21.05.2019 tarihli ve KYB-2019/52841 sayılı ihbarname ile;
213 sayılı Vergi Usul Kanunu"na muhalefet suçundan sanık ..."un anılan Kanun"un 359/b (2 kez) ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 43/1-2. maddeleri gereğince 18 ay hapis ve 3 yıl 9 ay hapis (2 kez) cezaları ile cezalandırılmasına dair İstanbul Anadolu 63. Asliye Ceza Mahkemesinin 05/12/2018 tarihli ve 2017/546 esas, 2018/750 sayılı kararının,
"Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 05/05/2015 tarih ve 2014/8-145 esas, 2015/145 sayılı ilâmında belirtildiği üzere; Anayasamızın 141 ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 34, 230 ve 232. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının karşıoy da dahil olmak üzere gerekçeli olarak yazılması zorunlu olup, hüküm; başlık, sorun, gerekçe ve sonuç (hüküm) bölümlerinden oluşmalıdır. “Başlık” bölümünde, hükmü veren mahkemenin adı, mahkeme başkanının ve üyelerinin veya hakimin, Cumhuriyet savcısının ve zabıt katibinin, katılanın, mağdurun, vekilinin, kanuni temsilcisinin ve müdafiinin adı ve soyadı ile sanığın açık kimliği, beraat kararı dışında suçun işlendiği yer, tarih ve zaman dilimi, sanığın gözaltında veya tutuklu kaldığı tarih ve süre ile halen tutuklu olup olmadığı belirtilmeli, "sorun" bölümünde, iddia ve savunmada ileri sürülen görüşler ortaya konulmalı, "gerekçe" kısmında mevcut deliller tartışılıp değerlendirildikten sonra, hükme esas alınan ve reddedilen deliller belirlenmeli, delillerle sonuç arasındaki bağ üzerinde durularak, niçin bu sonuca ulaşıldığı anlatılmak suretiyle hukuki nitelendirmeye yer verilmeli ve sonuç bölümünde açıklanan uygulamaların dayanaklarına değinilmeli, "sonuç (hüküm)" kısmında ise 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 230 ve 232. maddeleri uyarınca aynı kanunun 223. maddesine göre verilen kararın ne olduğu, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 61 ve 62. maddelerinde belirlenen sıra ve esaslara göre uygulanan kanun maddeleri ve hükmolunan ceza miktarı, yine anılan kanunun 53 ve devamı maddelerine göre, cezaya mahkûmiyet yerine veya cezanın yanı sıra uygulanacak güvenlik tedbiri, cezanın ertelenmesine, hapis cezasının adli para cezasına veya tedbirlerden birine çevrilmesine veya ek güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına veya bu hususlara ilişkin taleplerin kabul veya reddine ait dayanaklar, kanun yollarına başvurma ve tazminat talep etme imkanının bulunup bulunmadığı, kanun yoluna başvurma mümkün ise kanun yolunun ne olduğu, şekli, süresi ve mercii tereddüte yer vermeyecek biçimde açıkça gösterilmesi gerektiği, sanık hakkında kurulan hükme esas alınan ve mahkemece ulaşılan kanaatin, sabit görülen fiilin belirtilmesi ve bu fiilin nitelendirilmesinin yapılması suretiyle infazı kabil bir hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, gerekçesiz olarak yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden” bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, bozulması istenilmiş olmakla,
Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
İncelenen dosya içeriğine göre kanun yararına bozma istemine atfen düzenlenen ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden, İstanbul Anadolu 63. Asliye Ceza Mahkemesi‘nin 05.12.2018 tarihli 2017/546 Esas ve 2018/750 Karar sayılı kararının 2013 ve 2014 takvim yıllarında sahte belge düzenleme suçundan 213 sayılı VUK‘nin 359/b ve TCK‘nin 43. maddesi uyarınca sanığın mahkûmiyetine ilişkin hükümler yönünden CMK"nin 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, hükümdeki diğer kısımların aynen yerinde bırakılmasına, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 12.09.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.