16. Ceza Dairesi 2019/8809 E. , 2021/3412 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddesi, TCK’nın 62, 53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkûmiyet kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Cumhurbaşkanlığına izafeten yapılan temyiz talebinin süresinde olmadığı gibi "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs", "silahlı terör örgütüne üye olma", “kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması”, “kişisel verileri kaydedilmesi ve “konut dokunulmazlığını ihlal” suçlarının niteliği itibariyle doğrudan doğruya zarar görmediğinden ve bu nedenle de davaya bu suçlar yönünden katılma hakkı bulunmadığından, Maliye Hazinesi vekilinin davaya katılmasına ilişkin karar hukuki değerden yoksun olup, hükmü temyiz yetkisi vermeyeceğinden, temyiz isteminin 5271 sayılı CMK’nın 298/1. maddesi uyarınca REDDİNE,
Sanık ve müdafiinin temyiz istemlerinin incelenmesinden;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Sanığın örgütsel konumu ve faaliyetleri nazara alınarak temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak tayin edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ve müdafiinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine, ancak;
1) Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen hapis cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak doğrudan ve yalnızca TCK"nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde 58/6 maddesinin yazılması,
2) İlk Derece Mahkemesince müsnet suçlardan sanığın beraatine karar verilmiş olması gözetilmeksizin Başbakanlık ve ayrıca davaya katılma hakkı da bulunmayan Maliye Hazinesi lehine vekalet ücretine hükmedilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususların CMK’nın 303/1. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan hükmün dördüncü madde altıncı fıkrasındaki “Sanık hakkında TCK"nun 58/6 maddesindeki hüküm karşısında cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağının ihtaratına” ve dördüncü madde on yedi ve on sekizinci fıkralarındaki “Katılan ... kendisini vekil ile temsil ettirdiği görüldüğünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca 4.360,00-TL vekalet ücretinin sanıklardan alınıp katılan kuruma verilmesine,
Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlığı davaya katılan sıfatıyla katıldığı ancak vekilinin duruşmalara katılmadığı anlaşıldığından AAÜT"ye göre dilekçe yazım ücreti olan 440,00-TL ücreti vekaletin mahkumiyeti cihetine gidilen sanıklardan alınarak katılan tarafa verilmesine” ibarelerinin çıkarılması suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Kırklareli 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 28.05.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.