Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/15202
Karar No: 2013/4875

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2012/15202 Esas 2013/4875 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2012/15202 E.  ,  2013/4875 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    DAVA : Davacı, prim alacağı, yıllık izin, dini ve milli bayram, ücret alacağı ve fazla mesai ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
    Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili, müvekkilinin 01.01.2004-01.09.2010 tarihleri arasında davalıya ait işyerinde mağazalar koordinatörü ve mağaza müdürü olarak 1.750,00 TL ücretle çalıştığını, iş sözleşmesinin işverence haksız olarak feshedildiğini, haftada altı gün 10:00-21:00 saatleri arasında çalıştığını, dini bayramların bir günü hariç dini ve milli bayramlarda çalıştığını, 2005, 2006, 2007 yıllarında yıllık izinlerini kullanmadığını, prim alacağı bulunduğunu iddia ederek prim alacağı, yıllık izin ücreti, dini ve milli bayram ücreti ve fazla mesai ücreti alacaklarının faizleriyle birlekte davalıdan tahsili istemiş, taleplerini bilirkişi raporu doğrultusunda artırarak ıslah etmiştir.
    Davalı vekili, iş sözleşmesinin 4857 sayılı İş Kanunu"nun 17. maddesince, 02.09.2010 tarihinde davacının tazminat ve alacakları ödenerek feshedildiğini, işçilik alacaklarını aldığına dair ibraname imzaladığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, davacının 01.01.2004-01.09.2010 tarihleri arasında davalıya ait işyerinde l.750,00 TL ücretle çalıştığı, işyerinde prim ödemesi uygulaması olduğu, primlerin davacıya ödenmediği, davacının fazla çalışma yaptığı, ulusal bayram ve genel tatillerde çalıştığı gerekçesiyle bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Kararı kanuni süresi içinde davalı temyiz etmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı, kısmen kabul sebebiyle davalı yararına avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekip gerekmediği hususları taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
    Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
    Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
    İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille sözkonusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda da ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
    Yine işçilerin gece çalışmaları günde yedibuçuk saati geçemez (m.69/3). Bu hal de günlük çalışmanın, dolayısıyla fazla çalışmanın bir sınırını oluşturur. Gece çalışmaları yönünden haftalık kırkbeş saat olan yasal çalışma sınırı aşılmamış olsa da günde 7.5 saati aşan çalışmalar için fazla çalışma ücreti ödenmelidir.
    Fazla çalışmanın yazılı delil ya da şahitle ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan şahitlerin anlatımlarına değer verilemez.
    Fazla çalışmanın belirlenmesinde 4857 sayılı Kanun"un 68. maddesi uyarınca ara dinlenme sürelerinin dikkate alınması gerekir.
    Somut olayda, mahkemece tüm çalışma dönemi için, davacı ve şahitlerinin beyanlarına göre, davacının haftada altı gün 10:00-21:00 saatleri arasında günlük onbir saat çalıştığı, 1,5 saat ara dinlenmesi düşüldüğünde, günlük 9,5 saat, haftalık elliyedi saat çalıştığı, kırkbeş saatin düşülmesiyle oniki saat fazla çalışma yaptığı kabul edilerek, zamanaşımı dikkate alınarak ve hakkaniyet indirimi yapılarak fazla çalışma ücreti tesbit edilmiş ise de davacının davalıya ait işyerinde mağazalar koordinatörü ve mağaza müdürü olarak iki ayrı görevde çalıştığı, her iki işin niteliklerinin ve çalışma saatlerinin birbirinden farklı olduğu gözetildiğinde, çalışma dönemleri net olarak açıklığa kavuşturulduktan ve çalışma saatleri ayrı ayrı belirlendikten sonra fazla mesai ücreti alacağının hesaplanması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.
    Öte yandan, davacının talepleri, davalının zamanaşımı itirazı ve hakkaniyet indirimi sebebiyle kısmen kabul edilmiştir. Hakkaniyet indirimi sebebiyle davalı yarırına avukatlık ücretine hükmedilmemesi doğru ise de davalının zamanaşımı itirazı sebebiyle reddedilen miktar yönünden davalı yararına avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeple BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 08.03.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi