Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/3051
Karar No: 2018/6873
Karar Tarihi: 27.06.2018

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2017/3051 Esas 2018/6873 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2017/3051 E.  ,  2018/6873 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
    1-İşin niteliği bakımından temyiz tetkikatının murafaalı olarak yapılmasına HUMK.nun 438. ve İİK."nun 366. maddeleri hükümleri müsait bulunmadığından bu yoldaki isteğin reddi oybirliğiyle kararlaştırıldıktan sonra işin esası incelendi:
    2- Alacaklı tarafından borçlu aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinde, borçlu icra mahkemesine başvurusunda; hakkında yapılan takibe ilişkin ödeme emrinin, aynı konutta yaşamayan kızına tebliğ edildiğini ve bu tebligatın usulsüz olduğunu, tebligattan 21.08.2015 tarihinde haberdar olduğunu,ödeme emri tebliğinin 21.08.2015 tarihi olarak kabul edilmesini ileri sürüp, 24.08.2015 tarihinde borca ve imzaya itiraz ederek takibin iptalini, taşınmaz üzerinde ve icra dosyada başka hacizler varsa kaldırımasını talep etmiştir. Mahkemece takip konusu bononun kambiyo senedi özelliği taşımadığı gerekçesi ile İİK"nun 170/a maddesi gereğince takibin iptaline karar verilmiş, Dairemiz"in 08.03.2016 tarih 2015/29563 E. - 2016/6703 K. sayılı bozma ilamında; ödeme emri tebliğ işlemine yönelik şikayet konusunda inceleme yapılıp talaebin yerinde görülmesi halinde buna göre başvuru süresinde olursa işin esasının incelenmesi gerekirken tebligatın uslüne uygun olup olmadığı saptanmadan senette tanzim yerinin olmadığı gerekçesi ile sonuca gidilmesinin doğru olmadığı belirtilerek bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak 30.04.2015 tarihli tebligatın borçlu ile aynı konutta ikamet eden kızı ..."e tebliğ edildiği,borçlu kızıyla aynı evde ikamet etmediğini ileri sürse de kızının tebligatta borçlunun evinde hazır olduğunu, borçlunun kızı olması nedeniyle borçlunun itirazının hayatın olağan akışına aykırı olduğundan bahisle ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğüne ilişkin şikayetin reddine, buna göre diğer itirazların da süre yönünden reddine karar verilmiştir.Hüküm borçlu tarafından temyiz edilmiştir.
     7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun “Aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçiye tebligat” başlıklı 16. maddesinde; “Kendisine tebliğ yapılacak şahıs adresinde bulunmazsa tebliğ kendisi ile aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır” hükmü, Tebligat Kanunu"nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 25. maddesinde ise; “Kendisine tebligat yapılacak kişi adresinde bulunmazsa tebliğ, kendisi ile aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır” düzenlemesi yer almaktadır.
    Mevcut bu mevzuat karşısında, öncelikle kendisine tebliğ yapılacak şahsın adreste bulunmadığı tespit edilerek mazbataya yazılmalı, daha sonra aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine tebligat yapılmalıdır. Öte yandan Tebligat Kanunu"nun 22. maddesi gereğince muhatap yerine tebligat yapılan kişinin de tebellüğe ehil olduğunun mazbataya yazılması gerekmektedir.
    Somut olayda, borçluya yapılan ödeme emri tebliğine ilişkin tebliğ mazbatasının incelenmesinde; ödeme emrinin, 30.04.2015 tarihinde; “adreste muhatapla birlikte sürekli ikamet eden kızı olduğunu beyan eden ..."e tebliğ edildi.” açıklaması ile Tebligat Kanunu"nun 16. maddesine göre tebliğ edilmek istendiği anlaşılmaktadır. Tebliğ memurunca, anılan mevzuat gereği, ödeme emrinin muhatap borçlunun adreste bulunup bulunmadığı ve muhatap yerine tebliğ yapılan şahsın tebellüğe ehil olduğu tespit ve tevsik edilmeksizin  doğrudan aynı konutta muhatapla birlikte sürekli ikamete eden açıklaması ile kızına tebliğ edilmesi usulsüzdür.
    Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK"nun 16. maddesi  olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Bu durumda, aksine bir belge bulunmadığı sürece, muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi, tebliğ tarihi olarak kabul edilir.
    Şikayetçi, dilekçesinde, 21.08.2015 tarihinde takipten haberdar olduğunu belirtmiş olup, buna göre 24.08.2015 tarihinde icra mahkemesine yaptığı şikayet İİK"nun 16/1. maddesi gereğince süresindedir.
    O halde mahkemece, borçluya yapılan ödeme emri tebliğ işleminin  usulsüz olduğu gözetilerek, borçlunun usule aykırı tebliği öğrenme tarihi olarak beyan ettiği 24.08.2015 tarihinin ödeme emrinin tebliğ tarihi olarak kabul edilerek buna göre süresinde yapılan itirazlarının esası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
    SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.06.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi