Abaküs Yazılım
4. Daire
Esas No: 2018/8228
Karar No: 2022/1626
Karar Tarihi: 17.03.2022

Danıştay 4. Daire 2018/8228 Esas 2022/1626 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2018/8228 E.  ,  2022/1626 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    DÖRDÜNCÜ DAİRE
    Esas No : 2018/8228
    Karar No : 2022/1626

    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
    (… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
    VEKİLİ : Av. …

    KARŞI TARAF (DAVACI) : …

    İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacı adına, … Reklam ve Tanıtım Hizmetleri Ltd. Şti.'nin vergi borçlarının tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emirlerinin iptal istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emirleri içeriğinde yer alan amme alacağının, vadesinde ödenmemesinin ardından, asıl borçlu şirketin malvarlığı olup olmadığına ilişkin dava dosyaya sunulan bilgi ve belgelerin incelenmesinden, yapılan mal varlığı araştırmasının sadece motorlu taşıt ve gayrimenkulü olup olmadığına ilişkin olarak yapıldığı, sayılanlar dışında, asıl borçlu şirket hakkında bankalar ve diğer kurumlar nezdinde malvarlığı araştırması yapıldığına ilişkin bilgi ve belgelerin dosyaya ibraz edilmediğinden usulüne uygun mal varlığı araştırılması yapıldığı hususunun davalı idarece ortaya konulamadığı görülmüş olup, amme alacağının asıl borçlu şirketten tahsilinin mümkün olmadığı hususu açıkça ortaya konulmadan davacı adına kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen ödeme emirlerinde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçeler ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; 07/08/2012 tarih ve 8128 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde yer alan ilana göre Beyoğlu 34. Noterliği nezdinde düzenlenen … tarih ve … sayılı hisse devir sözleşmesi ile davacının, kanuni temsilcilik görevinin sona ermiş olduğu anlaşıldığından, 27/06/2012 tarihinden sonraki borçlardan, 2012/06. ayına ait borçlar da dahil olmak üzere sorumlu tutulmasında hukuka uyarlık, öte yandan davacının, hisse devir tarihi olan 27/06/2012 tarihinden önceki borçlardan sorumluluğunun bulunduğu açık ise de, dosya içeriğinde davalı idareye ait … tarih ve … sayılı servis notu ve eki belgelerden, asıl borçlu şirketin yeni kanuni temsilcisi olan … tarafından 6736 sayılı Yapılandırma Kanunu kapsamında … tarih ve … sayılı dilekçe ile taksitlendirme talebinde bulunulduğu ve borçların yapılandırıldığı, yapılandırılan borçların, 1. ve 2. taksit sürelerinin 31/05/2017 tarihine kadar 6770 sayılı Kanun kapsamında uzatıldığı, davacı adına düzenlenen ödeme emri içeriği borçları da kapsayan asıl borçlu şirketin borçlarının bu yasa kapsamında olduğu dikkate alındığında devam eden yapılandırmanın ihlali halinde öncelikle asıl borçlu şirketin takibi gerekeceğinden, davacı adına kanuni temsilci sıfatıyla yapılan takipte hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Belirtilen gerekçelerle, istinaf başvurusuna konu Mahkeme kararına karşı verilen istinaf dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediğinden, 2577 sayılı Kanun'un 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun yukarıda belirtilen yazılı gerekçe ile reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, 6183 sayılı Kanun'un 55. maddesi gereği düzenlenen ödeme emri yasal ve yerinde olup, mükellef iddialarının reddi gerektiği ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

    TETKİK HÂKİMİ : …
    DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE :
    Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1.Temyiz isteminin reddine,
    2.Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
    3.Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
    4.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 17/03/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

    (X) KARŞI OY :
    Davacı adına, asıl borçlu …Reklam ve Tanıtım Hizmetleri Ltd. Şti.'nin ödenmeyen vergi borçlarının nedeniyle kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emirlerinin iptali istemiyle açılan davada verilen kabul kararının istinaf kanun yolu incelemesi sonunda davalının istinaf istemini reddeden Vergi Dava Dairesi kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
    Temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenler … tarih ve … sayılı ödeme emri içeriğindeki, … nolu plakalarda yer alan amme alacakları yönünden Vergi Dava Dairesi kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmamıştır.
    … tarih ve … ( yukarıda sayılan plaklar hariç) sayılı emirleri içeriğinde bulunan amme alacakları yönünden ise;
    213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 10. maddesinde, tüzelkişilerin mükellef veya vergi sorumlusu olmaları halinde bunlara düşen ödevlerin kanuni temsilcileri tarafından yerine getirileceği, kanuni temsilcilerin bu ödevleri yerine getirmemeleri yüzünden mükelleflerin veya vergi sorumlularının varlığından tamamen veya kısmen alınamayan vergi ve buna bağlı alacakların, kanuni ödevlerini yerine getirmeyenlerin varlıklarından alınacağı belirtilmiştir.
    6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un mükerrer 35. maddesinde, tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mal varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacaklarının, kanuni temsilcilerin ve tüzel kişiliği olmayan teşekkülü idare edenlerin şahsi mal varlıklarından bu Kanun hükümlerine göre tahsil edileceği hükme bağlanmıştır.
    Kanuni temsilcilerin, şirket borcundan dolayı takip edilebilmesi için öncelikle usulüne uygun olarak asıl borçlu şirket hakkında kesinleşmiş bir vergi borcunun bulunması ve usulüne uygun tüm takip yollarının tüketilmesine karşın, borcun tüzelkişiliğin mal varlığından tamamen veya kısmen alınamadığının açıkça ortaya konulmasından sonra kanuni temsilci olarak sorumlu tutulacağı dönemler dikkate alınarak takibi yoluna gidilmesi gerekmektedir.
    Yeniden yapılandırma yasaları olarak da nitelendirilen kimi özel yasalar kapsamında yükümlülere, vergi borcunun, miktarı ve vadesi değiştirilip yeni bir ödeme planına bağlanarak, ödenmesi konusunda kimi koşullarla kolaylıklar sağlanmaktadır. Yeniden yapılandırılan borcun ödenmemesi halinde, diğer bir deyişle yapılandırmaya ilişkin yükümlülüklerin yerine getirilmemesi nedeniyle hakkın kaybedilmesi ve bunun sonucunda yapılandırmanın iptali durumunda tahsil işlemlerine kalındığı yerden devam edilmesi yasa gereğidir.
    Amme alacağının özel yasalara göre ödenmek üzere başvuruda bulunulması ve/veya ödeme planına bağlanması, zamanaşımına olan etkisi dışında, asıl borçluya ait amme borcunun ödenmemesi halinde kanuni temsilcinin sorumluluğunu düzenleyen kurallar gereğince, borcun takibinde gelinen aşamayı değiştirmez.
    6736 sayılı Kanun kapsamında borcun ödenmesi amacıyla asıl borçlunun başvuruda bulunmuş olmasının, başvuru tarihinden önce amme alacağının tahsili için ilgili yasalara göre başlatılan/yapılan takip işlemlerini durdurmakla birlikte yapılandırma koşullarına uyulmaması ve kanundan yararlanma hakkının kaybedilmesi önceki takip işlemlerini geçersiz hale getirmeyeceği, takibin yeniden başlatılmasını gerektirmeyeceği gibi anlık kesinleşmiş olan amme alacaklarının yapılandırma nedeniyle bir ödeme varsa mahsup edilmekle birlikte kaldığı yerden hem asıl borçlu şirket hem kanuni temsilci ve ortakları için devam ettirilmesi 6183 sayılı Kanun gereğidir.
    Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin kabulü ile Vergi Dava Dairesi kararının kabule ilişkin kısmı yönünden davacı adına kanuni temsilci sıfatıyla ödeme emri düzenlenmesinde hukuka aykırılık bulunmadığından aksi gerekçe ile verilen kararın bozulması gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyoruz.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi