8. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/25659 Karar No: 2015/318 Karar Tarihi: 13.01.2015
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2014/25659 Esas 2015/318 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2014/25659 E. , 2015/318 K.
"İçtihat Metni"
İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı ve davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire"ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR
1-Tarafların iddia ve savunmalarına dosya içeriğindeki bilgi ve belgeler ile kararın gerekçesine göre borçlu vekilinin temyiz itirazlarının reddine, 2- Alacaklı vekilinin temyiz talebinin incelenmesinde; Borçlunun, İcra Mahkemesi"ne başvurusunda, aleyhine yürütülen takipte haczedilen taşınmazı ile ilgili olarak İİK"nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendi kapsamında meskeniyet şikayetinde bulunduğu, Mahkemece şikayetin kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır. İİK’nun 82/12. maddesi gereğince, borçlunun “haline münasip” evi haczedilemez. Bir meskenin borçlunun haline uygun olup olmadığı adı geçenin haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirlenir. Buradaki “aile” terimi, borçlu ile birlikte aynı çatı altında yaşayan, bakmakla yükümlü olduğu kişileri kapsar. İcra Mahkemesi"nce, borçlunun sözü edilenlerle birlikte barınması için zorunlu olan haline münasip meskeni temin etmesi için gerekli bedel bilirkişilere tespit ettirildikten sonra, haczedilen yerin kıymeti bundan fazla ise satılmasına karar verilmeli ve satış bedelinden yukarıda nitelikleri belirlenen mesken için gerekli olan miktar borçluya verilmeli, kalanı icra dosyasında bırakılmalıdır. Bu kıstasları aşan nitelik ve evsaftaki yerlerle, makul ölçüleri geçen oda ve salonu kapsayan ve ikamet için zorunlu öğeleri içeren bir meskenin dışındaki yerler, maddede öngörülen amaca aykırıdır. Borçlunun görev ve sıfatı, kendisinin yukarıda belirlenenden daha görkemli bir meskende ikamet etmesini gerektirmez. Değerlendirme yapılırken en mütevazi semtlerdeki mesken fiyatları esas alınmalıdır. Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda borçlunun haline münasip alabileceği evin değeri 150.000,00 TL belirlenmiş olup, bu değer yüksektir. O halde, Mahkemece yapılacak iş; takip hukukunda asıl olanın alacaklının alacağına kavuşturulması olduğu hususu gözönünde bulundurularak, başka bilirkişi aracılığı ile borçlunun haline münasip evi alabileceği miktar yukarıdaki ilkeler doğrultusunda tespit edilip, belirlenen bu değer, mahcuzun değerinden az ise mahcuzun satılarak, borçlunun haline münasip ev alması için gerekli bedelin kendisine, artanının dosya borcuna ödenmesine, satışın borçlunun haline münasip ev alabileceği miktardan az olmamak üzere yapılmasına karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yetersiz rapora dayalı olarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme hükmünün yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK"nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 13.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verilmiştir.