Esas No: 2022/545
Karar No: 2022/3541
Karar Tarihi: 14.03.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/545 Esas 2022/3541 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İş Mahkemesi'nde görülen bir davada, yurtdışı borçlanması kapsamında yaşlılık aylığı bağlanması istemiyle dava açıldı. İlk mahkeme kararı bozulduktan sonra, davacının sigortalılık süreleri doğru hesaplanmadığı ve raporun denetime elverişli olmadığı gerekçesiyle yeni bir rapor alınarak yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtildi. Ancak mahkeme, bu gerekliliği yerine getirmediği için kararı bozuldu. Davada kullanılan kanun maddeleri ise şu şekilde açıklanmıştır:
- 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 4/l-(b) bendi: yaşlılık aylığı almak için sigortalının 41 yaşını doldurmuş olması ve 20 yıl sigortalılık süresi bulunması gerektiğini belirtir.
- 5510 sayılı Kanun'un 4/1a bendi: yurtdışında geçen sigortalılık sürelerinin Türkiye'de sigortalılık süresi olarak kabul edilebilmesine dair düzenlemeler içerir.
- 1479 sayılı Kanun'un geçici 10. maddesi: borçlarda yapılandırma ve ödeme imkanlarına ilişkin hükümler içermektedir.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
No : 2021/97-2021/250
Dava, yurtdışı borçlanmasının 4/a kapsamında olduğunun ve bu kapsamda yaşlılık aylığı bağlanması istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, taraf avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Mahkemece uyulan bozma ilamında “Hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda yapılan yargılamada alınan bilirkişi raporunda, davacının 5510 sayılı Kanun'un 4/l-(b) bendi kapsamında 5271(3.762+1509) gün, 4/1a kapsamında 156 gün olmak üzere, toplamda 5.427 prim gün sigortalılığının bulunduğu, 21.06.2012 tarihli tahsis talep tarihinde 44 yaşında olduğu, ilk sigortalılık başlangıcının 01.05.1986 tarihi olduğu, 5510 sayılı Kanun'un 4/l-(b) bendi kapsamında davacının, 41 yaş ve 20 yıl sigortalılık şartlarını taşıdığı, 01.07.2012 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına müstahak olacağına dair kanaat bildirilmiştir. Mahkeme tarafından rapora göre, davacıya yaşlılık aylığı bağlanmasına karar verilmiş ise de, alınan raporda yasal dayanağın belirtilmemesi, davacının 5510 sayılı Yasanın 4/1-a maddesi kapsamındaki sigortalılığına ilişkin tüm sürelerin değerlendirilmemiş olması nedenleriyle raporun denetime elverişli olmadığı belirgindir.
Yapılacak iş, davacının önceki bozma ilamında belirlenen ve kurumun da kabulünde bulunan sigortalılık süreleri ortaya konularak 1479 sayılı Yasanın geçici 10.maddesi kapsamında davacının tahsis talep tarihi itibarıyla tahsis koşullarını sağlayıp sağlamadığı irdelenerek sonucuna göre karar verilmesi” gerektiği belirtilmiştir.
Mahkemece, bilirkişi raporu doğrultusunda davacıya 4/1-b kapsamında aylık bağlanmasına karar verilmiş ise de,bozma gereği yerine getirilmeksizin karar verildiği, alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli olmadığı anlaşılmaktadır.
Mahkemece, gerektiğinde denetime elverişli rapor da alınmak suretiyle önceki bozma ilamları doğrultusunda, 4/1-b kapsamında tahsis koşullarının (1479 sayılı Yasanın geçici 10. maddesi hükümleri doğrultusunda) oluşup oluşmadığı değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmaksızın, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli hüküm bozulmalıdır
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 14.3.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.