22. Hukuk Dairesi 2012/16637 E. , 2013/4965 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
...
DAVA : Davacı, sendikal tazminat alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin sendikal nedenlerle feshedildiğini belirterek sendikal tazminatın davalıdan tahsili talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin feshinin sendikal nedene dayanmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesin talep etmiştir.
Mahkemece, davacının davalı işyerinde 27.07.2010-05.01.2011 tarihleri arasında iş sözleşmesine bağlı olarak çalıştığı, davacının 10.08.2010 tarihinde Çelik-İş Sendikasına üye olduğu, davalı işveren tarafından iş sözleşmesinin feshinin haklı nedene dayandığının ispatlanamadığı, olayların tarihsel gelişimi ve tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde feshin sendikal nedenle yapıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.
İşverence yapılan feshin sendikal nedene dayanıp dayanmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Sendikal tazminat 2821 sayılı Sendikalar Kanunu"nun 31. maddesinde düzenlenmiş, işçilerin işe alınmalarının, belli bir sendikaya girmeleri veya girmemeleri veya belli bir sendikadaki üyeliği korumaları veya üyelikten istifa etmeleri veya sendikaya girmeleri veya girmemeleri şartına bağlı tutulamayacağı ilk fıkrada hükme bağlanmıştır. 3. fıkrada ise, işverenin, sendika üyesi olan işçilerle sendika üyesi olmayan işçiler veya ayrı sendikalara üye olan işçiler arasında, işin sevk ve dağıtımında, işçinin mesleki ilerlemesinde, işçinin ücret, ikramiye ve primlerinde, sosyal yardım ve disiplin hükümlerinde ve diğer hususlara ilişkin hükümlerin uygulanması veya çalıştırmaya son verilmesi bakımından herhangi bir ayırım yapamayacağı kuralı mevcuttur. Konuya dair bir başka güvence bahsi geçen maddenin 5. fıkrasında öngörülmüş ve işçilerin sendikaya üye olmaları veya olmamaları sebebiyle iş sözleşmelerinin feshedilemeyeceği, yine yasaya uygun sendikal faaliyetler sebebiyle işten çıkarılamayacakları ya da farklı uygulamaya tabi tutulamayacakları hükme bağlanmıştır.
İşverenin 2821 sayılı Kanun"un 31. maddesinin 3. ve 5. fıkralarına aykırı davranması halinde işçinin bir yıldan az olmamak üzere sendikal tazminata hak kazanacağı hususu da kanunda ifadesini bulmuştur.
2821 sayılı Kanun"un 31. maddesinde 4773 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonrasında, işçinin iş sözleşmesinin sendika üyeliği ya da sendikal faaliyetleri sebebiyle feshedilmesi halinde doğrudan sendikal tazminat talep hakkının olmadığı açıklanmış ve 4857 sayılı İş Kanunu"nun iş güvencesine dair hükümlerinin uygulanacağı kuralı getirilmiştir. Fesih dışında kalan sendikal nedene dayanan ayrımcılık hallerinde ise, işçinin doğrudan sendikal tazminat davası açma hakkı bulunmaktadır.
Somut olayda, davacı davalı işyerinde makine operatörü olarak çalışmakta iken iş sözleşmesinin davalı işverence devamsızlığı nedeniyle haklı nedenle feshedildiğinin bildirildiği anlaşılmaktadır. Davacı iş sözleşmesinin sendikal nedenle feshedildiğini belirterek sendikal tazminat talebinde bulunmuştur. Davacı iş güvencesi hükümleri kapsamında olup doğrudan sendikal tazminat isteyemez. Kaldı ki dosya içerisindeki davacının devamsızlığına ilişkin tutunaklar ve davacının devamsızlıklarına ilişkin savunmaları ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde feshin sendikal nedene dayandığı yeterli ve inandırıcı delillerle ispatlanmış değildir. Bu gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek olması halinde ilgiliye iadesine, 11.03.2013 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
MUHALEFET ŞERHİ
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, kararın onanması gerekir görüşünde olduğumdan sayın çoğunluğun bozma kararına katılamıyorum. 11.03.2013