Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/2922
Karar No: 2019/4670
Karar Tarihi: 17.09.2019

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2017/2922 Esas 2019/4670 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2017/2922 E.  ,  2019/4670 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL


    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın davanın kabulüne karar verilmiş, davalılar vekilinin istinaf başvurusu üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi tarafından temlikin bedel kaşılığı yapıldığı, muvazaanın bulunmadığı gerekçesi ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 353/1.b.2 maddesi gereğince kabulü ilk derece mahkemesi hükmünün ortadan kaldırılarak davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 17.09.2019 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Avukat ... ile temyiz edilen davalılardan... ve vekili Avukat ... geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

    -KARAR-
    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davacı, mirasbırakan babası ....’in maliki olduğu 351 ada 22 parsel sayılı taşınmazdaki 2/5 payını davalı çocuklarına satış suretiyle devrettiğini, mirasbırakanın taşınmaz satmasını gerektirir ihtiyacı bulunmadığı gibi temlik tarihinden kısa bir süre sonra öldüğünü, işlem tarihinde mirasbırakanın hukuki işlem ehliyetinin bulunmadığını, devrin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar, dava konusu taşınmazın eski ve hasarlı bir bina olması nedeniyle binanın yıkılıp yeniden yapılması amacıyla mirasbırakanın dava dışı müteahhit firma ile anlaştığını, anlaşma gereği mirasbırakanın 200.000 USD ödemesi gerektiğini ancak murisin bu ödemeyi yapabilecek ekonomik gücü bulunmadığından 100.000 USD’nin kendileri tarafından ödendiğini, bunun karşılığında temlikin yapıldığını, mal kaçırma kastının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, davalılar vekilinin istinaf başvurusu üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi tarafından temlikin bedel kaşılığı yapıldığı, muvazaanın bulunmadığı gerekçesi ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 353/1.b.2 maddesi gereğince kabulü ilk derece mahkemesi hükmünün ortadan kaldırılarak davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; mirasbırakan...’in maliki olduğu 351 ada 22 parsel sayılı taşınmazdaki 9 nolu bağımsız bölümün 2/5 payını 08.06.2012 tarihinde davalı oğlu ve kızına satış suretiyle devrettiği, 1940 doğumlu murisin 16.06.2012 tarihinde öldüğü, geride mirasçı olarak davacı oğlu ..., davalı kızı ... ile oğlu ... ve dava dışı eşi ...’ın kaldıkları anlaşılmaktadır.
    Hemen belirtilmelidir ki; 6100 sayılı HMK’nın 140/3. maddesinde; “Ön inceleme duruşmasının sonunda, tarafların sulh veya arabuluculuk faaliyetinden bir sonuç alıp almadıkları, sonuç alamadıkları takdirde anlaşamadıkları hususların nelerden ibaret olduğu tutanakla tespit edilir. Bu tutanağın altı, duruşmada hazır bulunan taraflarca imzalanır. Tahkikat bu tutanak esas alınmak suretiyle yürütülür.” hükmüne yer verilmiştir. Davacı taraf dava dilekçesinde ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuksan nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuş ancak, 24.10.2014 tarihli ön inceleme duruşmasında isteğini muris muvazaası isteğine hasretmiştir. Bu nedenle 6100 sayılı ...nun 140/3. maddesi gereğince ehliyetsizlik iddiası bakımından bir inceleme yapılmamış olmasında bir isabetsizlik yoktur.
    Bilindiği üzere; uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (nitelikli-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada mirasbırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir.
    Bu durumda yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve l.4.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere; görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de 4721 s. Türk Medeni Kanununun 706, 6098 s. Türk Borçlar Kanununun 237 (818 s. Borçlar Kanunun 213) ve Tapu Kanunun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
    Hemen belirtmek gerekir ki; bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle mirasbırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alış gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile mirasbırakan arasındaki kişisel ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.
    Somut olayda; yapılan araştırma ve incelemenin hüküm kurmaya yeterli ve elverişli olduğunu söyleyebilme olanağı yoktur.
    Hal böyle olunca, yukarıda belirtilen ilke ve olgular doğrultusunda gerekli araştırma ve incelemenin yapılması, iddia ve savunma doğrultusunda taraflarca bildirilen delillerin usulünce toplanması, mirasbırakan adına kayıtlı başkaca aktif-pasif tapu kaydı bulunup bulunmadığının taraflardan da sorulmak suretiyle ilgili tapu müdürlüğünden araştırılması, varsa tapu kayıtlarının istenilmesi, öte yandan davalılar ile mirasbırakan arasında yapıldığı savunulan “hisse satış/devir sözleşmesi” gereği davalılar tarafından dava dışı müteahhite ödendiği iddia olunan paraya ilişkin banka kayıtlarının araştırılması, toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek mirasbırakanın iradesinin duraksamaya yer bırakmayacak şekilde saptanması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme yetinilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
    Davacının yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 373/1-a maddesi uyarınca ... Bölge Adliye Mahkemesi 1.Hukuk Dairesi kararının BOZULMASINA, HMK"nın 373/2 maddesi gereğince dosyanın kararı veren ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi"ne gönderilmesine, 02.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 2.037.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 17/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi