Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/2339 Esas 2019/3502 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/2339
Karar No: 2019/3502
Karar Tarihi: 25.03.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/2339 Esas 2019/3502 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/2339 E.  ,  2019/3502 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili; müvekkili şirket nezdinde sigortalı... Tic. A.Ş."nin işyerine ve ... Tic. Ltd. Şti."ye ait iş yerine davalının maliki olduğu ve işlettiği iş yerinde 06/05/2008 tarihinde meydana gelen patlama neticesinde hasar verildiğini, davalının patlamanın meydana gelmesinde tam kusurlu olup; ödedikleri tazminat bedelinden sorumlu olduklarını, hasarın meydana gelmesinden sonra yaptırılan ekspertiz neticesinde... Otomotiv Sanayi ve Tic. A.Ş için tespitlenen toplam 28.509,00 TL, ... San. ve Tic. AŞ. için 1.200,00 TL hasar bedeli ibraname mukabili sigortalılarının hesabına yatırıldığını, sigortalı... Otomotiv Sanayi ve Tic. A.Ş için ödenen 28,509,00 TL tazminat bedelinin rücuan tahsili için davalıya karşı ... 2.İcra Müdürlüğünün 2011/3216 sayılı dosyası, sigortalı ... San. ve Tic AŞ. için ödenen 1.200,00 TL tazminat bedelinin rücuan tahsili için davalıya karşı ... 2.İcra Müdürlüğünün 2011/3217 sayılı dosyaları için ilamsız icra takibi yapıldığını, davalının haksız itirazları sonucu icra takiplerinin durduğunu beyanla davalının icra dosyalarına yapmış olduğu itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili; zamanaşımına dair ilk itirazlarda bulunmuş, esas itibariyle de müvekkilinin ... 3. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 2009/749 Esas sayılı dosyasında müvekkili hakkında kusurun bulunmadığından beraatine karar verildiğini, tazminat istemek için kusurun bulunması gerektiğini, söz konusu taleplerin kusurlu taraf olan BEDAŞ"a yönlendirilmesi gerektiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; söz konusu olayda tam kusurlu olarak BEDAŞ bulunmuş ve davalı şirket ya da yetkililerinin kusurlu olmadıkları anlaşıldığından davacının davasının reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 4/1-a maddesi gereği her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu"nda düzenlenen hususlar ticari davalardır. TTK 5/1.maddesi gereği ticari davalara bakmakla görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemeleridir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden itibaren yasanın 5/3 maddesi gereği asliye hukuk mahkemeleri ile asliye ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki işbölümü olmaktan çıkmış görev ilişkisi haline gelmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 1.maddesi gereği göreve ilişkin kurallar kamu düzeni ile ilgili olup mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir.
    Somut davada taraflar arasında uyuşmazlık tacirler arasında haksız fiilden kaynaklanmıştır. Bu durumda asliye ticaret mahkemesi görev alanı içinde bulunmakta olup mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken mahkemenin kendisini görevli addederek esasına girerek karar vermesi doğru görülmemiştir.
    2-Bozma neden ve şekline göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 25/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.