Esas No: 2022/1046
Karar No: 2022/3548
Karar Tarihi: 14.03.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/1046 Esas 2022/3548 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2022/1046 E. , 2022/3548 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
İlk DereceMahkemesi :... 41. İş Mahkemesi
Dava, hizmet ve prime esas kazanç tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalılar vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın kısmen kabulüne, karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince hükmüne uyulan bozması sonrası verilen kararın, davacı ve davalı Kurum vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının, 07/01/2012 – 24/09/2012 ve 18/05/2013 – 03/02/2014 tarihleri arasında çalıştığını, davacının ilk döneme ilişkin çalışmalarının Kuruma bildirildiğini, ancak 18/05/2013 – 31/12/2013 ve 01/02/2014 – 03/02/2014 tarihleri arasındaki çalışmalarının Kuruma bildirilmediğini, yapılan bildirimlerin ise gerçek ücreti üzerinden değil asgari ücret üzerinden yapıldığını, davacının en son aylık 1.350,00 TL ücret ve aylık ortalama 1000,00 TL prim aldığını belirterek, davacının 07/01/2012 – 24/09/2012 tarihleri arasındaki gerçek ücreti ile 18/05/2013 – 31/12/2013 ve 01/02/2014 – 03/02/2014 tarihleri arasında en son 1.350,00 TL + 1.000 TL prim ücretle çalıştığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II-CEVAP
Davalılar; yersiz açılan davanın reddini talep etmiştir.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
Davacının davasının kabulü ile;
a-Dava konusu edilen 18/05/2013 - 31/12/2013 tarihleri arasındaki dönemde davalı işveren şirket bünyesinde işyerinde geçen ve kuruma bildirilmeyen çalışmalarına ilişkin 223 gün hizmeti bulunduğunun tespitine,
b-Davacının en son aylık net 1.300,00 TL + 1.000,00 TL prim almak suretiyle asgari ücretin 2.92 katı ücretle çalıştığıının tespitine,
c-Davacı için 07/01/2012-24/09/2012 tarihleri arasında işyerinden asgari ücret üzerinden kuruma bildirilen hizmetlerin asgari ücretin 2,92 katı PEK ile gerçek ücret üzerinden yeniden değerlendirilmesi, kurum kayıtlarının bu şekilde düzeltilmesi gerektiğinin tespitine,
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
1-Davalılar vekillerinin istinaf başvurularının kabulüne,
... 41. İş Mahkemesinin 2016/833 E., 2018/37 K. sayılı kararının kaldırılmasına,
2-Davanın kısmen kabulü ile,
a-Davacının 18/05/2013 - 30/11/2013 tarihleri arasında davalı şirkete ait 1086007 06 sicil numaralı işyerinde çalıştığının tespitine,
b-Fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
Verilen karar Dairemizin 7.6.2021 tarih ve 2020/10456 esas, 2021/7749 karar sayılı ilamıyla bozulmuş, bozma ilamı gereği yerine getirilmemiştir.
IV- TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ
506 Sayılı Yasa’nın 79/1.maddesine, 5510 Sayılı Yasa’nın 86/1.maddesine göre çalıştırılan işçilerin sigorta primleri hesabına esas tutulan kazançlar toplam prim ödeme gün sayıları ile sigorta primlerini gösteren kayıt belgelerin Kuruma bildirilmesi mecburiyeti işverene ait bir yükümlülük olup, bildirilmeyen kayıtlar için davalı Kurumun sorumlu tutulması da mümkün bulunmamaktadır. Kurum dava açılmasına da sebebiyet vermediğinden Kurum aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerekir. Nitekim, 11/09/2014 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanan 6552 Sayılı Kanunun 64. Maddesiyle mülga 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 7. maddesine eklenen fıkralar ve 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunun 4. Maddesi uyarınca, hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talebi açılan davalarda artık Kurumun davaya davalı yanında fer’i müdahil olarak katılması söz konusudur.
Açıklanan nedenlerle, Kurumca yapılan işlemler usul ve yasaya uygun olup dava açılmasına da sebebiyet verilmemiştir. Yasal dayanaktan yoksun haksız ve yersiz davanın reddine karar verilmesini talep ederiz.
Açıklanan nedenlerle, yasal dayanaktan yoksun haksız ve yersiz davanın reddi ile müvekkil Kurum lehine yargılama gideriyle vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, eksik araştırma, inceleme ve değerlendirmeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmesi, diğer davalıyla birlikte müteselsilen müvekkil Kurum aleyhine de yargılama giderine ve vekalet ücretine hükmedilmesi nedenleriyle ... 41. İş Mahkemesi'nin 2016/833 E. ve 2018/37 K. sayılı 27/02/2018 tarihli kararının kaldırılarak, yeniden yapılacak yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmesi ve davalı Kurum yararına yargılama gideriyle vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince iş bu temyizimize konu davanın kısmen kabulüne dair karar verilmiştir.
Davacı vekilinin temyiz dilekçesinde Gerçekten de tarafımızca işbu dosyaya sunulan, “Kasım – Temmuz Prim” başlıklı yazılı delilde; satış temsilcisi olarak çalışan her bir işçiye ödenen/ödenecek olan primler aylık olarak açıkça sıralanmıştır. İşbu belgede yalnızca Kasım ayından Temmuz ayına kadar olan 9 aylık süreçteki prim alacakları görülebilmektedir. Ancak işyerinde salt bu süreçte değil tüm çalışma süreci boyunca düzenli olarak prim uygulaması olmuş ve çalışanlara prim verilmiştir. Sadece bu belge dahi işyerinde kurumsal olarak bir prim uygulamasının mevcut olduğunu göstermektedir. Aynı şekilde müvekkil tarafından dosyaya sunulan, çalışanların listesini ve ödenen ücretleri gösterir belgede yer alan “PRİM BAĞL.” adlı sütun açık bir şekilde görülebilmektedir. Bu sütun altında her bir çalışana ödenen prim tutarları sıralanmış olmakla, söz konusu belgeden de davalı iş yerinde çalışan işçilere kurumsal olarak prim ödenmekte olduğu hususu kolayca anlaşılmaktadır.Sonuç olarak müvekkilin davalı şirket nezdinde en son aylık net 1.300,00-TL + 1.000,00-TL prim almak suretiyle asgari ücretin 2.92 katı ücretle çalıştığı, tüm dosya kapsamındaki deliller, özelikle de yazılı deliller ile ortaya konmuş olduğundan davanın bu yönüyle kabulüne karar verilmesi gerekirken, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi tarafından verilen kısmen kabul kararı açıkça hukuka aykırı olup, yeterli inceleme ye dayanmamaktadır.denilmek suretiyle kararın bozulmasını talep etmiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME
Kuruma ödenmesi gereken sigorta primlerinin hesabında gerçek ücretin/kazancın esas alınması gerekmekte olup hizmet tespiti davalarının kamusal niteliği gereği, çalışma olgusu her türlü kanıtla ispatlanabilmesine karşın ücret konusunda aynı genişlikte ispat serbestliği söz konusu değildir ve değinilen maddelerde yazılı sınırları aşan ücret alma iddialarının yazılı delille kanıtlanması zorunluluğu bulunmaktadır. Ücret tutarı maddede belirtilen sınırları aştığı takdirde, tespiti gereken gerçek ücretin; hukuksal geçerliliğe sahip olarak düzenlenmiş bulunmaları kaydıyla, sigortalının imzasını içeren aylık ücreti gösteren para makbuzları, banka kayıtları, ticari defter kayıtları, ücret bordroları gibi belgelerle kanıtlanması olanaklıdır. Yazılı delille ispat sınırının altında kalan miktar için tanık dinlenebileceği gibi, tespiti istenen miktar sınırı aşsa dahi varlığı iddia edilen çalışmanın öncesine ve sonrasına ait yazılı delil başlangıcı sayılabilecek belgeler bulunuyorsa tanık dinlenmesi mümkündür. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 20.10.2010 gün ve 2010/10-480 Esas - 2010/523 Karar, 20.10.2010 gün ve 2010/10-481 Esas - 2010/524 Karar, 20.10.2010 gün ve 2010/10-482 Esas - 2010/525 Karar, 19.10.2011 gün ve 2011/10-608 Esas - 2011/649 Karar, 19.06.2013 gün ve 2012/10-1617 Esas - 2013/850 Karar sayılı ilamlarında da aynı görüş ve yaklaşım benimsenmiştir.
Eldeki davada, davacının hizmet tespiti talebine ilişkin olarak verilen kabul kararı yerindedir. Ancak prime esas kazanç tespiti istemi yönünden verilen karar eksik inceleme ve araştırmaya dayalıdır.Özellikle davalı işveren tarafından imzalı ücrete ilişkin birkısım yazılı belgeler değerlendirilmeden dolayısıyla bozma kararı gereği yerine getirilmeden yazılı şekilde karar verilmiş olması hatalı olup bozma nedenidir.
Bu nedenle Mahkemece, prime esas kazancın tespitine yönelik olarak; dosyada ücrete ilişkin yazılı delil niteliğinde bulunan ücret ödemelerine ilişkin belgeler yukarıda belirtilen hususlar doğrultusunda değerlendirilip, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davacı ve davalı Kurum vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun kabulüne ilişkin kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin kararının, yukarıda açıklanan nedenlerle HMK'nın 373/2 maddesi gereği BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden ilgiliye iadesine,
dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,14.03.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.