
Esas No: 2022/131
Karar No: 2022/3647
Karar Tarihi: 15.03.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/131 Esas 2022/3647 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2022/131 E. , 2022/3647 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
İlk DereceMahkemesi :... 32. İş Mahkemesi
Dava, iş kazasından kaynaklanan manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine,... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesince davanın kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dairemiz bozma kararı sonrası ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesince bozmaya uyarak verilen kararın, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacılar sunmuş oldukları dava dilekçesi ile eş Hatice için 500.000,00 TL manevi, çocuk Kevser için 300.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep etmişlerdir.
II-CEVAP
Davalı taraf davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
III-MAHKEME KARARI:
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk derece mahkemesince davacı eş lehine 400.000,00 TL, davacı çocuk lehine 200.000,00 TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesi kararına karşı davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesince başvurunun red vekalet ücreti yönünden kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davacı eş lehine 400.000,00 TL, davacı çocuk lehine 200.000,00 TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmiştir.
Anılan kararın davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemiz’in 19/01/2021 tarih ve 2020/7116 Esas, 2021/484 Karar sayılı kararı ile bölge adliye mahkemesi kararının aralarında elektrik mühendisi iş güvenliği uzmanı bilirkişinin de bulunduğu, işçi sağlığı ve iş güvenliği ile iş kazasının vuku bulduğu iş kolunda uzman 3 kişilik bilirkişi heyetinden kusurun oran ve aidiyetinin kaza tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerine göre belirlenmesi, ceza dava dosyasında alınan kusur raporları ile rücuan alacak dava dosyasında alınan kusur raporlarının değerlendirilmesi ve çelişkilerin giderilmesi için yeniden rapor alınıp, usuli kazanılmış haklar da gözetilerek hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmasına karar verildikten sonra bölge adliye mahkemesince bozmaya uyularak yeniden kusur raporu alınmış, temyiz incelemesine konu son kararda davacı eş lehine 400.000,00 TL, davacı çocuk lehine 200.000,00 TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle, kazanın davacılar murisinin kurallara uymamasından kaynaklandığını, 641 nolu tamime göre hatta 2m’den daha az yaklaşılmaması gerektiğini, çalışılmak zorunda ise elektrik kesildikten sonra çalışılması gerektiğini, kendilerine kusur verilmesinin hatalı olduğunu, müteveffa sigortalıya gerekli eğitimlerin verildiğini, bilirkişi heyetinde demiryolundan anlayan bilirkişi bulunmadığını, alınan bilirkişi raporunun genel cümleler ve afaki değerlendirmeler içerdiğini, alınması gereken tedbirlere ilişkin mevzuattan hangisine uyulmadığının bile açık açık bildirilmeden müvekkilinin genel ifadelerle kusurlu bulunduğunu, manevi tazminatların fazla olduğunu, ceza dava dosyasında kendilerine kusur verilmediğini, aleyhlerine hükmedilen vekalet ücreti ve yargılama giderinin fazla, lehlerine hükmedilen vekalet ücretinin ise olması gerekenden az hesaplandığını, tazminatların olay tarihinden yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesinin doğru olmadığını ileri sürmüştür.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre; davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
Dosya kapsamından iş kazasının meydana gelişinde davacılar murisinin %10 oranında müterafik kusurunun bulunduğu anlaşılmaktadır.
Gerek mülga BK’nun 47 ve gerekse yürürlükteki 6098 sayılı TBK’nun 56. maddesinde hakimin bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi zarar adı ile ödenmesine karar verebileceği öngörülmüştür. Hakimin manevi zarar adı ile zarar görene verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 26.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Manevi tazminatın tutarını belirleme görevi hakimin takdirine bırakılmış ise de hükmedilen tutarın uğranılan manevi zararla orantılı, duyulan üzüntüyü hafifletici olması gerekir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, bunun yanında olayın işverenin işçi sağlığı ve güvenliği önlemlerini yeterince alınmamasından kaynaklandığı da gözetilerek gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. ( HGK 23.6.2004, 13/291-370)
Bu ilkeler gözetildiğinde, davacı eş yararına hükmedilen 400.000,00 TL manevi tazminat ile davacı çocuk yararına hükmedilen 200.000,00 TL manevi tazminatlar ayrı ayrı çok fazladır.
Kabul ve uygulamaya göre de davalının istinaf istemi kısmen de olsa kabul edildiğinden istinaf yoluna başvururken yatırdığı harcın davalıya iadesine karar verilmesi gerekirken 39.961,00 TL bakiye istinaf karar harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına karar verilmesi hatalı olmuştur.
O hâlde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kısmen kabulüne dair kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi’nin 15/09/2021 tarih, 2021/699 Esas, 2021/2227 Karar sayılı kararının yukarıda açıklanan nedenlerle HMK’nın 373/2 maddesi gereği BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 15/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.