13. Hukuk Dairesi 2015/36566 E. , 2017/510 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı Asil ... ve vekili avukat ... geldi. Karşı taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
Davacı, ... İli, ... İlçesi ... Köyü ... Mevkii, 1807 parsel, 254 m2 arsa vasıflı taşınmazın satışı için davalı ile 105.000,00 TL"ye anlaştıklarını, dava konusu taşınmaz bedelinin 45.000,00 TL"sini peşin verdiğini, 59.500,00 TL için satışın yapılacağı tarih olan 15/04/2014"de düzenlenen 21/04/2014 vade tarihli bono verdiğini, tapu işlemi bittikten sonra senet bedelinin davalının banka hesabına "tapu işlemine mahsuben" açıklaması ile yatırıldığını, kalan miktarın da mevduat ve kredili mevduat hesaplarından 21/04/2014 tarihinde 9.980,00 TL ve 2.520,00 TL çekilerek, 1.000 TL de cebinden eklemesiyle nakit olarak şubede bizzat davalıya ödendiğini, taşınmazın satışından dolayı tüm ödemelerini yapmasına ve borcu kalmamasına rağmen davalının dava konusu bonoyu teslim etmediğini belirterek, 21/04/2014 vade tarihli bononun iptali ve davalıya borçlu olmadığın tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, dava konusu edilen taşınmazı davacıya 150.000 TL"ye sattığını, davacının 22/04/2014 tarihinde Akbank Yenigün Şubesi"ne 46.000 TL Denizbank Kemeraltı Şubesi"ne ise 45.000 TL yatırdığını, bakiyesi için ise 24/04/2014 tarihli 59.500 TL bedelli bono verdiğini, tapu işleminde davacının fazla harç ödememesi için gerçek satış bedelini tapuda düşük gösterdiklerini, senet bedelinin ödenmediğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davacının, davalı ..."ya bononun taşınmazın satışından dolayı verilen teminat senedi olarak verilmesi ve bedelinin ödenmesi nedeniyle; davacının, davalıya borçlu olmadığının tespitine, davacı bononun iptalini istemekle beraber bononun halen ciranta ... elinde bulunduğu, ... taraf olmadığından, davacının bu şahıs hakkında ayrı talepte bulunabilme hakkı mevcut olduğundan; bononun iptali isteminin reddine, karar verilmiş, hüküm davalı tarafça temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava, taşınmaz alım-satımından kaynaklanan alacaktan dolayı düzenlenen senedin iptali ile borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davacı taraf taşınmazın 105.000,00 TL bedel ile satıldığı ve satış bedelinin tamamen ödenmesine rağmen senedin iade edilmeyerek 3. bir şahsa ciro edildiğini ve bu kişi tarafından bu senete dayanılarak icra takibi yapıldığını ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Davalı taraf ise taşınmazın 150.000,00 TL bedelle satıldığını, 59.500,00 TL için senet düzenlendiğini, senet bedelinin ödenmediğini savunarak davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, davaya konu tapunun 15/04/2014 tarihli resmi senedi incelendiğinde; davalı ..."nın 1807 parseli 46.000 TL bedelle ..."a satıp, bedelini nakten ve tamamen aldığını beyan ettiği, bononun düzenlenme tarihi 01/04/2014 olduğundan bononun verilme nedeninin 1807 parselin satışından dolayı olduğu ayrıca dosya kapsamı gereği gerçek satış bedelinin dahi ödendiği, cironun belirsiz tarihte ... tarafından ..."ya yapıldığı, ..."nın, ..."nın akrabası olduğu, davacı isteminin ..."dan olup, 21/04/2014 tarihli bononun ödenmiş olmasından dolayı bononun iptali ile davacının, davalıya borcu bulunmadığının tespitini içerdiği, bu duruma göre; davacının, davalı ..."ya bononun taşınmazın satışından dolayı verilen teminat senedi olarak verilmesi ve bedelinin ödenmesi nedeniyle; davacının, davalıya borçlu olmadığının tespitine, davacı bononun iptalini istemekle beraber bononun halen ciranta ... elinde bulunduğu, ... taraf olmadığından, davacının bu şahıs hakkında ayrı talepte bulunabilme hakkı mevcut olduğundan; bononun iptali isteminin reddine karar verilmiştir. Dosyadaki tapu kayıtlarının incelenmesinde davaya konu taşınmazın 46.000,00 TL Bedelle 15.04.2014 tarihinde davacıya satıldığı bedelin nakten ve tamamen alındığı anlaşılmakta ise de; tarafların beyanları dikkate alındığında satışın bu bedelin üzerinde yapıldığı sabittir. Tapudaki devir 15.04.2014 tarihinde yapılmıştır. 59.500,00 TL miktarlı senedin ise tanzim tarihi 18.04.2014 olup vade tarihi ise 21.04.2014 tür. Bu tarihte davacı tarafından davalının banka hesabına 46.000,00 TL "tapu işlemine mahsuben ödeme" açıklama ile bir ödeme yapılmış olup senedin vade tarihi ile aynı gün olduğu çekişmesizdir. Davalı taraf bu ödemenin başka bir hukuki ilişki için yapıldığını ispatlayamamıştır. Senedin vade tarihi ile ödemenin yapıldığı tarih aynı olup bu ödemenin senet için yapıldığını göstermektedir. Ancak senet bedeli 59.500,00 TL olup davalı taraf 46.000,00 TL ödemiş olduğundan kalan 13.500,00 TL yi ödediğini mevcut deliller ile ispatlayamamıştır. Hal böyle olunca 13.500,00 TL yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine; ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, 1480,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin alınan 762,75 TL harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.