Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/1949
Karar No: 2019/4676
Karar Tarihi: 18.09.2019

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2019/1949 Esas 2019/4676 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2019/1949 E.  ,  2019/4676 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL


    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... "in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;


    -KARAR-

    Dava, ehliyetsizlik ve hile hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davacılar, kısıtlı..."in maliki olduğu 2646 ada 1 sayılı parseldeki dava konusu 31 nolu bağımsız bölümü boşandığı eşi davalı ..."e 23.06.2010 tarihinde satış suretiyle devrettiğini, ancak temlik tarihinde Hüsamettin"in fiil ehliyetini haiz olmadığını ve davalının kayıt malikinin ehliyetsiz ve yaşlı olmasından yararlanarak devri hile ile gerçekleştirdiğini ileri sürerek tapu iptali ve tescile karar verilmesini istemişlerdir.
    Davalı, davacı ..."in devir tarihinde akıl sağlığının yerinde olduğunu ve temliki de iradi olarak yaptığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Aktif husumet yokluğundan davanın reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece; “... davacılar ... ve ... kendi adlarına açmış oldukları davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. O halde adı geçenlerin temyiz itirazlarının reddi ile aleyhlerine verilen hükmün ONANMASINA. Vesayet altındaki ... vekilinin temyiz itirazlarına gelince; ...Hemen belirtilmelidir ki, davayı ... kendi adına açmış ve sonradan vesayet altına alınmıştır. Başlangıçta ... yönünden dava şartı yok ise de, sonradan vesayet altına alınarak kendi adına dava açan ..."e vasi atandığına göre, TMK"nun 462/8 maddesi hükmü uyarınca açılan bu davaya vasinin izin almak suretiyle devam etmesi gerekeceği kuşkusuzdur. Bu durum karşısında davacı ..."in davada aktif dava ehliyetinin bulunmadığı söylenemez...” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, akit tarihi itibariyle davacının akli melekeleri yerinde ve hileye uğramamış ise de 6098 Sayılı Kanunun 36. maddesi uyarınca davalının kendisi ile evlenmesine güvenerek bağımsız bölümü devretmesi eyleminde davalının davacıyı aldattığı, bunun sonucu devir işleminin gerçekleştirildiği ve davacının aldatılmada yanılması esaslı olmasa da sözleşme ile bağlı olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacı ..."in maliki olduğu 2646 ada 1 sayılı parseldeki dava konusu 31 nolu bağımsız bölümü 23.06.2010 tarihinde davalı ..."e satış suretiyle devrettiği, davacı ile davalı ..."in 08.06.2009 tarihinde evlendikleri, ... 2. Aile Mahkemesinin 2010/948 E – 2011/867 K sayılı 10.11.2011 tarihinde kesinleşen kararı ile boşandıkları, davacının ... 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 30.12.2010 tarih ve 2010/1375 E – 2010/1757 K sayılı kararı 4721 sayılı TMK"nun 405. maddesi gereğince kısıtlanmasına karar verildiği, anılan kararın 10.02.2011 tarihinde kesinleştiği, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 4. Adli Tıp İhtisas Kurulunun 08.12.2014 tarihli raporu ile davacının akit tarihi olan 23.06.2010 tarihinde fiil ehliyetini haiz olduğunun belirlendiği anlaşılmaktadır.
    Hemen belirtilmelidir ki, davacı davada ehliyetsizlik hukuksal nedeni yanında hile hukuksal nedenine de dayanmıştır.
    Bilindiği üzere, Hile (aldatma), genel olarak bir kimseyi irade beyanında bulunmaya, özellikle sözleşme yapmaya sevk etmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak veya esasen var olan hatalı bir kanıyı koruma yahut devamını sağlamak şeklinde tanımlanır. Hata da yanılma, hilede ise yanıltma söz konusudur. 6098 s. Türk Borçlar Kanununun (TBK) 36/1. (818 s. Borçlar Kanunun (BK) 28/1.) maddesinde açıklandığı üzere taraflardan biri diğer tarafın kasıtlı aldatmasıyla sözleşme yapmaya yöneltilmişse yanılma (hata) esaslı olmasa bile aldatılan taraf için sözleşme bağlayıcı sayılamaz. Değinilen koşulların varlığı halinde aldatılan taraf hakkını kullanmak suretiyle hukuki ilişkiyi geçmişe etkili (makable şamil) olarak ortadan kaldırabilir ve verdiği şeyi geri isteyebilir.
    Öte yandan, hile her türlü delille ispat edilebileceği gibi iptal hakkının kullanılması hiç bir şekle bağlı değildir. Aldatmanın öğrenildiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde karşı tarafa yöneltilecek bir irade açıklaması, defi yahut dava yoluyla da kullanılabilir.
    Ne var ki, mahkemece hükme yeterli inceleme ve araştırma yapıldığını söylebilme olanağı yoktur.
    Şöyle ki, mahkemece, davacı tarafın bildirdiği tanıklar dinlenmeden sonuca gidilmiştir.
    Hal böyle olunca, tarafların göstermiş olduğu tüm deliller toplanıp tanıklar dinlendikten sonra yukarıdaki ilkeler uyarınca bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ile yetinilerek yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru değildir.
    Davalının yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 18/09/2019 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.


    -KARŞI OY-

    Dava, ehliyetsizlik ve hile hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptal ve tescil isteklerine ilişkindir.
    Mahkemece, davacının temlik tarihi olan 23.06.2010 tarihinde fiil ehliyetine haiz olduğu belirlenmiş, ancak, davalının davacıyı aldatması sonucu dava konusu taşınmazın davacı tarafından davalıya satıldığı gerekçesiyle dava kabul edilmiştir. Davacının delil olarak dayandığı ... 2. Aile Mahkemesinin 2010/ 948 esas, 2011/867 karar sayılı taraflar arasında birleştirilerek görülen boşanma davası sonucunda verilen karar gerekçesinde " .. davalının evliliği maddi garanti olarak görüp, halen adına kayıtlı taşınmazı adına tescil ettirdiği, davacının taşınmazın yeniden kendi adına devrini sağlamak için para çektiği sabit olmakla birlikte paranın davalı tarafından alındığı konusunda maddi bir delil bulunmadığı, davalının tapu devrini sağladıktan sonra yaşlı olan davacıya davranışlarında değişiklik olduğu, ihtiyaçlarıyla ilgilenmediği gibi davacının ilk evliliğinden olan çocuklarının da tapu devri nedeniyle evliliğe müdahalede bulundukları, tapunun tekrar babaları adına verilmesi için çaba sarfettikleri, ayrıca başlangıçta evliliği kendileri istemelerine ve sağlamalarına rağmen davalının müşterek evi kullanmasına, annelerinin evi olduğunu söyleyerek müdahil oldukları ve eşit kusurlu oldukları" gerekçesiyle boşanma kararı verilmiş, taraflarca temyiz edilmeden 10.11.2011 tarihinde kesinleşmiştir.
    Eldeki davada kararı temyiz eden davalı tanık deliline dayanmadığı gibi, davacı tanıklarının dinlenilmemesini de temyiz sebebi olarak ileri sürmemiştir.
    Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden 1939 doğumlu ve işitme kaybı olan davacının davalı tarafından hileye düşürülerek temlikin sağlandığı, temlikin görünürde satış ancak gerçekte bağış olduğu, karşılığında bir bedelin ödenmediği davalının da kabulünde olduğundan mahkemece verilen karar doğrudur, onanmalıdır. Çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi