Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/6202
Karar No: 2021/1834
Karar Tarihi: 22.02.2021

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2020/6202 Esas 2021/1834 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2020/6202 E.  ,  2021/1834 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi


    Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
    Şikayetçi ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde, asıl borçlu..."ın kullandığı konut kredisi karşılığında 698 ada 315 parseldeki 2 nolu bağımsız bölüm üzerine ipotek tesis edildiğini, kendisinin takibe konu taşınmazı ipotek yükü ile alan üçüncü kişi konumunda olduğunu, konut kredisinin bir kısmının ödendiğini, kalan 19.375,32 TL borcun ise henüz muaccel olmadığını, buna rağmen alacaklı banka tarafından..."ın ticari kredi hesaplarının kat edildiğini ve takip başlatıldığını, bu borcun kendisinden istenemeyeceğini, icra takibi başlatılsa dahi sadece 19.375,32 TL istenebileceğini ileri sürerek takibin iptaline karar verilmesini talep ettiği, İlk Derece Mahkemesince takip dayanağı noter ihtarnamesi ve ipotek resmi senedi incelendiğinde takip dayanağının tüketici tarafından kullanılan konut finansman kredisi sözleşmesi olduğu, bu haliyle şikayet eden aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip başlatılamayacağı, alacağının varlığı ve miktarının Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında yargılamayı gerektirdiği gerekçesi ile şikayetin kabulü ile icra emrinin iptaline karar verildiği, alacaklının istinaf başvurusunun da aynı gerekçe ile Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddedildiği anlaşılmaktadır.
    Dosya içinde bulunan 14/11/2013 tarihli ve..... yevmiye numaralı ipotek akit tablosuna göre taşınmaz maliki..."ın .... ... ... Şubesinden Konut Finansmanı Sözleşmesinden ve ayrılmaz bir eki olan ödeme planına uygun olarak kullandığı/kullanacağı krediden doğan borçları ve buna ilaveten Banka Merkez ve Şubeleri ile yapmış olduğu ya da ileride yapacağı, kambiyo senetlerinin iskonto veya iştirasından namına açılmış ve açılacak bilcümle borçlu ve alacaklı cari hesaplardan veya lehine verilmiş ve verilecek teminat ve kefalet mektuplarından ve Bankanın Merkez ve Şubelerinin borçlu, keşideci, muhatap, ciranta, aval, kefil, müşterek borçlu, yed"i emin ve sair sıfatlarla imzasını havi olarak işleme kabul ettiği kambiyo senedi, mukavele, sözleşme,
    taahhütname ve saire ile ithalat, ihracat ve bilimum kambiyo ve kısa, orta ve uzun vadeli kredi işlemlerinden ve sebepsiz zenginleşme, haksız fiil, kanun gibi diğer her türlü sebepten doğmuş ve doğacak borçlarını ana para olan 260.000,00 TL ve buna ek olarak, ... faiz, ... masraflarını karşılamak üzere maliki bulunduğu yukarıda yazılı gayrimenkulünü banka lehine
    birinci dereceden ve fekki bankaya bildirilinceye kadar hüküm ifade etmek üzere süresiz
    olarak ipotek etmeyi tahhüt ettiği, bilahere ipotekli taşınmazın 21.08.2015 tarihinde şikayetçi borçluya tapuda satışının yapıldığı görülmektedir.
    Medeni Kanun"un 850 ve devamı maddelerinde ipotek düzenlenmiş olup, MK"nun 851/1. maddesinde anapara ipoteği ve azami meblağ (üst sınır) ipoteği düzenlenmiştir. Anapara (kesin borç) ipoteğinde ipoteğin kurulduğu aşamada ipotekle temin edilmek istenen alacak halen mevcut ve belirli olup bu alacağa karşılık gelen tutar için ipotek tesis edilir.
    Üst sınır (limit veya azami meblağ) ipoteğinde ise ipoteğin tesis tarihinde doğması muhtemel ya da kesin alacak ve ferileri için teminat oluşturmak amaçlandığından alacak miktarının belirsizliği ve değişkenliğinin doğuracağı sakıncaları gidermek için rehin sözleşmesinde azami bir miktar tespit edilerek, taşınmazın sorumluluğu en fazla bu miktar için belirlenir. İpotek tesis edilirken alacak miktarı henüz bilinmediğinden belirlilik ilkesi gereğince taşınmazın azami ne miktar için teminat teşkil edeceği ipotek sözleşmesinde kararlaştırılır. Belirlilik ilkesi, alacağın ve taşınmazın belirli olmasını ifade eder. Alacaklı belirlilik ilkesinin geçerli olması için her türlü borcun rehin sözleşmesinde gösterilmiş olmasının yeterli olmadığı belli bir hukuki ilişkinin rehin sözleşmesinde gösterilmiş olması gerektiği özellikle müstakbel alacaklılar yönünden öğretide savunulmaktadır (Yücel, Müjgan Tunç; Banka alacaklarının ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip, ... 2010, s.56).
    Öte yandan takip konusu alacağın ipoteğin kapsamında bulunmadığı itirazı, rehin hakkına itiraz olup İİK"nun 149. maddesinde rehin hakkına itiraz imkanı tanımamıştır. Takip konusu ipoteğin limit ipoteği olması ve İİK"nun 150/1. maddesindeki koşulların gerçekleşmesi halinde ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibi yapılabilir. Bu usule göre takip için kredi kullandıran kural olarak bir banka olmalı, borçlu cari hesap veya nakdi veya garinakdi ilişkisinden kaynaklanan muaccel bir alacak olmalı, bu alacağın üst sınır ipoteği ile teminat altına alınmış bulunması, hesap özeti ya da ihtarın noter aracılığı ile borçluya gönderilmiş olması gerekir.
    Somut olayda şikayetçi ipotek veren üçüncü kişi sadece konut finansman kredisi sözleşmesine göre verilen kredi için ipotek verildiğini, bu kredinin de büyük bir kısmının ödendiğini iddia etmiş ise de, yukarıda belirtildiği üzere ipoteğin borçlunun konut kredisinin yanısıra her türlü sebepten doğmuş ve doğacak doğan borçlarının teminatını teşkil etmek üzere tesis edildiği, takip talebinde ise kredi genel sözleşmesinden doğan ticari kredi borcunun (6500036761 ve 6500036764 Ref nolu) takip edildiği ve ayrıca ödenmeyen çek yapraklarına ilişkin banka sorunluluk bedellerinin blokesinin istendiği, bu kredi hesaplarının 21/03/2018 tarihinde kat edildiğine dair ihtarın asıl borçlu..."a 29.03.2018; ipotekli taşınmaz maliki ..."a 28.03.2018 tarihinde tebliğ edildiği, kat tarihi itibariyle 746.457,46 TL"nin ödenmesinin talep edildiği, kat ihtarına itiraz edildiğine ilişkin bir noter ihtarına dosya içinde rastlanmadığı, 23/05/2018 tarihinde alacaklı banka tarafından... ve ... aleyhine 652.097,11 TL asıl alacak ve ferilerine yönelik takibe geçildiği, icra emrinin 01/06/2018 tarihinde tebliği üzerine 08/06/2018 tarihinde şikayetçi ..."ın icra mahkemesinde icra takibinin iptalini talep ettiği görülmektedir.
    Yukarıda açıklandığı üzere takip konusu alacak limit ipoteği kapsamında olup ipotek veren üçüncü kişinin ipotek hakkı kapsamında değerlendirilecek olan, takip konusu alacakla ilgili olarak ipotek verilmediği yönündeki şikayetin icra mahkemesinde inceleme imkanı olmayıp ancak genel mahkemelerde açılacak bir davanın konusunu oluşturabilir.
    Ayrıca, hesap kat ihtarı borçlulara tebliğ edilmiş olup dosya arasında kat ihtarına noterden süresinde itiraz edildiğine dair noter ihtarı bulunmadığından kat ihtarında belirtilen alacak miktarı kesinleşmiş olup bu ihtarda yazılı borç miktarına icra mahkemesinde itiraz edilemez.
    O halde, İlk Derece Mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçe doğrultusunda şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, takibin dayanağının tüketici tarafından kullanılan konut finansman kredisi sözleşmesi olduğuna ilişkin yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi ve bu karara yönelik istinaf başvurusunun Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddedilmesi isabetsiz olmakla, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK"nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK"nun 373/1. maddesi uyarınca, ... Bölge Adliye Mahkemesi"nin 12. Hukuk Dairesi"nin 12.06.2020 tarih ve 2019/1342 E. - 2020/802 K. sayılı istinaf talebinin reddine ilişkin kararının (KALDIRILMASINA), ... 3. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 19.02.2019 tarih ve 2018/466 E. - 2019/166 K. sayılı kararının (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 22.02.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi