Abaküs Yazılım
8. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/24208
Karar No: 2019/15738
Karar Tarihi: 25.12.2019

Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması - Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2019/24208 Esas 2019/15738 Karar Sayılı İlamı

8. Ceza Dairesi         2019/24208 E.  ,  2019/15738 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    Dairemizin 25.09.2019 gün ve 2019/11441 esas, 2019/11279 karar sayılı düzelterek onama kararı usul ve yasaya uygun bulunmakla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı yerinde görülmediğinden 6352 sayılı Kanunla 5271 sayılı Kanun"a eklenen 308/3. madde ve fıkrası hükmüne göre dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 25.12.2019 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

    KARŞI DÜŞÜNCE

    Sanık ... hakkında açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonunda yerel mahkemece sahte kredi kartı üretilmesi ve kullanmak suretiyle yarar sağlanması suçlarından TCK.nın 245/2, 43/1, 52/2, 245/3, 43/1, 52/2 maddeleri gereğince mahkumiyetine ilişkin hükmün 8. Ceza Dairesinin 25.09.2019 tarih ve 2019/11441 (E), 2019/11279 (K) sayı ile oyçokluğu ile onanmasına dair karara yönelik Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 30.10.2019 tarihli itirazının değişik gerekçe ile kabulü gerektiğinden sayın çoğunluğun itirazın reddi yönündeki görüşüne katılma olanağı olmamıştır.
    Uyuşmazlık konusu olayda, sanık ...’ün, ... ve ... adına düzenlenen sahte kimlik belgeleriyle banka şubesine başvuruda bulunarak daha önce bankada hesapları bulunmayan bu kişiler adına çıkarılmasını sağladığı kredi kartlarını kullanmak suretiyle yarar sağlamıştır.
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, sahte kart üretilmesi ve sahte oluşturulan bu kartın kullanılmak suretiyle yarar sağlanmasında, TCK.nın 245/3 maddesindeki sahte oluşturulan kredi kartını kullanmak suretiyle yarar sağlamayı kasteden sanık bakımından aynı maddenin ikinci fıkrasındaki suçun geçit suç niteliğinde olduğu, suçun bir bütün olarak TCK.nın 245/3. maddesindeki suçu oluşturacağı şeklindeki itirazı sonuç olarak doğru görülmektedir.
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 09.05.2017 tarih ve 2017/11-211 (E), 2017/259 (K) ve 2015/8-960 (E), 2019/467 (K) sayılı kararlarında da, sahte oluşturulan kartın kullanılmak suretiyle yarar sağlanması durumunda TCK.nın 245/2. maddesindeki suç geçit suç olarak kabul edilerek failin yalnızca TCK.nın 245/3. maddesi uyarınca cezalandırılması gerektiği kabul edilmiştir.
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı Yargıtay Ceza Genel Kurulunun yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararları doğrultusundadır.
    TCK.nın 245/2. maddesindeki, başkasının banka hesapları ile ilişkilendirilerek sahte kredi kartı üretilmesi suçunun, kredi kartının kullanılarak yarar sağlanması halinde geçit suç olarak kabulü gerektiği yönündeki görüşün maddenin düzenleme şekline ve ruhuna uygun olmadığı düşünülmektedir.
    TCK.nın 245/2. maddesi 5237 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği ilk halinde bulunmamaktadır. 5377 sayılı Kanun’un 27. maddesiyle ikinci fıkra olarak TCK.nın 245. maddesine eklenmiştir.
    TCK.nın 245/2. maddesi “Başkalarına ait banka hesaplarıyla ilişkilendirilerek sahte banka veya kredi kartı üreten, satan, devreden, satın alan veya kabul eden kişi üç yıldan yedi yıla kadar hapis ve onbin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır” şeklindedir.
    5377 sayılı Kanun’un 27. maddesinin gerekçesinde “Başkalarına ait banka hesapları ile ilişkilendirilerek üretilen sahte banka veya kredi kartlarının ticari amaçlı olarak piyasaya sürülmesi karşısında, bu fiilleri yaptırıma bağlamak amacıyla..” denilmek suretiyle TCK.nın 245. maddesinin ikinci fıkrasının sonradan maddeye eklenmesinin amacı açıkça belirtilmiştir.
    Gerek madde metninde, gerekse maddenin ikinci fıkrasının gerekçesinde açıkça vurgulandığı üzere TCK.nın 245/2. maddesindeki sahte banka veya kredi kartının başkalarının banka hesapları ile ilişkilendirilmek suretiyle üretilmesi halinde ikinci fıkradaki suç oluşacaktır.
    TCK.nın 245. maddesinin ikinci fıkrasının sonradan maddeye eklenmesinin temel amaç ve düşüncesi son yıllarda çokça görülen ve rastlanılan ve uygulamada “kopya kart”, “ikiz kart” diyerek adlandırılan mevcut banka hesabı ile ilişkilendirme sonucu oluşturulan ve yaygınlaşan fiillerin müeyyide altına alınmasıdır.
    Başkasının kimlik bilgileri ile ilk defa bankaya başvurularak kart çıkarılması halinde adına kart çıkarılan kişinin daha önce banka hesabı bulunmadığından ilişkilendirilmeden söz etmeye olanak yoktur. Bu sebeple, ilişkilendirme olmadan sahte kimlik belgeleri ile bankadan başkası adına kart çıkarılması durumunda kullanılan belgelerin niteliğine göre özel veya resmi belgede sahtecilik suçu, bu kartın kullanılması ve yarar sağlanması durumunda TCK.nın 245/3. maddesindeki suç oluşacaktır.
    Başka bir anlatımla, TCK.nın 245/2. maddesindeki suç, önceden mevcut bir hesap ile ilişkilendirme sonucu oluşturulan ve uygulamada “kopya kart”, “ikiz kart” diye adlandırılan kartları kapsamaktadır.
    Nitekim, 25.09.2019 tarihli karşı düşüncemizde “Banka ve kredi kartının tanımı, 5464 sayılı Banka veya Kredi Kartları Kanunu’nun 3 üncü maddesinde yapılmıştır. Banka kartı, mevduat hesabı veya özel cari hesapların kullanımı dahil bankacılık hizmetlerinden yararlanmayı sağlayan kartı,
    Kredi kartı, nakit kullanımı gerekmeksizin mal ve hizmet alımı veya nakit çekme olanağı sağlayan basılı kartı veya fiziki varlığı bulunmayan kart numarasını şeklinde, aynı maddenin (g) bendinde kart çıkaran kuruluş olarak da, banka kartı veya kredi kartı düzenleme yetkisini haiz bankalar ile diğer kuruluşlar olarak tanımlanmıştır.
    5464 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinde de kartlı sistem kurma, kart çıkarma, üye işyerleri ile anlaşma yapma, bilgi alışverişi, takas ve mahsuplaşma faaliyetleri için Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulundan izin almaları gerektiği ifade edilmiştir.
    Aynı Kanunun 37/2. maddesine göre de, kredi kartı veya üye işyeri sözleşmesinde veya eklerinde sahtecilik yapanlar veya sözleşme imzalamak amacıyla sahte belge ibraz edenler bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile mahkum edileceklerdir.
    5464 sayılı Kanunun 3, 4 ve diğer maddeleri birlikte değerlendirildiğinde banka veya kredi kartı çıkarmanın Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kuruluşunun izin verdiği banka veya kredi kuruluşlarına aittir.
    Banka ve kredi kartlarını ancak BDDK’dan izin alan kuruluşlar çıkartabileceklerdir.
    TCK.nun 245/2. maddesinde “Başkalarına ait banka hesaplarıyla ilişkilendirilerek sahte banka veya kredi kartı üreten, satan, devreden, satın alan veya kabul eden..” şeklinde tanımlanan suçun oluşumu için, sahte oluşturulan kartın başkalarına ait banka hesaplarıyla ilişkilendirilmesi gerekir.
    İlişkilendirmenin Türk Dil Kurumu’nun Türkçe Sözlük karşılığı “ilişkili duruma getirmek” olarak tanımlanmıştır.
    Burada önemli olan unsur, karta, başkasının hesap numarasını ve hesap bilgilerini aktararak kartın oluşturulmasıdır.
    Maddedeki, üretme, satma, devretme, satın alma, kabul etme şeklindeki seçenek hareketlerde fiilin ticari amaçla yapılmasını ifade etmektedir.
    Suçun oluşumu için öncelikle, ilgili kuruluşlarca izin alan banka ve kredi kurumlarınca gerçek veya tüzel kişi adına açılmış bir banka ve kredi kartı hesabı olmalıdır. Daha sonra da bu hesaba ilişkin bilgilerin bir şekilde kopyalanarak kartın üretilmesi ve maddedeki diğer seçenek hareketlerin gerçekleştirilmesi gerekecektir.
    Başka bir anlatımla, banka veya kredi kuruluşlarının yetkisinde bulunan banka veya kredi kartının yetkisiz olarak sahte oluşturulmasıdır.
    Sahte kimlik ve belgelerle, kart çıkarma yetkisine sahip bankalara başvurup o kişiler adına hesap oluşturulması ve bu hesaptan kart alınıp kullanılması hesapla ilişkilendirme bulunmadığından TCK.nun 245/2. maddesindeki suçu oluşturmayacaktır.
    Başkasına ait sahte kimlik veya kimlik bilgileri ile o kişi adına kart çıkarılması halinde, kart, kart çıkarmaya yetkili kuruluş tarafından düzenlenmekte ve doğrudan hiçbir ilişkilendirme olmadan çıkarılmış olması nedeniyle TCK.nun 245/2. maddesinin uygulanma olanağı bulunmayacaktır.
    Başkasına ait kimlik bilgileri ve belgeleri ile bankaya başvurup, kredi kartı sözleşmesi düzenlenmesi ve kredi kartının kullanılması durumunda fiil 5464 sayılı Kanunun 37/2. maddesindeki suçu ve kredi kartı sözleşmesi düzenlenmesi esnasında kullanılan belgelerin özelliğine göre TCK.nun 204, 207. maddelerindeki suçu oluşturacaktır.
    Diğer yandan TCK.nun 245/2. maddesinde düzenlenen suçun konusu sahte banka veya kredi kartıdır. Zincirleme suç hükümlerinin uygulanması için farklı zamanlarda birden fazla kart üretilmesi gerekmektedir. Sahte oluşturulan kartın dayanağını oluşturan belgelerin konusu sahte banka veya kredi kartı olan suç yönünden TCK.nun 43. maddesinin uygulanma olanağı yoktur. Ancak; sahtecilik suçu yönünden hüküm kurulması durumunda koşulları varsa zincirleme suç hükümleri uygulanabilecektir.” şeklindeki açıklama ile aynı hususlara vurgu yapılmıştır.
    Sonuç olarak, TCK.nın 245. maddesinin 2. fıkrası ile fıkra gerekçesinde açıkça söz edildiği üzere bu fıkradaki suçun oluşması için öncelikle başkasının bir banka hesabı bulunmalı ve bu hesap ile ilişkilendirilerek sahte kart (kopya kart-ikiz kart) üretilmelidir. Başkasının banka hesabı olmadan, kişilerin kimlik belge veya bilgileri kullanılmak suretiyle bankaya başvurularak kart çıkarılması durumunda, başkasının hesabı ile ilişkilendirme olmadığından TCK.nın 245. maddesinin ikinci fıkrasındaki suç oluşmayacaktır. Ancak, kullanılan belgelerin niteliğine göre özel veya resmi belgede sahtecilik suçu oluşabilecektir.
    TCK.nın 245. maddenin üçüncü fıkrasında ise “sahte oluşturulan veya üzerinde sahtecilik yapılan bir banka veya kredi kartını kullanmak suretiyle kendisine veya başkasına yarar sağlayan kişi ...” denilmek suretiyle ister hesapla ilişkilendirme sonucu ister ilişkilendirme olmaksızın sahte oluşturulan kartın kullanılması ve yarar sağlanması durumunda maddenin 3. fıkrasındaki suç oluşacaktır.
    Başkasının banka hesabı ile ilişkilendirme sonucu oluşturulan kopya veya ikiz kartın kullanılarak yarar sağlanması durumunda 2. fıkradaki suçun geçit suç olarak kabulü ile fiilin bir bütün olarak TCK.nın 245. maddesinin üçüncü fıkrasındaki suçu oluşturması halinde maddenin 2. fıkrasının uygulanma imkanı olmayacaktır. Böylesi bir kabul ve uygulama madde ile ikinci fıkranın düzenleme amaç ve ruhuna aykırı olacaktır.
    Bu itibarla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının değişik gerekçe ile kabulü gerektiğinden sayın çoğunluğun görüşüne iştirak edilmemiştir.25.12.2019








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi