15. Hukuk Dairesi 2014/3405 E. , 2015/1797 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesi nedeniyle verilen çeklerden dolayı borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkin olup, mahkemenin davanın reddine dair kararı davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık, taraflar arasında düzenlenen 19.12.2005 tarihli sözleşmeden kaynaklanmakta olup, davacı iş sahibi; sözleşme hükümleri uyarınca 2 adet el bilyeli değirmenin onarımı ve tekrar çalışır vaziyette teslimi gerekirken, bu makinaların monte edilmeden, parçalanmış vaziyette kendisine teslim edildiğini, bu durumun ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2006/145 D.İş sayılı dosyasıyla tespit edildiğini iddia ederek, iş bedeli karşılığı olarak vermiş olduğu 21.07.2006 keşide tarihli 31.851,79 TL ve 16.426,00 TL bedelli iki adet çekden dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece daha önce verilen davanın reddine dair kararı Dairemiz"ce; alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya yeterli olmadığı, davacı tarafından yaptırılan delil tespit dosyası da getirtilerek yeni bir bilirkişi kurulu oluşturmak suretiyle, sözleşmede taraflara yüklenen yükümlülükler ve tespit dosyasındaki bulgular dikkate alınarak yüklenicinin iş bedelinin tamamına hak kazanıp kazanmadığı, hak kazanmamışsa fiziki oran yöntemi uygulanmak suretiyle hak kazandığı iş bedelinin saptanıp, ispat edilen ödemeler de düşülmek suretiyle sonuca ulaşılması gerektiği gerekçesiyle bozulmuş, bozmadan sonra bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 01.02.2012 günlü raporda yüklenicinin iş bedelenin tamamına hak kazandığı belirtilmiş, alınan bu rapor doğrultusunda da davanın reddine karar verilmiştir.
Yargıtay"ın bozma ilamına uyan mahkeme, bozma kararı uyarınca işlem yapmak ve bozma kararında belirtilen esaslar çerçevesinde rapor alıp hüküm vermek zorundadır. Çünkü, bozma kararına uyulmakla bozma kararı lehine olan taraf yararına usuli müktesep hak doğmuştur. Oysa, bozma kararından sonra alınan ve hükme esas teşkil eden 01.02.2012 günlü bilirkişi kurulu raporu, taraflar arasında düzenlenen sözleşme kapsamı ve bozma kararındaki gerekçelere uygun düzenlenmemiştir. Şöyle ki; taraflar arasında düzenlenen ve ihtilafa konu 19.12.2005 tarihli sözleşme hükümleri uyarınca yüklenici davalı, davacı iş sahibine ait iki adet bilyalı değirmeni onarım ve tadilat işini yapacaktır. Değirmenlerin nakliye ve montaj işi ise iş sahibi tarafından yapılacaktır. Ne var ki, davalı yüklenici onarım ve tadilatını yapmış olduğu bu değirmen parçalarını sözleşme hükümleri gereği kendi içinde montajını yapıp teslim etmek zorundadır. Yani, onarım ve tadilatı yapılan parçalar dağınık bir şekilde değil, bir bütün halinde montajlanarak iş sahibine teslim edilmelidir. Oysa, davacı iş sahibi onarım ve tadilatı yapılan değirmenin parçalarının birleştirilmeden kendisine teslim edildiğini iddia etmektedir. Nitekim tespit dosyasında alınan bilirkişi raporunda da, fırın gövdelerinin ayak parçalarının bir parçasında kırık olduğu, üzerinde elektrik motoru, kayış ve kasnak sistemi ile şanzımanının bulunduğu parçanın (2 adet) değirmen gövdelerine montajının yapılmadığı belirtilmiş ve sonuçta da parçaların montajının yapılmadığını belirlemiştir. Şu halde, yüklenici olan davalının iş bedelinin tamamına hak kazanabilmesi için, işi; sözleşme, fen ve sanat kurallarıyla iş sahibinin beklediği amaca uygun bir şekilde eksiksiz olarak yapıp teslim etmek zorundadır. Hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda tüm bu iddialar değerlendirilmediği için hüküm kurmaya yeterli olduğundan söz edilemez.
Mahkemece yapılması gereken iş, maddi gerçeğin ortaya çıkması için HMK"nın 281/3. maddesi uyarınca konusunda uzman bilirkişi kurulu oluşturularak dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu alınacak raporla, sözleşmede kararlaştırılan yükümlülükler ve delil tespit dosyasındaki bulgulara göre davalı yüklenicinin sözleşmedeki yükümlülüklerini yerine getirip getirmediği, iş bedelinin tamamına hak kazanıp kazanmadığı, iş eksik bırakılmış ise, sözleşmede götürü bedel kararlaştırıldığından yapılan işin tüm işe göre fiziki oranının tesbiti ve bulunacak bu oranın götürü bedele uygulanarak hak edilen iş bedelinin saptanması, davacı tarafça kanıtlanan tüm ödemeler düşülerek fazla ödeme olup olmadığının hesap ettirilerek davanın sonuçlandırılması gerekmektedir. Bu yönteme ve yukarda açıklanan gerekçelere uygun düşmeyen bilirkişi kurulu raporu doğrultusunda davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle mahkeme kararının temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 08.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.