22. Hukuk Dairesi 2012/15201 E. , 2013/4874 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, fazla çalışma, ücret alacağı ve yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkilinin davalı işverene ait işyerinde 11.02.2004-11.07.2011 tarihleri arasında asgari ücretle çalıştığını, maaş ödemelerinin hiç yapılmadığı ya da kısmi ödemeler yapıldığını, iş sözleşmesini bu sebeple haklı olarak feshettiğini, fazla çalışma yaptığını, ücretlerinin ödenmediğini, yıllık izinlerin kullandırılmadığını ileri sürerek, kıdem tazminatı, fazla çalışma ücreti, ücret alacağı ve yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan faizleriyle birlikte tahsili istemiş, taleplerini bilirkişi raporu doğrultusunda artırarak ıslah etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin davacıya borcunun bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davacının davalı işverene ait işyerinde 07.10.2004-30.06.2011 tarihleri arasında altı yıl, sekiz ay, yirmiüç gün (2453 gün) asgari ücret ile çalıştığı, iş sözleşmesinin ücret ve fazla çalışma ücretlerinin geç ödenmesi veya hiç ödenmemesi sebepleriyle davacı tarafından haklı olarak feshedildiği, fazla çalışma yapıldığı ve yıllık izinlerin kullandırılmadığı gibi ücretlerinin de ödenmediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı kanuni süresi içinde davalı vekilince temyiz etmiştir.
1.Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2.Taraflar arasında uyuşmazlık davacı işçinin kullandırılmayan izin sürelerine ait ücretlere hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 59. maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir sebeple sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada ilişkinin sona erme şeklinin ve haklı olup olmadığının önemi bulunmamaktadır.
Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile ispatlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir.
Sözleşmenin feshi halinde kullanılmayan yıllık izin sürelerine ait ücret işçinin kendisine veya hak sahiplerine ödenir. Böylece, iş sözleşmesinin feshinde kullanılmayan yıllık ücretli izin hakkı izin alacağına dönüşür. Bu sebeple zamanaşımı da, iş sözleşmesinin feshinden itibaren işlemeye başlar.
Kanunda, iş sözleşmesinin feshinde ödenmesi gereken izin ücreti için kesin bir ödeme günü belirlenmiş değildir. Sözleşmenin feshi anı, yıllık ücretli izin hakkının ücrete dönüşmesi, bir başka anlatımla izin ücretine hak kazanma zamanı olarak kanunda belirtilmiştir. İş sözleşmesinin feshedildiği tarihte izin ücreti muaccel olur, ancak faiz başlangıcı bakımından işverenin ayrıca temerrüde düşürülmesi gerekir.
Dairemizce, iş sözleşmesinin feshinde ödenmesi gereken izin ücreti, geniş anlamda ücret içinde değerlendirilmemiş ve 4857 sayılı Kanun"un 34. maddesinde sözü edilen bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faize karar verilemeyeceği kabul edilmiştir. O halde, izin ücreti için uygulanması gereken faiz, kanuni faiz olmalıdır.
Sözleşmenin feshi üzerine ödenmesi gereken izin ücretinden taktiri indirim yapılması doğru değildir.
Yıllık izin hakkı anayasal temeli olan bir dinlenme hakkı olup, işçinin iş sözleşmesinin devamı sırasında ücrete dönüşmez ve bu haktan vazgeçilemez. İşçinin iş sözleşmesinin devamı süresinde kullanmadığı yıllık izinlere ait ücreti istemesi mümkün değildir. Bu sebeple, işçinin iş sözleşmesinin devamı sırasında izin hakkının bulunduğunun tespitini istemesinde hukuki menfaati vardır.
Somut olayda, mahkemece davacının altı tam yıllık çalışması karşılığı toplam doksan günlük izin hakkı olduğu, bu izinlerin kullandırıldığına ilişkin herhangi bir kayıt sunulmadığı kabul edilerek yıllık izin ücreti alacağına hükmedilmiş ise de, işverence dosyaya yıllık izin defteri sunulduğu, yıllık izin defterine göre davacının yıllık izinlerini kullandığı görülmektedir. Hal böyle olunca, davacının yıllık izinlerini kullanıp kullanmadığına ilişkin, yıllık izin defterinde kullanıldığı belirtilen izin süreleri ile imzalar hakkında davacının beyanı alınarak, yıllık izin kullanıldığı görülen sürelerde ücret bordrolarında yıllık izin ücreti tahakkuku yapılıp yapılmadığı, puantaj kayıtları olup olmadığı belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeple BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 08.03.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.