Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/16665
Karar No: 2013/4947

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2012/16665 Esas 2013/4947 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2012/16665 E.  ,  2013/4947 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    DAVA : Davacı, ihbar tazminatı, cezai şart, maddi tazminat, eğitim gideri alacakları ile rakabete aykırı davranıştan kaynaklı zararının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir.
    Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili; davalının davacı şirkette bilgisayar mühendisi laboratuvar bilgi sistemleri müdürü olarak çalıştığını, 03.12.2004 tarihinden beri devam etmekte olan iş ilişkisinin 19.10.2009 tarihide sunmuş olduğu istifa dilekçesi ile tek taraflı feshettiğini, şirket tarafından yerine yetişmiş personel istihdamının zaman alacağını söylemesi üzerine bir müddet daha işine devam ederek 24.10.2009 tarihinde istifasının kabul edildiğini, davalının gerçeğe aykırı beyanları ile ayrıldığı işyerine dönmeyerek kısa süre sonra rakip firma olan .../Fonnet bilgisayar firmasında daha düşük ücretle işe başladığını, bunun davalının sorumluluğunda bulunan PACS projesinin yazılını kodlarını kopyaladığı şüphesi uyandırdığını, bunun satış fiyatının 22.500,00 + % 18 KDV nin 2100 katı tutarında tazminat ödeme yükümlülüğü bulunduğunu, yine sözleşmenin 14. maddesinin 3. fıkrası gereğince eğitim giderleri ve son brüt ücretinin iki katı tutarında cezai şart ile ihbar tazminatını ödemesi gerektiğini, rekabet yasağına aykırı davranışından kaynaklanan zararı ödemesi gerektiğini belirterek fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak kaydıyla 100,00 TL ihbar tazminatı, 100,00 TL cezai şart, 100,00 TL maddi tazminat, 100,00 TL eğitim gideri ve 100,00 TL rekabete aykırı davranıştan kaynaklı zararın davalıdan tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili; müvekkilinin davacıya ait işyerinden ayrıldıktan bir ay sonra Fonet yazılım firmasıyla anlaştığını, ailevi sebeplerle iş sözleşmesini feshettiğini davacıya bildirip önel süresince çalışacağını beyan ettiğini, bir müddet çalıştıktan sonra 24.10.2009 tarihinde önel süresince çalışmasına gerek olmadığı söylenmesi üzerine işverenin rızasıyla işyerinden ayrıldığını, cezai şart taleplerinin belirli süreli iş sözleşmelerinde söz konusu olduğunu, davacının söz konusu işyeri ile ilgili kodları ve bilgileri işten ayrıldığı gün teslim ettiğini, bilgisayarından da sildiğini kodların şirket serverında tutulduğunu, davalının kendi bilgisayarında bulunan yazılım kodlarını şuanda çalıştığı firmanın kullanımına sunmasının teknik olarak imkansız olduğunu bu sebeple rekabet yasağını ihlal etmediğini belirterek haksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
    Somut olayda, davacının davalıya ait işyerinde bilgisayar mühendisi olarak çalıştığı anlaşılmaktadır. Davacı ile davalı arasında imzalanan 03.12.2004 tarihli belirsiz süreli personel sözleşmesinin 13/g maddesinde "sözleşmenin feshi veya kendiliğinden sona ermesi tarihinden itibaren, işbu iş sözleşmesi çerçevesinde edindiği bilgi ve eğitimleri kullanabileceği bir başka iş için işçi aynı sektörde çalışan ve rakip konumda bulunan firmalarla ya da hizmet verilen hastanelerle Çözüm Bilgisayar"ın yazılı iznini almaksızın çalışamaz. iki yıl süre ile yazılı veya sözlü olarak herhangi bir ilişki içinde bulunamaz", 14/3. madde. “İşçi ya da işverenin sözleşmeyi haksız olarak feshetmesi halinde firmanın uğradığı maddi (zararlar ile, iki tarafın da kanundan doğan tazminat haklarını talep etme hakkı saklı kalmak kaydıyla; sözleşmeyi usulsüz ve/veya haksız olarak fesheden taraf, işçinin son ücretinin iki katını ödemeyi kabul ve taahhüt eder. Ayrıca, işçinin sözleşmeyi usulsüz ve/veya haksız olarak feshetmesi halinde işçiye yapılmış olan eğitim harcamaları da ayrıca talep edilecektir.” hükmünü içeren rekabet yasağına ilişkin hükümler bulunmaktadır.
    Karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    Dava rekabet yasağının ihlalinden doğduğu ileri sürülen cezai şartın tahsili istemine ilişkin olup, öncelikle dikkate alınması gereken husus uyuşmazlığın 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve bu bağlamda iş mahkemesinin görevli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
    5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu"nun 1. maddesine göre, iş mahkemelerinin görevli “İş Kanununa göre işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında iş sözleşmesinden veya iş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözülmesi”dir.
    Davanın açıldığı tarih itibariyle yürürlükte bulunan mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 348. maddesi "İş sahibinin müşterilerini tanımak veya işlerin esrarına nüfus etmek hususlarında işçiyle müsait olan bir hizmet sözleşmesinde her iki taraf, akdin hitamından sonra işçinin kendi namına iş sahibi ile rekabet edecek bir iş yapmamasına ve rakip bir müessesede çalışmamasını ve böyle bir müessesede şerik veya sair sıfatla alakadar olmamasını şart edebilirler. Rekabet memmuniyetine dair olan şart, ancak işçinin müşterileri tanımasından ve esrara nüfusundan istifade ederek iş sahibine hissolunacak derecede bir zarar hükmüne sebebiyet verebilecek ise caizdir. İşçi sözleşmenin yapıldığı zamanda reşit değilse rekabet memnuniyetine dair olan şart batıldır" hükmünü haiz olup, madde metninden de anlaşılacağı üzere bu madde sözü edilen sırlara vakıf işçinin mukavele yapmak şartıyla işten ayrılması halinde aynı işi kendi adına yapmamasını, rakip bir müessesede çalışmamasını ve böyle bir müessesede şerik veya sair sıfatla alakadar olmamasını düzenlemektedir. Düzenleme hizmet sözleşmesi içinde yer almakla birlikte hizmet sözleşmesi süresince yapılmaması gereken bir hususu değil, hizmet sözleşmesinin sona ermesinden sonra yapılmaması gereken bir hususta düzenleme getirmektedir.
    Hizmet sözleşmesinin devamında yapılan bir sadakatsizlik bu ister sözleşme ile düzenlensin ister kanunla düzenlensin elbette ki iş mahkemesinde görülecek bir davanın konusunu oluşturacaktır. Oysa somut uyuşmazlıkta davacı taraf davalının sözleşmenin sona ermesinden sonra gerçekleşen eylemi sebebiyle cezai şart istemektedir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibarıyla davanın iş mahkemesinde görülmesini gerektirir bir durum mevcut değildir. Ayrıca ticari sırrın ne olduğunun değerlendirilmesinin uzman mahkemelerce yapılması gerektiği de yadsınamaz bir gerçeklik olduğu gibi, "Rekabet Yasağı" kavramı da piyasa şartlarıyla sıkı sıkıya bağlı bulunan ticari bir konudur. Kaldı ki, Davanın açıldığı tarih itibariyle yürürlükte bulunan mülga 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 4. maddesiyle kanun koyucu çok açık bir şekilde 818 sayılı Kanun"un 348. maddesinden kaynaklanan davaların mutlak ticari davalardan olduğunu öngörmüştür. Mutlak ticari davalar herhangi bir unsurun, bağlama noktasının veya sebebin davanın ticari niteliğini değiştirmediği, mahkemenin kanaatinin rol oynamadığı davalardandır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 29.02.2012 tarih 2011/11-781 esas- 2012/109 karar sayılı ilamında da hizmet sözleşmesinin sona ermesinden sonra gerçekleşen rekabet yasağına aykırılığı düzenleyen, 818 sayılı Kanun’un 348. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gereken uyuşmazlıklara ilişkin davaların 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1-3.maddesi gereğince mutlak ticari dava niteliği taşıdığı ve mutlak ticari davaların görülme yerinin ise, açık biçimde ticaret mahkemeleri olduğu belirtilmiştir
    Açıklanan tüm bu sebeplerle mahkemece mutlak bir ticari dava olan davanın görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken esasına ilişkin hüküm kurulmuş olması hatalı olup bu husus bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Bu sebeplerle mahkeme kararının BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 11.03.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi