Esas No: 2022/577
Karar No: 2022/3503
Karar Tarihi: 14.03.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/577 Esas 2022/3503 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2022/577 E. , 2022/3503 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, aylığın, malul olmadığı gerekçesiyle durdurulmasına ilişkin işlemin iptali, maluliyet aylığına hak kazandığının ve ödenmeyen aylıkların ödenmesi gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkeme, (kapatılan) 21. Hukuk Dairesinin bozma kararına uyularak
ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu. Temyiz konusu hükme ilişkin dava, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hâllerden hiçbirine uymadığından, temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
I-İSTEM:
Davacı vekili, malulen emekli aylığının 07.03.2014 tarihi itibariyle malul olmadığı gerekçesi ile durdurulması konusundaki kurum işleminin iptaline, 07.03.2004 tarihi ve sonrasında ve halen kurumdan malulen emekli aylığı almaya hak kazanmış olduğunun tespiti ile 07.03.2014 ve sonrası için yeniden malülen emekli aylığı bağlanmasına ve 07.03.2014 tarihinden bu yana ödenmeyen aylıklarının da ödenmesini istemiştir.
II-CEVAP:
Davalı Kurum vekili, davanın reddini istemiştir.
III-MAHKEME KARARLARI:
Mahkemece verilen ilk kararda, davanın reddine dair karar tesis edilmiş olup, davacının bu karara karşı istinaf başvurusunda bulunması üzerine; Bölge Adliye Mahkemesi, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine, dair karar vermiştir.
Davacı vekili tarafından kanun yoluna başvurulması üzerine, karar, Yargıtay 21. Hukuk Dairesi tarafından “Yapılacak iş, davacının maluliyet aylığının durdurulduğu tarih gözetildiğinde davacının % 60 maluliyet oranı üzerinden 03/08/2013 tarih ve 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği'ne göre malul olup olmadığı hususunda Adli Tıp Kurumu 3. Adli Tıp İhtisas Kurulundan rapor almak, bu raporun Sosyal Sigortalar Yüksek Sağlık Kurulunun 22.04.2015 tarih, 2014/6687 karar sayılı raporuyla aynı doğrultuda olması halinde bu raporlara göre karar vermek, ancak söz konusu raporlar arasında çelişki bulunması halinde ise çelişkinin giderilmesi amacıyla Adli Tıp Kurumu Adli Tıp İkinci Üst Kurulundan rapor almak ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir.” görüş ve düşüncesiyle bozulmuştur.
Mahkemece, uyulan bozma ilamı sonrası verilen kararda, davanın reddine dair hüküm tesis edilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davacı vekili, davacının Hodgkin Lenfoma Evre IIIAS, Tip 2 Diabetis Mellitus(Şeker), otolog kök hücre nakli, hipotroidi, mitral kalp yetmezliği rahatsızlıkları bulunduğunu, maluliyet işlemleri yönetmeliği 9/4 maddesi yönünden de değerlendirilmek suretiyle malul sayılıp sayılmayacağı yönünden rapor alınması gerektiğini belirterek temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
5510 sayılı Yasanın sigortalı sayılanlar ve bunların bakmakla yükümlü oldukları veya hak sahibi çocuklarının çalışma gücü veya meslekte kazanma gücü kayıp oranlarının tespitine ilişkin, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği 01.10.2008 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 11.10.2008 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak; Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği 01.09.2013 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yürürlüğe girmiş olup; iş bu 3/8/2013 tarihli ve 28727 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği; 28.09.2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 31612 sayılı Yönetmelikle yürürlükten kaldırılmıştır.
Somut dosyada, davacıya 20.02.2009 tarihli talebine istinaden Kurumca 2009 yılından itibaren maluliyet aylığı bağlandığı, 2014 tarihinde durdurulduğu, 04.07.2014 tarihli Yüksek Sağlık Kurulu kararına göre “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre davacının maluliyet oranının %60 olmadığı”; 22.04.2015 tarihli Yüksek Sağlık Kurulu kararına göre “Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre davacının maluliyet oranının %60 olmadığı”; Adli Tıp 3. İhtisas Kurulu’ndan alınan 3.6.2020 tarihli rapora göre “11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği ve 03.08.2013 tarih ve 28727 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği çerçevesinde değerlendirildiğinde kişinin otolog kemik iliği nakli yapıldığı bildirilen 11.11.2008 tarihinden itibaren 12 ay süre ile çalışma gücünün %60(yüzdealtmış)'ını kaybetmiş olduğu, bu tarihten itibaren ve sonrasında halihazırda çalışma gücünün en az %60’ını kaybetmemiş olduğu, malul sayılamayacağı”; Adli Tıp İkinci Üst Kurulunun 12.11.2020 tarihli raporuna göre “11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği ve 03.08.2013 tarih ve 28727 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği çerçevesinde değerlendirildiğinde kişinin otolog kemik iliği nakli yapıldığı bildirilen 11.11.2008 tarihinden itibaren 12 ay süre ile çalışma gücünün %60(yüzdealtmış)'ını kaybetmiş olduğu, bu tarihten itibaren ve sonrasında halihazırda çalışma gücünün en az %60’ını kaybetmemiş olduğu, malul sayılamayacağı” değerlendirildiği, bu raporlara istinaden de, Mahkemece, davanın reddine dair karar tesis edildiği anlaşılmaktadır.
Bu kapsamda; Mahkemece, ilk derece mahkemesinin kararı sonrası 28.09.2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanması ile birlikte yürürlüğe giren Maluliyet Ve Çalışma Gücü Kaybı Tespiti İşlemleri Yönetmeliği çerçevesinde maluliyetin bulunup bulunmadığı konusunda, Adli Tıp 3.İhtisas Kurulundan ve raporlar arasında çelişki bulunması halinde, Adli Tıp Kurumu İkinci Üst Kurulu’ndan rapor alınıp (maluliyetin bulunduğuna karar verilmesi durumunda başlangıcının, yönetmeliğin yürürlük tarihi olduğu gözetilmek kaydıyla) sonucuna göre karar verilmelidir.
Bu maddi ve hukuki esaslar göz önünde tutulmaksızın, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden ilgiliye iadesine,
14.03.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.