Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/5708
Karar No: 2022/3589
Karar Tarihi: 15.03.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/5708 Esas 2022/3589 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2021/5708 E.  ,  2022/3589 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesi
    İlk DereceMahkemesi : ... 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi


    Dava, iş kazasında vefat eden sigortalının babasının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabul ve kısmen reddine dair verilen karara karşı davacı ve davalılardan ...İnş. Müt. Mim. Tic. Ltd. Şti. vekillerinin istinaf başvurusunda bulunmaları üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesince davalı istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı istinaf başvurusunun ise kabulü ile yeniden esas hakkında karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesince verilen kararın davacı vekili tarafından temyiz edildiği davalılardan ... Yapı Turizm San Tic. Ltd. Şti.’nin de davacı vekili temyizine cevaben temyiz başvurusunda bulunduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I- İSTEM:
    Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin oğlu ...’ın 05.11.2012 tarihli iş kazasında vefat etmiş olması nedeniyle maddi ve manevi tazminat alacaklarının kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
    II- CEVAP:
    Davalı Emlak Planlama İnş. Proje Yönetim ve Tic. A.Ş. Vekili cevap dilekçesinde özetle; Başbakanlık TOKİ tarafından yaptırılan konut projesi için TOKİ ile ...İnşaat Müt. Mimarlık Tic. Ltd. Şti. arasında 30/01/2012 tarihli sözleşme imzalandığı, dava konusu olayın sözleşmenin ifası sırasında meydana geldiği, müvekkilinin bilahare TOKİ ile imzaladığı müşavirlik sözleşmesi gereğince söz konusu inşaat projesindeki sıfatının söz konusu imalatların projeye uygunluğunun sağlanması amaçlı müşavirlik işi olduğunu, müşavirlik sözleşmesinin taraflarının müvekkil şirket ve TOKİ olup müteahhit veya taşeronun bu sözleşmenin tarafı olmadığını, müvekkilin davanın diğer tarafları olan işçi-yüklenici firma ve bu firmanın alt yüklenicisi olan firmalarla iş kanunu anlamında herhangi bir sorumluluk oluşturabilecek taahhüdü bulunmadığını, müvekkil firmanın söz konusu projedeki konumunun idare ile aralarında belli bir ücret karşılığında gerçekleştirilen ve davanın diğer taraflarıyla hiç bir bağlantısı olmayan bir iç ilişkiden ibaret olduğunu, öncelikli olarak davanın husumet yönünden reddine, aksi durumda ise esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ... İnşaat Müt. Mimarlık Tic. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının oğlu ...'ın 05/11/2012 tarihli işini yapmakta iken gerçekleşen kaza sonucunda hayatını kaybettiğini, Şahin’in alt yüklenici olan ... Yapı Turizm San. Tic. Ltd. Şti'nin işçisi olarak çalıştığını, emir ve talimat aldığı ve aldığı emir talimatlara göre hareket ettiğini, ... Yapı Turizm San. Tic. Ltd. Şti. ile dava dışı Pendik Mühendislik İnş.Tic. Ltd. arasında imzalanan alt yüklenici sözleşmesinin 17. maddesinde alt yüklenicinin çalıştıracağı personel, usta ve işçilerin iş güvenliği kuralına uyacakları, mevcut sözleşme nedeniyle meydana gelecek iş kazalarından dolayı sorumluluğun alt yükleniciye ait olacağının düzenlendiğini, diğer davalı alt yüklenici ...'nin işveren olarak işçiyi gözetme borcunu yerine getirmeyerek kazanın meydana gelmesine sebebiyet verdiği, müvekkilinin söz konusu kazanın meydana gelmesinde bir kusurun bulunmadığını, haksız ve mesnetsiz olan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ... San. Tic. Ltd. Şti'nin vekili cevap dilekçesinde özetle müteveffa ...'ın imzasını havi iş güvenliği açısından malzeme zimmeti ve uyarı tutanağı, iş güvenliği talimatı ve tutanağı, işe başlama eğitim sertifikası gibi sertifika ve tebellüğnamelerden de anlaşılacağı üzere müvekkilinin mesleki risk değerlendirmelerini yaptığını ve bu doğrultuda işçileri karşı karşıya bulundukları mesleki riskler ve bu risklerin önlenmesi için alınması gerekli tedbirler konusunda bilgilendirdiğini, müvekkilinin meydana gelen kazadan dolayı kusursuz olduğunu, firmanın sorumlu olduğunun kabulü anlamına gelmemek kaydıyla tazminatın yükletilmesi ihtimalinde vefat eden işçinin ailesinin bakımını üstlenip üstlenmediği, ailenin başka yardım alıp almadığı, davacının bakıma muhtaç olup olmadığı hususlarının araştırılmasının gerektiği, davacının destekten yoksun kalma tazminatı talebiyle birlikte ayrıca maddi tazminat talebinde bulunmasının hukuka ve hakkaniyete uygun olmadığı, talep edilen manevi tazminat miktarının fahiş düzeyde olduğunu, yargılamaya konu iş kazasıyla ilgili soruşturmanın ... Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2012/2793 sayılı dosyası üzerinden devam ettiğini, huzurdaki yargılamanın olayla ilgili cezai soruşturma sonucunu beklemesi gerektiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    II- MAHKEME KARARI:
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    İlk Derece Mahkemesince; “ 1-Açılan davanın davalı TC Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı ile davalı Emlak Planlama İnş. Proj. Yön. Tic.A.Ş. yönünden reddine,
    2-Hakkında usulüne uygun açılmış bir dava bulunmayan dahili davalı ... İnş. Tic. Ltd. Şti. hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
    3- 26.437,67 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 05/11/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
    4- 15.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 05/11/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
    5- Davacının ödenmemiş ücret ve diğer alacakları talebinin reddine,” şeklinde karar verilmiştir.
    B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI:
    Bölge Adliye Mahkemesince “1-) Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile; ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 21/12/2018 tarih 2012/909 Esas, 2018/646 Karar sayılı Kararının kaldırılmasına,
    -Açılan davanın davalı TC Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı ile davalı Emlak Planlama İnş. Proj. Yön. Tic.A.Ş. yönünden reddine,
    -Hakkında usulüne uygun açılmış bir dava bulunmayan dahili davalı ... İnş. Tic. Ltd. Şti. hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
    - 26.437,67 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 05/11/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılar ...İnş. Müt. Mim. Tic.Ltd. Şti., Rms Yapı Turizm San. Ve Tic. Ltd.Şti.'nden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
    - 25.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 05/11/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılar ...İnş. Müt. Mim. Tic.Ltd. Şti. ve Rms Yapı Turizm San. Ve Tic. Ltd.Şti.'nden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
    - Davacının ödenmemiş ücret ve diğer alacakları talebinin reddine,
    2-) Davalı ...vekilinin istinaf başvurusunun Esastan Reddine,” şeklinde karar verilmiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davacı mirasçıları vekili 31.03.2021 tarihli temyiz dilekçesinde özetle: Medeni Usul Hukukunda dahili dava müessesesi bulunmamakla birlikte bu sebeple davanın reddi yönünde karar verilmesi halinde avukatlık ücretine karar verilmesinin hatalı olduğunu hükmedilen manevi tazminatın olayın gerçekleşme şekli, müvekkilinde oluşan manevi kayıp ve manevi tazminatın caydırıcılığı dikkate alındığında yeterli miktarda olmadığını beyanla kararın bozulmasını talep etmiştir.
    Davalı ... San. Tic. Ltd. Şti. vekili 27.12.2019 tarihli davacı asil temyizine cevap ve katılma yoluyla temyiz dilekçesinde davacı vekilinin temyiz itirazlarını reddi ile takdir edilen manevi tazminatın fahiş olduğunu beyanla müvekkili yönünden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    A) Davalı ... San. Tic. Ltd. Şti vekilinin 27.12.2019 tarihli temyize cevap ve katılma yoluyla temyiz başvurusuna yönelik yapılan incelemede:
    Bilindiği üzere 6098 sayılı TBK’nun 513. Maddesinde vekâletnamenin sona ermesi düzenlenmiş olup, sözleşmeden veya işin niteliğinden aksi anlaşılmadıkça sözleşme, vekilin veya vekâlet verenin ölümü, ehliyetini kaybetmesi ya da iflası ile kendiliğinden sona ermiş olur. Bu hüküm, taraflardan birinin tüzel kişi olması durumunda, bu tüzel kişiliğin sona ermesinde de uygulanır düzenlemesi yer almaktadır.
    6100 sayılı HMK’nun 360.maddesi yollamasıyla temyiz incelemesinde de uygulanan HMK 348.maddesine göre “İstinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvurma hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, vereceği cevap dilekçesi ile istinaf yoluna başvurabilir. İstinaf yoluna asıl başvuran taraf, buna karşı iki hafta içinde cevap verebilir.”
    Somut olayda davacı ... vekili tarafından 17.12.2019 tarihinde Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı temyiz başvurusunda bulunulduğu, iş bu temyiz dilekçesinin davalı ... San. Tic. Ltd. Şti vekiline 23.12.2019 tarihinde tebliğ edilmesi üzerine 27.12.2019 tarihinde temyize cevap ve katılma yoluyla temyiz başvurusunda bulunulduğu anlaşılmakta ise de; davacı asilin 07.07.2019 tarihinde vefat ettiği böylelikle vekalet ilişkisinin son bulduğu anlaşılmakla davacı vekili tarafından sunulan 17.12.2019 tarihli temyiz başvurusunun geçerli bir temyiz başvurusu olmadığı; Nitekim, Dairemizin 23.02.2021 tarih ve 2020/6733 E- 2021/2011 K. Sayılı ilamında da davacı asilin vefat etmiş olduğuna işaretle, davacı mirasçılarının vekaletinin temini veya kararın mirasçılara tebliği yönünden dosyanın mahalline geri çevrilmesine karar verildiği, geri çevirme kararı üzerine davacı mirasçıları vekilinin 17.03.2021 tarihinde temyiz başvurusunda bulunduğu iş bu kararın da davalı ... San. Tic. Ltd. Şti vekiline 26.03.2021 tarihine tebliğ edilmesine karşın anılan davalı vekilinin temyize cevap ve katılma yoluyla temyiz başvurusunda bulunmadığı anlaşılmakla davalı ... San. Tic. Ltd. Şti vekilinin katılma yoluyla temyiz başvurusunun REDDİNE karar vermek gerekmiştir.
    B) Davacı mirasçıları vekilinin 31.03.2021 tarihli temyiz başvurusuna yönelik yapılan incelemede:
    1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplerle temyiz edenin sıfatına, temyiz kapsam ve nedenlerine göre davacı mirasçıları vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
    2- Davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi haklarıyla bağlı olarak HMK.'nun 27. maddesi hükmü uyarınca, hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. Hukuki dinlenilme hakkı, Anayasanın 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılama hakkının en önemli unsurudur.
    Taraf ehliyeti dava şartıdır, davanın her aşamasında hâkim tarafından incelenebilir, taraflar da davanın sonuna kadar bunu ileri sürebilirler. Bu itibarla, davanın taraflarından birinin ölmesi halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir. Bu nedenle, davaya ölen tarafa karşı veya onun tarafından devam edilmesine imkan yoktur. Ölü kişi adına hüküm kurulamaz. Yalnız öleni ilgilendiren yani mirasçılara geçmeyen haklara ilişkin davalar tarafın ölümü ile konusuz kalır. Yalnız ölen tarafı ilgilendirmeyen, yani mirasçıları da ilgilendiren, mirasçıların malvarlığı haklarını etkileyen davalar tarafın ölümü ile konusuz kalmaz. Bu davalara, ölen tarafın mirasçıları tarafından veya ölen tarafın mirasçılarına karşı devam edilir. Borçlar Kanunu'nun 397. (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 513.) maddesi hükmüne göre; aksi sözleşmeden ve işin mahiyetinden anlaşılmadıkça vekil edenin ölümü ile vekalet ilişkisi son bulur.
    Eldeki davada; davacı ...’ın yargılamanın devamı esnasında 07.07.2019 tarihinde, vefat ettiği, Dairemizce verilen geri çevirme kararı üzerine kendilerini vekille temsil ettirerek temyiz dilekçesi ibraz ettikleri anlaşılmaktadır.
    Bu açıklamalar doğrultusunda mahkemece yapılacak iş, davacı ...’ın yargılama sırasında vefatı nedeniyle lehine hükmedilecek tazminatların miras payları oranında mirasçılarına aidiyetine karar vermek ve karar başlığında da davacı mirasçısı olarak davacı sıfatıyla göstermekten ibarettir
    3- Gerek mülga BK’nun 47 ve gerekse de olay tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK’nun 56. Maddesinde hâkimin bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verebileceği öngörülmüştür. Hâkimin manevi zarar adı ile ölenin yakınlarına verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin Duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 26.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hâkim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
    Manevi tazminatın tutarını belirleme görevi hâkimin takdirine bırakılmış ise de hükmedilen tutarın uğranılan manevi zararla orantılı, duyulan üzüntüyü hafifletici olması gerekir. Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, bunun yanında olayın işverenin işçi sağlığı ve güvenliği önlemlerini yeterince alınmamasından kaynaklandığı da gözetilerek gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. ( HGK 23.6.2004, 13/291-370)
    Somut olayda, Davalı TOKİ tarafından ... ilçesindeki toplu konut inşası işini davalı ... İnş. ...Mim.Tic.Ltd.Şti bir bütün olarak anahtar teslim niteliğinde verdiği, bu şirketin ise alt yüklenici olarak dava harici Pendik Müh. İnş. Tic Ltd. Şti tünel kalıp vs. işlerini verdiği, alt yüklenici bu firmanın da yüklendiği mantolama sıva vb işlerini davalı ... San. Tic. Ltd. Şti’ne verdiği, davacının bu şirket işçisi olarak inşaatın 9.kat balkonunda emniyet kemeri ve baret olmaksızın çalıştığı sırada dengesini kaybedip yüksekten düşerek vefat ettiği anlaşılmıştır. Hükme esas alınan 30/09/2015 tarihli kusur raporu ve bu raporla tutarlı 15/09/2018 tarihli kusur raporunda asıl işveren ...İnş. Mühendislik Mimarlık Tic Ltd. Şti'nin %25, alt işveren Pendik Mühendislik İnş. Tic. Ltd.Şti'nin %25, alt işveren ... Yapı Turizm San. Tic. Ltd. Şti'nin %35, kazalı işçi ...'ın %15 oranında kusurlu olduğu, diğer davalılar Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı ve ... Emlak Pazarlama İnş. Proje Yönetimi ve Tic. A.Ş.'nin kusurunun bulunmadığı tespit edilmiştir.
    Bu açıklamalar doğrultusunda iş kazası nedeniyle ... olarak vefat eden sigortalının vefatı nedeniyle babası davacı ...’nin duyduğu manevi kayıp, iş kazasının gerçekleşme şekli tespit olunan kusur durumu dikkate alındığında davacı baba lehine Bölge Adliye Mahkemesince hüküm altına alınan 25.000,00 TL tutarındaki manevi tazminatın açıkça manevi zararı tazminden uzak ve az miktarda olduğu açıktır.
    O halde mahkemece yapılacak iş, davacı baba lehine hakkaniyete uygun ve davacıdaki manevi kaybı tazminle uyumlu bir miktar manevi tazminata hükmetmekten ibarettir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek, eksik araştırma ve inceleme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O hâlde, davacı mirasçıları vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları ile HMK’nun 369.maddesi kapsamında kanunun açık hükmüne aykırı görülen hususlar dikkate alınarak Bölge Adliye Mahkemesince davacı istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesi kararının HMK'nın 373/2. maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacı mirasçılarına iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 15.03.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi