1. Hukuk Dairesi 2016/4717 E. , 2019/4672 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TASARRUFUN İPTALİ-TESCİL-TENKİS
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil- tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli, davalılar vekili tarafından katılma yoluyla temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 17.09.2019 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılar vekili Avukat ... ve davacı . .. vekili Avukat ... ile diğer temyiz eden vekili Avukat ... geldiler duruşmaya başlandı, süresinde verilen ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dava, tasarrufun iptali, tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde tenkis istemine ilişkindir.
Davacılar, mirasbırakanları ...’ın davalılardan oğlu ... ile %50’şer olarak ortak oldukları ... Demir Ltd.Şti’de bulunan payını 18.01.2010 tarihinde davalılara devrettiğini, murisin söz konusu devir işleminin yapıldığı tarihte işlem yapma ehliyetinin bulunmadığını, ayrıca ... ... Ltd.Şti adına kayıtlı bulunan 24213 ada 4 ve 9 parsel sayılı taşınmazların ise davalılar ... ve ... tarafından diğer davalı ... Metal Ltd.Şti’ne temlik edildiğini, yapılan işlemlerin muvazaalı olduğunu ileri sürerek, çekişme konusu taşınmazlara ilişkin tasarrufların iptali ile taşınmazların ... ... Ltd. Şti. adına tesciline, şirket hissesinin davalılara devrine ilişkin işlemin iptali ile bu hissenin mirasçılar adına payları oranında tesciline, bunun mümkün görülmemesi halinde TMK 669 maddesi gereğince davalılara devredilen mirasbırakana ait hisselerinin terekeye iadesi
suretiyle mirasın denkleştirilmesine, olmadığı takdirde saklı paylara yapılan tecavüzün giderilmesi amacı ile söz konusu şirket devri tasarrufunun tenkisi ve bu bedelin tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalılar, mirasbırakanın bütün malvarlığının noter aracılığı ile düzenlenmiş miras taksim sözleşmesi ile paylaşıldığını, tüm mirasçıların paylarına isabet eden taşınmazları adlarına tescil ettirdiklerini, bankalarda bulunan paraları ise mirasçıların payları oranında aldıklarını, şirket hisse devirlerinin ve taşınmaz satışlarının gerçek olduğunu ve bedeli karşılığında aldıklarını, ayrıca murisin işlem sırasında hukuki ehliyetinin bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, iddiaların ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 1942 doğumlu mirasbırakan ...’ın 14.03.2010 tarihinde ölümü ile geriye mirasçı olarak davacı eşi ..., davacı çocukları ...,..,... ve ... ile davalı oğlu ...’ın kaldıkları, davalılardan...’nın ise davalı ...’ın eşi olduğu, mirasbırakanın adına kayıtlı ... Demir Sac Profil Tic.ve San.Ltd.Şti’deki 39600 paya tekabül eden ve nominal değeri 25.000 TL olan şirket hissesinden 39.599 pay hissesi 989.975 TL’nı şirketin önceden ortağı ...’a, kalan 1 pay hissesi 25 TL’nı şirketin yeni ortağı ...’a gayrikabili rücu olmak üzere bütün mali ve hukuki sorumluluk tüm hak ve yükümlülükleri, tüm aktif ve pasifi ile 18.01.2010 tarihinde devrettiği, yine çekişme konusu 24213 ada 4 ve 9 parsel sayılı taşınmazlar dava dışı ... Demir Sac Profil Tic.ve San.Ltd.Şti adına kayıtlı iken şirket adına temsilen ..."ın 16.12.2009 tarihinde satış yolu ile diğer davalı... Yapısal Çelik Malzemeleri Sanayi ve Ticaret Ltd.Şti’ne temlik ettiği, Adli Tıp Kurumu raporundan, şirket hisselerinin devir tarihi olan 18.01.2010 tarihi itibari ile murisin hukuki ehliyetinin bulunduğu anlaşılmaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki, 6100 sayılı HMK"nın 119/g maddesine göre davacı, dava dilekçesinde dayandığı hukuki sebepleri belirtmelidir. Yine 1086 sayılı HUMK"un 74. ve 76. maddeleri hükümlerine paralel düzenlemeler getiren 6100 sayılı HMK"nın 26. ve 33. maddelerine göre; olayları bildirmek ve ileri sürmek taraflara, bu kapsamda nitelemeyi yapmak ve belirlenecek hukuki nitelendirme ile ilgili olarak uygulanacak kanun hükümlerini belirlemek hâkime aittir.
Öte yandan; 6100 sayılı HMK"nın 31. maddesi ile “Hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir, soru sorabilir, delil gösterilmesini isteyebilir” şeklinde düzenleme getirilmiştir.
Ne var ki, davacıların dava dilekçesinde, ehliyetsizlik dışında hangi hukuki sebebe (irade fesadı hallerine veya muris muvazaasına) dayandığı anlaşılamamaktadır.
Hal böyle olunca, mahkemece, öncelikle yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler uyarınca davacılara dayandıkları hukuki sebebin açıklattırılması, davada dayanılan hukuki neden veya nedenlere göre iddiaların önem sırasıyla incelenmesi, toplanan ve toplanacak delillerin birlikte değerlendirilmesi, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, dava dilekçesi açıklattırılmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Davacıların yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalıların sair itirazlarının
incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 02.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden taraflardan davacılar vekili için 2.037.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin diğer temyiz edenlerden alınmasına, peşin alınan harcın temyiz edene geri verilmesine, 17/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.