22. Hukuk Dairesi 2012/16640 E. , 2013/4968 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
AVUKAT ...
DAVA : Davacı, kıdem ve ihbar tazminatı ve ulusal bayram alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkilinin 24.08.1998-02.06.2009 tarihleri arasında davalı işyerinde çalıştığını,02.06.2009 tarihinde 23:00-07:00 vardiyasına alınmayarak işine son verildiğini, iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini belirterek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve ulusal bayram alacağının davalıdan tahsili talep etmiştir.
Davalı vekili,müvekkili işyerinin yanıcı parlayıcı madde ile üretim yaptığını, işyerinde sigara içilmesinin yüksek tehlike arz ettiğini,davacı işçinin tüm uyarılara rağmen iş yerinde ısrarla sigara içtiğini,bu nedenlerle iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davacının sigara içtiğinin sabit olduğunu, ancak aynı şekilde dinlenen tanıkların beyanlarında açık şekilde ifade ettikleri üzere işyerinde birçok kişinin sigara içtiği, ancak sigara içen kişiler hakkında davacıya uygulandığı şekilde iş sözleşmesinin feshi yoluna gidilmediği, ikazda bulunulduğu, her ne kadar tehlikeli ve bu nedenle yasaklanmış olsa da sigara içmeme konusundaki kuralın tek başına davacıya uygulanması ve buna dayalı olarak iş sözleşmesinin feshedilmesi işverenin eşit davranma borcunun açık bir ihlali olduğu,buna dayalı olarak yapılan fesih işlemi hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olup kanun tarafından himaye edilmeyeceğinden davacının iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedilmediği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu bozma içeriğine göre iş sözleşmesinin işverence haklı nedene dayalı olarak feshedilip feshedilmediği noktasındadır.
4857 sayılı yasanın 25/II. maddesinde, " Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri: a) İş sözleşmesi yapıldığı sırada bu sözleşmenin esaslı noktalarından biri için gerekli vasıflar veya şartlar kendisinde bulunmadığı halde bunların kendisinde bulunduğunu ileri sürerek, yahut gerçeğe uygun olmayan bilgiler veya sözler söyleyerek işçinin işvereni yanıltması. b) İşçinin, işveren yahut bunların aile üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak sözler sarfetmesi veya davranışlarda bulunması, yahut işveren hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ihbar ve isnadlarda bulunması. c) İşçinin işverenin başka bir işçisine cinsel tacizde bulunması. d) İşçinin işverene yahut onun ailesi üyelerinden birine yahut işverenin başka işçisine sataşması veya 84 üncü maddeye aykırı hareket etmesi. e) İşçinin, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunması. f) İşçinin,işyerinde, yedi günden fazla hapisle cezalandırılan ve cezası ertelenmeyen bir suç işlemesi. g) İşçinin işverenden izin almaksızın veya haklı bir sebebe dayanmaksızın ardı ardına iki işgünü veya bir ay içinde iki defa herhangi bir tatil gününden sonraki iş günü, yahut bir ayda üç işgünü işine devam etmemesi. h) İşçinin yapmakla ödevli bulunduğu görevleri kendisine hatırlatıldığı halde yapmamakta ısrar etmesi. ı) İşçinin kendi isteği veya savsaması yüzünden işin güvenliğini tehlikeye düşürmesi, işyerinin malı olan veya malı olmayıp da eli altında bulunan makineleri, tesisatı veya başka eşya ve maddeleri otuz günlük ücretinin tutarıyla ödeyemeyecek derecede hasara ve kayba uğratması." hallerinde iş akdinin işverence haklı nedene dayalı olarak feshedilebileceği düzenlenmiştir.
Dosya içeriğine göre,davacının 24.08.1998-02.06.2009 tarihleri arasında davalı işyerinde işçi olarak çalıştığı, iş sözleşmesinin işbaşında olması gereken bir zamanda görev yerini terk ederek sigara içtiğinin tespiti ve bu şekilde yanıcı ve parlayıcı gibi tehlikeli maddelerin bulunduğu işyerinde işverenin iş,can ve mal güvenliğini tehlikeye attığı gereçesiyle haklı nedenle feshedildiğinin bildirildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda,davalı taraf davacının iş sözleşmesini yasak olmasına ve tüm uyarılara rağmen işyerinde sigara içerek işyerinin can ve mal güvenliğini tehlikeye atması nedeniyle haklı nedenle feshedildiğini belirtmişdir. Davacı tanıkları davalı işyerinde sigara içmenin yasak olduklarını bildiklerini, olay günü davacının sigara içtiğini ancak işyerinde herkesce sigara içildiğini beyan etmişlerdir. Davalı işyerinde ambalaj üretimi yapıldığı, işin niteliği gereği yanıcı ve parlayıcı özelliği olan solvent maddesinin yoğun olarak kullanıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece kimya mühendisi bilirkişiden alınan raporda ambalaj sanayinde ve çalışan ortamda yanıcı parlıyıcı maddelerin tehlike arz ettiği solvent tanklarının olduğu mahalde sigara içilmesinin kesinlikle yasak olduğunu, ateş yakılmasının ufak bir kıvılcımın bile yangına sebeb olacağını belirtmiştir. Mahkemede gerekçesinde davacının sigara içtiğinin sabit olduğunu belirtmiş ancak işverinde birçok kişinin sigara içtiğinin,sadece davacı hakkında iş sözleşmesinin feshi yoluna gidilmesinin işverence eşit davranma ilkesine aykırı olduğu iş sözleşmesinin feshinin haksız olduğunu kabul etmiştir. Dosya arasında bulunan tutanakta sigara içtiği tespit edilen davacıyla birlikte iki işçinin daha iş sözleşmesine son verildiği anlaşılmaktadır. Tüm dosya kapsamından anlaşılacağı üzere davacının davalı işyerinde sigara içtiği sabittir. Bu noktada tartışılması gereken nokta davacının bu eyleminin iş sözleşmesinin haklı nedenle fesih sebebi olup olmayacağıdır. Anılan bilirkişi raporundan da anlaşılacağı üzere davalı işyeri sınırları içerisinde sigara içmenin yasak olduğu, işyerinde ateş yakılmasının ufak bir kıvılcımın bile yangına sebeb olacağının bildirildiği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca davacının sabit olan eylemi ile davalı işyerini büyük bir risk altına almakta, işyerinde kendinin ve diğer çalışanların can ve mal güvenliğini tehlikeye atmaktadır. Bu tarz yanıcı ve patlayıcı maddelerin yoğun olarak kullanıldığı işyerlerinde en ufak ihmalin bile telafisi mümkün olmayacak boyutta zararlara sebep olacağı aşikardır. Bu nedenlerle davalı işyerince yapılan fesih haklı nedene dayanmaktadır. Bu gerekçe ile davacının ihbar ve kıdem tazminatı taleplerinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulüne ilişkin karar hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının ilgiliye iadesine, 11.03.2013 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
MUHALEFET ŞERHİ
Davacı işçinin iş sözleşmesi işyerinde sigara içtiği gerekçesi ile 4857 sayılı Yasanın 25/II maddesi gereğince feshedilmiştir. İşyeri yanıcı-patlayıcı madde üretimi yapmaktadır. İşyerinde ateş yakılması, sigara içilmesi tehlike arzetmektedir. Davacının avluda sigara içtiği ihtilafsızdır. Ancak tutanak tarihinde ve öncesinde işyerinde işçilerin sigara içtikleri, bu işçilerin iş sözleşmesinin feshi yoluna gidilmeyip ikazda bulunulduğu toplanan deliller, dosya kapsamı, tanık anlatımlarından anlaşılmaktadır.
İşveren tarafından izlenen bu tutum İş Kanununda tanımlandığı üzere eşitlik ve ölçülülük ilkesine de aykırılık arz etmektedir. O nedenle eylem geçerli fesih ağırlığında olmalıdır. Kararın bu nedenle onanması gerekir görüşündeyim. 11.03.2013