Esas No: 2019/152
Karar No: 2022/1782
Karar Tarihi: 17.03.2022
Danıştay 8. Daire 2019/152 Esas 2022/1782 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 8. Daire Başkanlığı 2019/152 E. , 2022/1782 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/152
Karar No : 2022/1782
TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVALI) ...Bilgi Üniversitesi
VEKİLİ : Av. ...
2- (DAVACI) ...
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının temyizen taraflarca karşılıklı olarak incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: İstanbul Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi Medya ve İletişim Sistemleri Bölümü'nde araştırma görevlisi olarak görev yapmakta olan davacının, 16/09/2015 tarihinde imzalanmış olan Araştırma Görevlisi İş Sözleşmesinin yenilenmemesine ilişkin 29/08/2016 tarihli işlemin iptali ile sözleşmesinin yenilenmediği tarihten işe başlatılacağı tarihe kadar maaş ve diğer özlük haklarının yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .... İdare Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararda; Beşiktaş 7. Noterliği'nin ...tarih ve ...yevmiye no onaylı İstanbul Bilgi Üniversitesi Mütevelli Heyetinin İstanbul Bilgi Üniversitesi adına yapılacak muamelelerde imza yetkisine haiz kişilere dair ...tarih ve ...sayılı kararı ile, (İmza Sirküleri No:17) üniversitenin temsil ve ilzamı bakımından imza yetkilerinin A, B, C, D, ve E olmak üzere beş grupta toplanmasına, ayrıca A derece imza yetkilerinin kendi içerisinde 1 ve 2 olmak üzere iki alt gruba ayrılmasına karar verildikten sonra, 1. maddesinde, "Öğrenciler ve personel ile ilgili her türlü sözleşme, yazışma, ihtarname, ihbarnamelerin, ibraname, azilname ve fesih yazılarının imzalanması, işlemlerinin geçerli olabilmesi için A1 grubundan imza yetkilisi bir kişi ve A2 grubundan imza yetkilisi bir kişi olmak üzere iki imza yetkilisinin müşterek imzası gerektiğine" karar verildiği, buna göre dava konusu olayda, davacı ile sözleşme imzalayan Mütevelli Heyeti Başkanı Rıfat Sarıcaoğlu ile Rektör Prof. Dr. ...'ın söz konusu Mütevelli Heyeti Kararında (A1 Grubu) imzaya yetkili kişiler arasında yer almasına rağmen, davacının sözleşmenin fyenilenmemesine ilişkin dava konusu işlemi tesis eden Mütevelli Heyeti Başkanı Rıfat Sarıcaoğlu'nun (A1 Grubu) imzaya yetkili kişiler arasında olduğu, ancak Rektör Vekili olarak dava konusu işlemi imzalayan Prof. Dr. ......'nın isminin (A1 veya A2 Grubu) imzaya yetkili kişiler arasında bulunmadığı görüldüğünden, davacının sözleşmesinin feshine ilişkin dava konusu işlemde yetki unsuru yönünden hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılarak dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının dava konusu işlemin iptaline dair kısmı hukuka ve usule uygun bulunarak 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine, davanın parasal hakların ödenmesi talebinin kabulüne dair kısmı yönünden ise, davacının sözleşmesinin yenilenmemesine ilişkin işlemin yetki yönünden sakat olması karşısında, söz konusu iptal kararlarının kişiler açısından doğrudan parasal ve özlük haklarının iadesine hükmedilmesini gerektirmediğinden bu aşamada davacının maaş ve özlük haklarının iadesi istemi hakkında karar verilmesine yer bulunmadığı gerekçesiyle davanın bu kısmı yönünden karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
Davalı idare tarafından, davacı ile imzalanan sözleşmenin belirli iş sözleşmesi olması sebebiyle süresinin bitim tarihinde kendiliğinden sona ereceği, dolayısıyla bu yönde herhangi bir karar alınmasına gerek olmadığı, vakıf üniversitesinde görev yapan öğretim elemanlarının sözleşme tipi bakımından İş Kanunu'na tabi sözleşme ile çalıştığından sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözüm yerinin adli yargı mahkemeleri olduğu, öte taraftan davacı ile çalışıp çalışmama konusunda tamamen takdir yetkisi çerçevesinde karar verileceği, yargı yerlerince takdir yetkisini etkisiz kılacak şekilde yargı kararları verilemeyeceği ileri sürülerek dava konusu işlemin iptaline dair kısmının bozulması istenilmiştir.
Davacı vekili tarafından, müvekkilinin sözleşmesinin yenilenmemesine ilişkin işlemin hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verildiğinden, işlem nedeniyle mahrum kaldığı parasal haklarının ödenmesi gerektiği, müvekkilinin maaş ve özlük haklarının ödenmesinin idari işlemin iptalinin doğal sonucu olduğu, sonuç olarak açıkça yetkisiz makam tarafından tesis edilen dava konusu işlemin iptal edilmesine rağmen mali haklar yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinin hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek kararın bu kısmı yönünden bozulması gerektiği beliritilmiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile sonucu itibariyle hukuka uygun olarak verilen Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davalı üniversitede, 17/09/2015-31/08/2016 tarihleri arasında araştırma görevlisi olarak çalışmak üzere üniversite adına Mütevelli Heyeti Başkanı ...ve Rektör Prof. Dr. ......ile davacı arasında 16/09/2015 tarihinde araştırma görevlisi sözleşmesi imzalandığı, davalı vakıf üniversitesi adına mütevelli heyeti yetkilendirmesiyle Mütevelli Heyeti Başkanı ...ile Vekil Rektör Prof. Dr. ...tarafından imzalanmak suretiyle tesis edilen Belirli Süreli İş Sözleşmesi bildirimi ile taraflar arasında akdedilmiş olan 17/09/2015 başlangıç tarihli iş sözleşmesinin 31/08/2016 tarihinde sona ereceği ve kendisiyle yeniden sözleşme yapılmayacağına dair bildiriminin 29/08/2016 tarihinde davacıya tebliği üzerine dava konusu işlemin iptali ile işlem nedeniyle yoksun kalınan mali hakların ödenmesi istemiyle bakılmakta olan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
2547 sayılı Kanun ek 5. maddesinin 2. fıkrasında; ''Mütevelli heyet vakıf yükseköğretim kurumunun tüzelkişiliğini temsil eder. Vakıf yükseköğretim kurumlarının yöneticileri Yükseköğretim Kurulunun olumlu görüşü alınarak mütevelli heyet tarafından atanır. Mütevelli heyet; vakıf yüksek öğretim kurumu yöneticilerine uygun gördüğü ölçüde yetkilerini devredebilir. Yükseköğretim kurumunda görevlendirilecek yöneticiler ve öğretim elemanları ile diğer personelin sözleşmelerini yapar, atamalarını ve görevden alınmalarını onaylar, yükseköğretim kurumunun bütçesini onaylar ve uygulamaları izler, ayrıca vakıfca hazırlanan yönetmelik hükümlerine göre diğer görevleri yürütür.'' kuralı yer almıştır.
31.12.2005 tarih ve 26040 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Vakıf Yükseköğretim Kurumları Yönetmeliği'nin ''Mütevelli heyet'' başlığını taşıyan 20. maddesinin 1. fıkrasında, ''Vakıf yükseköğretim kurumunun en yüksek karar organı olan mütevelli heyet, vakıf yükseköğretim kurumunun tüzel kişiliğini temsil eder.'' kuralı; aynı maddenin 4. fıkrasında, ''Mütevelli heyet, yükseköğretim kurumunda görevlendirilecek yöneticiler ve öğretim elemanları ile diğer personelin sözleşmelerini yapar, atamalarını, öğretim elemanı dışındaki personelin terfilerini ve görevden alınmalarını onaylar, yükseköğretim kurumunun bütçesini kabul eder ve uygulamaları izler. Öğrencilerden alınacak ücretleri tespit eder. Ayrıca Yükseköğretim Kurulu’nun olumlu görüşü alınmak suretiyle vakıfça hazırlanan yönetmelik hükümlerine göre diğer görevleri yürütür.'' kuralı; ''Akademik organlar'' başlığını taşıyan 21. maddesinde; ''Vakıflarca kurulacak yükseköğretim kurumlarındaki akademik organlar, devlet yükseköğretim kurumlarındaki akademik organlar gibi düzenlenir ve onların görevlerini yerine getirir. Bu konuda mütevelli heyetin yetkileri saklıdır. Vakıf üniversiteleri ve yüksek teknoloji enstitülerinin yöneticisi rektör, vakıf meslek yüksekokulunun yöneticisi müdürdür. Rektör ve senatonun dört yıl için seçeceği bir profesör, Üniversitelerarası Kurulun üyeleridir.'' kuralı yer almıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bir kamu görevlisi, kurul ya da organın idare adına karar verebilme ve işlem tesis edebilme gücü olarak tanımlanan yetki, idari işlemin kurucu unsuru olup, yargısal denetim yapılırken ilk önce işlemin yetki unsurunun hukuka uygun olup olmadığı incelenmektedir. Bir kişi, kurul ya da organın herhangi bir idari işlem bakımından yetkili kabul edilebilmesi için hukuka uygun şekilde görevlendirilmiş yani yetkilendirilmiş olması gereklidir. İdare hukukundaki kanunilik ilkesi gereğince, bir hukuk kuralı ile verilmeyen yetki kullanılarak tesis edilen işlem, hukuka aykırı olacaktır.
2547 sayılı Kanunun ek 5. maddesi gereği, vakıf yükseköğretim kurumunda görevlendirilecek yöneticiler ve öğretim elemanları ile diğer personelin sözleşmelerinin yapılması, atamaları ve görevden alınmalarının onaylanması mütevelli heyetince yapılacak olup; mütevelli heyet, vakıf yüksek öğretim kurumu yöneticilerine uygun gördüğü ölçüde yetkilerini devredebilecektir.
Dava dosyasının incelenmesinden; davalı üniversitenin ...tarih ve ...karar sayılı mütevelli heyet kararı ile üniversitenin temsil ve ilzamı bakımından imza yetkilerinin A, B, C, D, ve E olmak üzere beş grupta toplanmasına, ayrıca A derece imza yetkilerinin kendi içerisinde 1 ve 2 olmak üzere iki alt gruba ayrılmasına karar verildikten sonra, 1. maddesinde, "Öğrenciler ve personel ile ilgili her türlü sözleşme, yazışma, ihtarname, ihbarnamelerin, ibraname, azilname ve fesih yazılarının imzalanması, işlemlerinin geçerli olabilmesi için A1 grubundan imza yetkilisi bir kişi ve A2 grubundan imza yetkilisi bir kişi olmak üzere iki imza yetkilisinin müşterek imzası gerektiğine" karar verildiği, A1 grubu imza yetkililerinin, mütevelli heyet başkanı, mali işlerden sorumlu daire başkanı ve aynı zamanda mütevelli heyet üyesi de olan rektörün belirlendiği, A2 grubu imza yetkililerinin de mütevelli heyet başkan yardımcısı, genel sekreter ve personel daire başkanı olmasına karar verildiği, Mütevelli Heyeti Başkanı ile Rektör Vekili imzasıyla da davacının sözleşmesinin yenilenmemesine karar verildiği görülmektedir.
Yükseköğretim mevzuatında; mütevelli heyetin yetkilerini mütevelli heyet başkanına devredebileceğine ilişkin açık bir düzenleme yer almamaktadır. Bununla birlikte, mütevelli heyetin, yetkilerini mütevelli heyet başkanına devrinin, heyetin fiilen işlememesi sonucunu doğuracağından, bu yönde bir yetki devrinin kabulüne imkan bulunmamaktadır.
Bu bağlamda; üniversitede çalışacak personellerle her türlü sözleşme yapma yetkisinin verildiği A1 grubu imza yetkililerinden birinin mütevelli heyet başkanı olduğu ve mütevelli heyetinin yetkilerini üniversite yöneticilerine devretme yetkisi bulunmakla birlikte mütevelli heyet başkanına devrine ilişkin kanuni bir düzenleme bulunmaması sebebiyle mütevelli heyet başkanına verilen hukuka aykırı yetki doğrultusunda tesis edilen dava konusu işlemde yetki yönünden hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
İdari yargılama hukukunun temel ilkeleri ve yerleşik yargı içtihatları gereği; idari yargı mercilerince verilen iptal kararları, geriye yürür ve idari işlemi tesis edildiği andan itibaren hiç tesis edilmemiş gibi ortadan kaldırır. İptal edilen işlem hiç yapılmamış sayıldığı için ilgilinin, işlem nedeniyle uğradığı parasal ve özlük hak kayıplarının karşılanması gerekmektedir.
Buna karşın, belirli süreli iş sözleşmelerinin yenilenmemesine ilişkin işlemlerin, yetki unsuru yönünden hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle idari yargı mercilerince iptal edilmesi durumunda, yetkili idari makam ya da organ tarafından, sözleşmenin yenilenmesi veya yenilenmemesi yönünde bir karar alınması gerekmektedir. Bu aşamada, iptal kararının hukuksal sonucu olarak yetki yönünden hukuka aykırı bulunan sözleşmenin yenilenmemesi işlemi ortadan kalmış olmakla birlikte, idare ile ilgili arasındaki belirli süreli iş sözleşmesinin sona ermiş olması nedeniyle ortada bir sözleşme ilişkisi de bulunmamaktadır. İdari yargı merci tarafından, sözleşmenin yenilenmemesi işleminin esasına ilişkin bir değerlendirme yapılmadığından ve belirli süreli iş sözleşmesinin süresinin sona ermiş olması nedeniyle ortada bir sözleşme ilişkisi bulunmadığından, bu aşamada, ilgili bakımından, kesin ve net olarak belirli olmayan parasal ve özlük hak kayıpları hakkında; sözleşmenin yenilendiği varsayımı ile doğrudan bir kabul kararı verilmesi mümkün olmadığından, karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmektedir.
Bu durumda; 2547 sayılı Kanunun ek 5. maddesine aykırı olarak, mütevelli heyet başkanının oluru ile tesis edilen sözleşmenin yenilenmemesine ilişkin dava konusu işlemin yetki unsuru yönünden hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle iptal edilmesi nedeniyle davacının özlük ve parasal hakları bakımından bu aşamada karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmektedir.
Bu itibarla; İstinaf Mahkemesince verilen ve hüküm fıkrası itibarıyla hukuka uygun bulunan kararın, yukarıda aktarılan gerekçe ile onanması gerekmektedir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle,
1. Temyiz isteminin reddine,
2. ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının yukarıda aktarılan GEREKÇE ile ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan ...-TL yürütmenin durdurulması harcının istemi halinde davacıya iadesine, posta gideri avansından artan tutarın Mahkeme tarafından taraflara iadesine,
4. Kesin olarak, 17/03/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.