Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/9617
Karar No: 2018/2176

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/9617 Esas 2018/2176 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2017/9617 E.  ,  2018/2176 K.

    "İçtihat Metni"

    .....

    Taraflar arasındaki tescil davasından dolayı yerel mahkemece verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairenin 13.04.2016 gün 2015/7882 E-2016/4450 K. sayılı ilâmıyla onanmasına karar verilmiş, süresi içinde davacılar tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü:
    KARAR
    Davacılar; 01.06.2011 tarihli dava dilekçesinde sınırlarını belirttikleri....mahallesinde bulunan tespit dışı taşınmazı imar ve ihya ettiklerini, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğunu belirterek adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır.
    Mahkemece; dava edilen yerin ..... ırmağının güneyinde bulunan tescil dışı yerde kaldığı, 4373 sayılı Taşkın Sulara ve Su Baskınlarına Karşı Koruma Kanununa göre belirlenmiş olan yatak mihverinden 125 sağa ve sola olan genişliğin içerisinde yer aldığı, 19.06.1951 tarih 12920 sayılı kararnamenin güncelliğini koruduğu, taşınmazın 1961 yılında ... nehrinin yatağında olduğu, bu haliyle dere yatağından kazanılan yer durumunda olduğundan Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden bulunduğu, özel mülkiyete konu olmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiş, Dairenin 13.04.2016 gün 2015/7882 E-2016/4450 K. sayılı ilamıyla onanmış, bu kez davacılar vekili tarafından karar düzeltme istenmiştir.
    Dava, TMK’nın 713. maddesi hükmüne göre tapusuz taşınmazın tesciline ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 6831 sayılı Kanun hükümleri uyarınca yapılıp 17.12.1987 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması vardır.
    Mahkemece verilen karar usul ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki.... 07.04.2014 tarih 1602 sayılı yazı cevabında; ..... nehrinin 19.06.1951 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 17.04.1951 tarih 12920 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile 4373 sayılı Kanun kapsamına alınarak .....ile denize döküldüğü yer arasında yatak mihverinden itibaren sağlı ve sollu yüzyirmi beşer metre olmak üzere iki yüz elli metre genişliği haiz şeritvari sahanın taşkın saha ilan edildiği, .... ırmağından kasıtın ..... ırmağının tescilli kadastro paftasında gözüken yatak sınırı olarak algılanması gerektiği, kararname tarihinden bu yana ...... ırmağının zaman içinde yatak ekseninin değiştiği, kadastro paftasında gözüken yatak sınırının günümüzde güncelliğini yitirdiği, 1951 yılında kara olarak gözüken yerlerin günümüzde ırmak yatağı, ırmak yatağı olarak gözüken yerlerin ise kara alanı olarak gözüktüğü, 19.06.1951 tarih 12920 sayılı kararnamenin güncelliğini koruduğu, sonrasında herhangi bir düzenlenme yapılmadığı belirtilmiştir.
    Keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklar; dava konusu yeri davacılar ve bayiilerinin önceleri tarım arazisi olarak, sonrasında ise narenciye bahçesi olarak 20 yılı aşkın süreyle kullandıklarını bildirmişlerdir.



    -2- 2017/9617-2018/2176
    Jeoloji mühendisi ve ziraat yüksek mühendisi tarafından ortak düzenlenen raporda; çekişmeli taşınmazın ..... ırmağının kıyı kenar çizgisi dışında kaldığı, üzerinde 10-25 yaşlarında tam kapama verim çağında meyve ağaçlarının bulunduğu, öncesinde de meyve tarımı yapıldığının meyve ağaçlarına ait dip kütüklerinden anlaşıldığı, imar ihya ve zilyetlik yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu açıklanmıştır.
    Orman, fen, ziraat, jeoloji, jeodezi ve fotogrametri bilirkişi tarafından ortak düzenlenen raporda ise; çekişmeli yerin kadastro sırasında tescil dışı bırakıldığı, 1955 yılına ait hava fotoğrafına göre .... nehrinin yatağında kaldığı, 1969 tarihli hava fotoğrafına göre ise ..... nehrinin yatak değiştirerek kuzey doğuya kaydığı, davalı yerin nehrin yatak değiştirmesiyle boşalan eski nehir yatağında olduğu, üzerinin boş olarak gözüktüğü, 1987 yılına ait hava fotoğrafında .... nehri bitişiğinde üzeri yıllık bitki ve çayır olan yerde gözüktüğü, 1960 basım tarihli memleket haritasında ..... nehri yatağı içinde gözüktüğü, üzerinin boş olduğu, 1990 basım tarihli memleket haritasında ..... nehrinin batı komşuluğunda açık alan olarak gözüktüğü, 4373 sayılı Taşkın Sulara ve Su Baskınlarına Karşı Korunma Kanununa göre 19.06.1951 gün 12920 sayısı ile çıkan kararnameye göre belirlenmiş olan yatak mihverinden 125 metre sağa ve sola olan genişliğin içerisinde kaldığı, halihazırda üzerinde 10-25 yaşlarında kapama narenciye bahçesinin bulunduğu belirtilmiştir.
    4373 sayılı Taşkın Suları ve Su Baskınlarına Karşı Koruma Kanununun 1. maddesinde “Yüksek seviye gösteren akarsuların taşmasıyla su altında kalan veya su baskınlarına uğrayabilecek olan sahaların sınırlarının İmar ve İskan Bakanlığının teklifi üzerine Bakanlar Kurulu kararıyla tespit ve ilan olunacağı” hükmüne yer verilmiştir.
    4373 sayılı Kanunun 2. maddesi ile de tespit ve ilan edilen alanda suların akmasına engel olacak bina ve benzeri tesisler ile ağaç dikmek ve birtakım engellerin yapılması yasaklanmıştır. Dolayısıyla 4373 sayılı Kanun, mülkiyet hakkının edinilmesini yasaklamamış, sadece tasarruf durumunu kısıtlamış bulunmaktadır. Bir bakıma bu kanunla sınırlı mülkiyet durumu öngörülmüştür.
    Yerel mahkemece; açıklanan bu hususlar gözetilmeksizin çekişmeli taşınmazın 4373 sayılı Kanuna göre belirlenmiş olan yatak mihverinden 125 sağa ve sola olan genişliğin içerisinde yer aldığı, 1961 yılında ..... nehrinin yatağında olduğundan Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden bulunduğu, özel mülkiyete konu olmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.
    O halde öncelikle 30.03.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanunun 1/2. maddesi ile.....nırları il mülkî sınırları olarak genişletildiğinden dava dilekçesi ve duruşma gününü bildirir davetiye ..... Belediye Başkanlığına tebliğ edilerek husumet yaygınlaştırılmalı, davacılar yararına 4721 sayılı TMK’nın 713, 3402 sayılı Kanunun 14 ve 17. maddeleri uyarınca imar ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluşup oluşmadığı yönünde gerekli tüm inceleme ve araştırmalar yapılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir. Anılan bu husus davacılar vekilinin karar düzeltme isteği üzerine yeniden yapılan inceleme sonucu anlaşıldığından, Dairenin maddi yanılgıya dayalı onama kararının kaldırılarak hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin karar düzeltme isteğinin kabulüyle Dairenin 13.04.2016 gün 2015/7882 E-2016/4450 K. sayılı onama kararının ortadan kaldırılmasına, yerel mahkemenin hükmünün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesinin göndermesiyle uygulamasına devam edilen 1086 sayılı HUMK"nın 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, karar düzeltme harcının istek halinde iadesine 22.03.2018 günü oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi