Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/856
Karar No: 2022/3525
Karar Tarihi: 14.03.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/856 Esas 2022/3525 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2022/856 E.  ,  2022/3525 K.

    "İçtihat Metni"

    Bölge Adliye
    Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
    No : 2021/1710-2021/2015
    İlk Derece
    Mahkemesi : ... İş Mahkemesi

    Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı ve feri müdahil Kurum vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir.
    Dairemiz bozma kararı sonrası, ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi'nce bozmaya uyularak verilen kararın feri müdahil Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM
    Davacı vekili, müvekkilinin 17/03/2015 tarihinden 29/02/2016 tarihine kadar geçen süre içinde davalı şirkette sigortalı olarak çalıştığını fakat müvekkilinin aslında 11/02/2016 tarihinde çalışmaya başladığını, müvekkilinin 11/02/2015 tarihinden 29/02/2016 tarihine kadar çalışmış olduğu işyerini; sigortasının işe başlama tarihinden 34 gün sonra başlatıldığını öğrenmesi, fazla mesai ücretlerinin verilmemesi, sigorta priminin almış olduğu maaşından daha eksik yatırılması, dini ve resmi tatillerde izin kullandırılmaması, iş kanunun da belirlenmiş olan haftalık çalıştırma süresinin aşılarak daha fazla çalıştırılması, işe alınırken öğlen yemekleri ve yol masrafı verileceği belirtilmesine rağmen son zamanlarda öğle yemekleri için verilen paranın ve yol masrafı için verilen paranın kaldırılması ve müvekkilini mağaza içerisinde görevi olmayan yerlerde de çalıştırması sebebiyle müvekkilinin yasal hakkını kullanarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik İletişim Merkezi Alo 170'i arayarak davalı şirketi 15/02/2016 tarihinde 8284403 işlem sayısı numarası ile şikayet ettiğini, bu şikayet üzerine Çalışma ve Sosyal Güvenlik Kurumu denetçilerinin davalı iş yerini denetlemeye gelmeleri sonrasında müvekkiline ve diğer çalışan 5 arkadaşına "iş yerini nasıl şikayet edersin, şikayet edeceğine çık git bir daha gelme, istifanı yazı git" diyerek müvekkilinin kovulduğunu, müvekkile "bir daha gelme" denildiği için davalı iş yerine, görevinin başına gidemediğini, müvekkilin de iş bu durumu bildirir ... 6. Noterliğinden 29/02/2016 tarihli 02655 yevmiye numaralı ihtar ile iş akdini haklı olarak fesih ettiğini ve 7 iş günü içerisinde haklarının tarafına ödenmesi için talepte bulunduğunu, iş bu ihtar sonucunda davalı iş verenin, müvekkiline ihbar tazminatını ve kalan maaş alacağını yatırdığını, fakat müvekkilinin, kıdem tazminatını, fazla mesai ücreti alacağı, yıllık izin ücreti alacağı, sosyal haklardan doğan alacağın, ubgt ücreti alacağını yatırmadığını beyan ederek, müvekkilinin 17/03/2015 tarihinden 29/02/2016 tarihine kadar geçen süre içinde davalı şirkette sigortalı olarak çalıştığını fakat müvekkilinin aslında 11/02/2016 tarihinde çalışmaya başladığını, sigorta başlangıç tarihinin 11/02/2016 olarak tespiti ile sigorta hizmetlerinden faydalandırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
    II-CEVAP
    Davalı... Grup Ayakkabı Teks. İth. İnş. San. Tic. Ltd. Şti. Vekili 20/06/2016 havale tarihli cevap dilekçesi ile ; davacının, müvekkil şirket nezdinde 17/03/2015 tarihinde asgari ücretle satış elemanı olarak çalışmaya başladığını ve 25/02/2016 tarihinde işten ayrıldığını, davacının işçilik alacaklarının banka kayıtları ile sabit olduğu üzere ödenmiş olduğunu, işveren nezdindeki çalışmalarına ilişkin işçilik haklarını talep etmesinin hukuka aykırı olduğunu, müvekkil şirketin özellikle mesai saatlerinin yasal sınırlar içerisinde olmasına dikkat etmekte olduğunu, haftalık 45 saat çalışıldığını, çalışanlara günlük 1,5 saat yemek ve çay molası, haftanın 1 günü tatil olarak verildiğini, fazla mesai yapılması halinde ise cevap dilekçesi ekinde sunulan ücret bordrolarında da görüleceği üzere çalışmaların bordrolarına yansıtılmakta ve karşılığının ödendiğini, müvekkili şirketin, mevcut iş hacmi nedeniyle yüzlerce kişiyi istihdam etmiş ve yüzlerce tedarikçi ile çalışmış bir ticaret şirketi olup, sektöründe güvenilirliği ve ödemelerindeki disiplini ile tanındığını beyan ederek davanın esastan reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Fer'i Müdahil kurum vekili, davacının resmi belge mahiyetinde olan kurum kayıtlarının aksini ispat edebilmesi için çalıştığını iddia ettiği işyerine ait fatura, irsaliye gibi belgelerde isim veya imzasının bulunması veya aldığı ücretlerin belgelenebilmesi için bordro ibraz edebilmesi gerektiğini, ayrıca; yerleşik Yargıtay İçtihatları gereği, hizmet tespiti davaları, kamu düzenini ilgilendirdiğinden; davacının çalıştığını iddia ettiği hizmete ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği ya da çalıştığının kurumca tespit edilip edilmediği yöntemince araştırılması gerektiğini, bu yasal koşullar oluşmuşsa hizmetin geçtiği iddia edilen yıllarda işyerinin gerçekten var olup olmadığı, yasa kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığının eksiksiz bir şekilde belirlenmesi gerektiğini, çalışmanın konusu, sürekli mi, kesintili mi, mevsimlik mi olduğunu, iş yerinin kapsam, kapasite ve niteliği ile bu beyanların kontrol edilmesini, gerekiyorsa keşif yapılmak sureti ile, iş yerinin müdür, şef, ustabaşı, postabaşı ve diğer çalışanları ile, iş yerine komşu işyerlerinde, bu yeri tanıyan ve bilenlerin dahi resen dinlenerek tanık beyanlarının sağlıklı olup olmadığının denetlenmesi ve çalışma olgusunun hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak bir biçimde belirlendikten sonra ücret konusu üzerinde durulması, ücretin sigortalı sayılmanın koşulu olduğu durumlarda ücret alma olgusunun var olup olmadığının özellikle saptanması gerektiğini beyan ederek ; davanın usulden, talep yerinde görülmediği takdirde bilahare davanın esastan da reddine, mahkeme masrafları ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
    III-MAHKEME KARARI
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    İlk derece mahkemesince, davanın kabulüne, davacının 11/02/2015 - 16/03/2015 tarihleri arasında 34 gün, günlük brüt 41,00 TL ücretle davalı işyerinde hizmet akdi ile çalıştığının tespitine karar verilmiştir.
    B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    Davalılar vekillerinin istinaf isteminin kabulüne, ... İş Mahkemesinin 18/07/2019 tarihli 2018/434 Esas - 2019/366 Karar sayılı kararının HMK'nun 353/1-b-2 maddesi gereğince kaldırılmasına, davanın reddine, karar verilmiştir.
    C-BOZMA SONRASI :
    Davacı vekili tarafından kararın temyizi neticesinde hüküm Dairemizce bozulmuş, bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama neticesinde ... Bölge Adliye Mahkemesi 11.Hukuk Dairesinin 2021/1710 Esas, 2021/2015 Karar 24.11.2021 günlü kararı ile; “Davalı fer'i müdahil Kurumun ve davalının istinaf başvurusunun esasdan reddine ” karar vermiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Fer'i müdahil kurum vekili yeterli araştırma yapılmadığı, çalışmanın ispatlanamadığı yönlerinden kararın bozulmasını talep etti.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    Somut olayda, davacı 11.02.2015-17.03.2015 tarihleri arasında davalıya ait iş yerinde çalıştığının tespitini talep etmiş, mahkemece davanın kabulüne ilişkin kararın fer'i müdahil kurum ve davalı vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 24.05.2021 tarihli ilamı ile dinlenen bordro tanıklarının beyanları, müfettiş tahkikatında tespit edilen hususlar dikkate alındığında davanın kabulü gerekirken reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu yönünden bozulmuştur.
    Dairemizce bozulan karar Bölge Adliye Mahkemesine ait olup, Bölge Adliye Mahkemesince bozma kararına uyulması halinde bozma ilamındaki açıklamaları dikkate alarak ve HMK’nın 359. Maddesi hükümlerine göre ve 360. Maddesinde yer alan, “(1) Bu Bölümde aksine hüküm bulunmayan hâllerde, ilk derece mahkemesinde uygulanan yargılama usulü, bölge adliye mahkemesinde de uygulanır.” hükmü gereğince, bozma ilamında belirtilen eksiklikler tamamlanarak işin esası hakkında ve uyuşmazlığı giderecek şekilde bir karar verilmek üzere yargılama yapılması gerekecektir. Başka bir deyişle Yargıtay’ın bozma kararına konu olan karar, Bölge Adliye Mahkemesinin işin esasına girerek verdiği bir karar ise, bozma sonrası yapılacak yargılama ve hüküm verme görevi de Bölge Adliye Mahkemelerindedir.
    Kabule göre, eldeki dosyada, Bölge Adliye Mahkemesince bozma ilamına uygun şekilde davanın esası hakkında yeniden karar verildiği anlaşılmakta ise de, bozma sonrası bölge adliye mahkemesince yeni yapılan yargılama ile birlikte uyuşmazlığı net bir şekilde giderme görevinin bu mahkemeye düştüğü ve yeni bir hüküm kurulması gerektiği dikkate alınmaksızın, fer'i müdahil kurumun ve davalının istinaf isteminin reddine karar verilmesi , usul ve yasaya aykırıdır.
    O hâlde, feri müdahil Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin feri müdahil Kurum vekilinin istinaf başvurusunun reddine ilişkin kararı bozulmalıdır.
    SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/2. maddesi gereği BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 14.03.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi