
Esas No: 2021/8790
Karar No: 2022/3646
Karar Tarihi: 15.03.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/8790 Esas 2022/3646 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2021/8790 E. , 2022/3646 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Dava, meslek hastalığından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
Mahkemece, (kapatılan) 21.Hukuk Dairesi'nin bozma kararına uyularak ilamda belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dosya kapsamından, davalıya ait granit taşı üretim iş yerinde çalışmakta iken davacıda pnömokonyoz(silikosis) meslek hastalığı tespit edildiği, hastalığın meslek hastalığı olduğuna ilişkin mahkeme kararının Dairemiz’in 2019/1226 Esas sayılı kararı ile onanarak kesinleştiği, davacının anılan meslek hastalığından kayanklı sürekli iş göremezlik oranının %17,20 olduğu, mahkemece bozmadan önce alınan kusur raporlarında davacının önceli iş yerlerinde geçen çalışmalarının meslek hastalığına neden olmuş olabileceği, davalının kusursuz olduğu yönünde görüş bildirildiği, bozmadan sonra alınan ve hükme esas teşkil eden 29/04/2019 tarihli bilirkişi kusur raporunda ise davacının %20, davalı şirketin %40 oranında kusurlu oldukları, davacının önceki iş yerlerinde geçen çalışmaları nedeniyle %40 oranında kaçınılmazlık söz konusu olduğu kanaatine varıldığı anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık, farklı dönemlerde ayrı iş yerlerinde çalışan davacıda ortaya çıkan meslek hastalığı nedeni ile kusur oranlarının tespiti ile kusurlu olduklarının tespiti halinde davalı işveren şirket ile dava harici önceki işverenlikler arasındaki sorumluluğunun müteselsil sorumluluğa dayanıp dayanmadığı noktasında toplanmaktadır.
Haksız fiil halinde müteselsil sorumluluk hali 818 sayılı Kanun’un 50. maddesinde: “Birden ziyade kimseler birlikte bir zarar ika ettikleri takdirde müşevvik ile asıl fail ve fer'an methali olanlar, tefrik edilmeksizin müteselsilen mesul olurlar. Hakim, bunların birbiri aleyhinde rücu hakları olup olmadığını takdir ve icabında bu rücuun şumulünün derecesini tayin eyler. Yataklık eden kimse, vaki olan kardan hisse almadıkça yahut iştirakiyle bir zarara sebebiyet vermedikçe mesul olmaz.“ şeklinde, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 61. maddesinde ise; “Birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır" şeklinde düzenlenmiştir. Davacının meslek hastalığına yakalandığı tarihe kadar farklı işyerlerinde çalıştığı anlaşılmaktadır. İşçinin meslek hastalığına neden olabilecek çalışma şartları içerisinde farklı işyerlerinde çalışması halinde, her iş yerinde geçen çalışma süresi ve koşullarının meslek hastalığı nedeniyle oluşan iş göremezlik oranına etkisi farklı olacağından işverenlerin kusurlarının ayrı ayrı belirlenmesi zorunludur. Bu nedenle, meslek hastalığından kaynaklı tazminat davalarında farklı işverenler arasında müteselsil sorumluluk söz konusu değildir. Ayrı ayrı her işverenin kendi kusurundan dolayı sorumlu tutulması gerektiği kabul edilmelidir.
Somut olayda mahkemece, davacının davalı işverene ait iş yerinde çalışmaya başlamadan önce çalıştığı diğer iş yerlerinde geçen çalışmalarının mevcut meslek hastalığının ortaya çıkışındaki etkilerinin ayrı ayrı değerlendirilerek kusur oranlarının belirlenmesi gerekirken, önceki iş yerlerinde geçen çalışmalarının %40 oranında kaçınılmazlık olarak nitelendirilmesi doğru olmamıştır.
Mahkemece yapılacak iş, davacının meslek hastalığının tespitinden önce çalışmasının bulunduğu dava harici işyerleri, işverenlikler, çalışma şartları, alınmış olan tedbirler, çalışma süreleri ve hastalığın yükümlülük süresi dikkate alınarak bu dava harici işverenliklerin meslek hastalığının ortaya çıkışındaki etki ve katkılarını araştırıp belirlemek, önceki iş yerlerinin meslek hastalığının ortaya çıkmasında etki ve katkılarının bulunduğu sonucuna varıldığı takdirde o işyeri işverenliklerinin de kusurlarını irdeleyecek ve mevcut raporlar arasındaki çelişkileri de giderecek şekilde göğüs hastalıkları ve meslek hastalıkları alanlarında uzman hekimlerin de bulunduğu iş güvenliği uzmanlarından oluşan bilirkişi heyetinden kusur raporu alarak davacıda tespit edilen meslek hastalığının oluşmasında kusuru bulunanları ve bu kusurların oranlarını tereddüte yer bırakmayacak şekilde belirlemek, kusur oranları tespit edilirken meslek hastalığının işin niteliği itibariyle tekrarlanan bir sebeple ve işin yürütüm şartları içerisinde zaman içerisinde ortaya çıktığını, tüm tedbirlere rağmen açıklanan sebeplerden dolayı gerçekleşmesinin kaçınılmaz olduğunu, işveren yönünden bir miktar kaçınılmazlığın var olması gerektiğini dikkate almak, yine davalının da kusuru bulunduğunun anlaşılması durumunda farklı dönemlerde çalışmaların geçtiği işverenler arasında teselsül sorumluluğunun bulunmadığını gözetmek, davacının temyiz yoluna başvurmadığını dikkate alarak tazminat tutarları ve kusur oranları yönünden usuli kazanılmış hakları dikkate almak, yeniden bilirkişi hesap raporu alınmasının gerekli olması halinde bilinen (iskontosuz) ve bilinmeyen (iskontolu) dönem başlangıç ve bitiş tarihlerini ileri çekmeden, pasif dönem başlangıç tarihini değiştirmeden hükme esas bilirkişi hesap raporundaki tarihlere göre belirleyen hesap raporu alarak davacının maddi zararını belirlemek ve oluşacak sonuca göre bir karar vermekten ibarettir.
O hâlde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 15/03/2022 gününde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.