Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/16659
Karar No: 2013/4941

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2012/16659 Esas 2013/4941 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2012/16659 E.  ,  2013/4941 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, fazla çalışma ücreti, ücret alacağı ile yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
    Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili, müvekkilinin 10.06.2003-11.01.2010 tarihleri arasında davalı işveren bünyesinde son net 1.250,00 TL maaş ile çalıştığını, ücret alacaklarının eksik ödenmesi sebebiyle müvekkilinin iş sözleşmesini feshettiğini ileri sürerek kıdem tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarını talep etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini Istemiştir.
    Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir .
    2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
    Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
    Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
    İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda da ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
    Somut olayda, davacının davalıya ait işyerinde mağaza sorumlusu olarak çalıştığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, davacı tarafından düzenlenen ve fazla çalışma yapan işçiler ile fazla çalışmanın niteliğinin ayrıntılı olarak belirtildiği mağaza seyir defterine itibar edilmemiştir. Oysa davalı şirketin kurumsallaşmış bir yapısı olduğu göz önüne alınarak işyerinin çalışma sistemine dair belgeler ile sorumlu müdür ve yardımcısının görev ve sorumluluklarına ilişkin evraklar getirtilmelidir. Ayrıca davacının vardiyalı çalışıp çalışmadığı, çalışmış ise kaç vardiya olduğu ve hangi saatler arasında olduğu belirlenip tüm deliller birlikte değerlendirilerek fazla mesai alacağının varlığı kesin olarak saptanmalıdır. Mahkemece yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    3-Davacı taraf dava dilekçesinde yer alan kısmi taleplerini 31.10.2011 tarihli dilekçe ile ıslah etmiş ve kıdem tazminatı alacağını 100,00 TL"den 7.077,08 TL" ye çıkarmıştır. Oysa yerel mahkeme davacı tarafın ıslah miktarını hiç dikkate almadan son bilirkişi raporunda kıdem tazminatı alacağı olarak belirlenen miktar olan 13.022,08 TL üzerinden hüküm tesis etmiş olması hatalı olup Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 26. maddesindeki taleple bağlılık kuralına aykırıdır.
    SONUÇ: Bu sebeplerle mahkeme kararının BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 11.03.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi