7. Ceza Dairesi 2021/12228 E. , 2021/16922 K.
"İçtihat Metni"5737 sayılı ... Kanunu’na aykırılık eyleminden dolayı Düzce İli Çevre Koruma Vakfı Yönetim Kurulu üyesi kabahatli ... hakkında ... Genel Müdürlüğü Ankara Bölge Müdürlüğünün 17/11/2015 tarihli ve 7117 sayılı idari yaptırım karar tutanağı ile uygulanan 3.000,00 Türk lirası idari para cezasına yönelik başvurunun reddine dair DÜZCE Sulh Ceza Hakimliğinin 25/07/2017 tarihli ve 2015/4103 değişik iş sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Bolu Sulh Ceza Hakimliğinin 01/11/2017 tarihli ve 2017/5952 değişik iş sayılı sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığından verilen 02/07/2020 tarihli kanun yararına bozma istemini içeren dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 10/07/2020 tarihli ve KYB. 2020/59911 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Mezkür ihbarnamede;
Her ne kadar Düzce İli Çevre Koruma Vakfı"nın 2012, 2013 ve 2014 yıllarına ait Ek;2 Beyannameleri ile 2011, 2013 ve 2014 yıllarına ait Ek;7 İç Denetim raporlarının ıslak imzalı olarak yazılı ortamda Bölge Müdürlüğünü gönderilmediğinden bahisle anılan Vakıf adına kabahatli hakkında uygulanan idari yaptırım kararının iptaline yönelik başvurunun Düzce Sulh Ceza Hakimliğince reddine karar verilmiş ise de;
Dosya kapsamına göre, kabahatlinin tüm aşamalarda, 2006 yılında Düzce Valiliğinin yönetime el koyarak kendisinin vakıf yönetiminden uzaklaştırıldığını bu nedenle yönetim kurulunda sorumluluğunun bulunmadığını belirtmesi ve 5737 sayılı ... Kanunu"nun "Tanımlar" başlıklı 3. maddesine göre "yeni vakıf" statüsünde bulunan ve 2872 sayılı Çevre Kanunu"nun 1. maddesindeki hizmetleri ifa etmek üzere kurulan Düzce İli Çevre Koruma Vakfı"nın, Düzce 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 22/05/2014 tarihli ve 2013/252 esas, 2014/295 sayılı kararı ile gayri faal olan ve faal hale gelmesi mümkün olmadığı gerekçesiyle dağıldığının tespiti ile sicilden terkinine karar verildiğinin anlaşılması karşısında, muhasip üye olarak görev yapan kabahatlinin Genel Müdürlükçe yapılan tebligata rağmen, istenen beyanname, bilgi ve belgeleri zamanında vermeme eyleminden kaynaklı sorumluluğunun bulunmadığı gibi, 5737 sayılı Kanun"un 11. maddesinde yer alan ""Genel Müdürlükçe yapılan tebligata rağmen, bu Kanun uyarınca istenen beyanname, bilgi ve belgeleri zamanında vermeyen, organların vakfiye veya vakıf senedine aykırı olarak toplanmasına sebebiyet veren veya gerçeğe aykırı beyanda bulunan vakıf yönetimine Genel Müdürlükçe her bir eylem için beşyüz Türk Lirası idarî para cezası verilir. İdarî para cezalarına karşı tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde 30/3/2005 tarihli ve 5326 sayılı Kabahatler Kanunu hükümlerine göre kanun yoluna başvurulabilir."" şeklindeki düzenleme gereğince idari para cezasına konu 2012, 2013 ve 2014 yıllarına ait beyanname ile 2011,2013 ve 2014 yıllarına ait iç denetim raporlarının talebine ilişkin tebligat örneğinin dosya içerisinde bulunmadığının anlaşılması karşısında, itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiş ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozmaya atfen ihbar olunmuş bulunmakla Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının ihbarnamesi ile kabahatlinin başvurusunun reddine dair karara yaptığı itirazın değerlendirilmesine yönelik, merci Bolu Sulh Ceza Hakimliğinin 01.11.2017 tarih, 2017/5952 D.İş sayılı kararının kanun yararına bozulması istendiği, dosyanın incelenmesinde, kabahatli hakkında, 6 ayrı fiil nedeniyle ayrı ayrı 500.00 TL olmak üzere
neticeden 3.000.00 TL idari para cezası kesildiği, kabahatlinin tüm bu idari para cezası karar tutanaklarına itiraz ettiği ve başvuruyu inceleyen Düzce Sulh Ceza Hakimliğinin, 25.07.2017 tarih, 2015/4103 D.İş. sayılı kararı ile tüm cezalar yönünden başvuruyu reddettiği, 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 28/10. maddesi uyarınca 3.000,00 TL ve altındaki idari para cezalarına karşı başvurular üzerine verilen kararlar kesin olduğundan, kabahatlinin başvurusunun reddine dair kararların itirazı kabil olmadığı, kanun yararına bozma isteminin ise hukuki değerden yoksun olan Bolu Sulh Ceza Hakimliğinin 01.11.2017 tarih, 2017/5952 D.İş sayılı kararına yönelik olduğu anlaşılmakla,
Düzce Sulh Ceza Hakimliğinin, 25.07.2017 tarih, 2015/4103 D.İş. sayılı kararı aleyhine de kanun yararına bozma isteminde bulunup bulunulmayacağının değerlendirilmesi için Adalet Bakanlığı"na gönderilmek üzere dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 08/12/2021 tarihinde, oy birliğiyle karar verildi.
.