22. Hukuk Dairesi 2012/15196 E. , 2013/4870 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
AVUKAT ...
2-ALPUS HASTANE OTELCİLİK HİZMETLERİ A.Ş.
ADINA VEKİLİ AVUKAT ...
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalılar avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkilinin davalı ... ve Otelcik A.Ş."de 24.12.2006-20.08.2010 tarihleri arasında, kafeterya ve restoran bölümünde, aylık brüt 1.999,35 TL ücret ile çalıştığını, iş sözleşmesinin 19.08.2010 tarihinde işyerinde yaşanan bir olay bahane edilerek, sözlü olarak Alpus A.Ş şirketi yetkililerince, savunma alınmadan ve işten çıkarma yazısı verilmeden haksız olarak feshedildiğini, davalılar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunduğunu, iki işverenin birlikte sorumluluğu olduğunu, hafta tatili ve bayram ve genel tatil günleri çalışmalarına ilişkin haklarını alamadığını, günde üç saat fazla mesai yaptırıldığını, ücretlerinin ödenmediğini iddia ederek, kıdem, ihbar tazminatları ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti ve fazla mesai ücretinin davalılardan faizleriyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiş, taleplerini bilirkişi raporu doğrultusunda artırarak ıslah etmiştir.
Davalılar vekili; davalılar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi olmadığını, davanın davalı Acıbadem Hastanesi A.Ş. yönünden husumetten reddi gerektiğini, davacının Aplus Şirketi mutfak bölümü "asistan kısım şefi" olarak çalıştığını, davacının işini gereği gibi ifa etmediğini, görevi ile ilgili olmayan hareketlerde bulunduğunu, işyeri adabına aykırı davranışlar sergilediğini, tüm ikaz ve uyarılara rağmen bu davranışlarına devam ettiğini, 17.08.2010 tarihinde mutfak bölümünde asansör içerisinde diğer çalışan ..."a sinkaflı küfür ettiğini, aralarında kavga ve itişme yaşandığını, diğer işyeri çalışanı Gülduran Ertek"in bizzat şahitliği ile iş ahlakı ve iyiniyet kurallarına aykırı bu tutum ve davranışların tespit edildiğini, yaşanan bu durumun tutanak altına alındığını, bu olayın ilk olmadığını, 07.12.2007 ve 04.06.2009 tarihlerinde de yine davacı ve başka personeller arasında benzer olayların yaşanmış olduğunu, diğer çalışma arkadaşlarının da bu duruma defalarca tanık olduklarını, iş sözleşmesinin 4857 sayılı İş Kanunu"nun 25/II bendi gereği haklı sebeple 20.08.2010 tarihinde feshedildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davacının davalıya ait işyerinde 24.12.2006-20.08.2010 tarihleri arasında brüt 1.999,35 TL ücret ile çalıştığı, davalılar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi olduğu, alacak ve tazminatlardan birlikte sorumlu oldukları, iş sözleşmesinin feshine sebep olan olayın 17.08.2010 tarihinde meydana geldiği, Gülduran Ertek"in tanık olduğu ifade edilmiş ise de bu tanığı dinlenmediği, olayın açıklığa kavuşturulmadığı, davacının çalışırken birkaç kez iş arkadaşlarıyla tartıştığı, bu sebeple feshin haklı değil geçerli olduğunun kabul edilmesi gerektiği, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, resmi bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığı, fazla mesai yaptığı, haftanın altı günü çalıştığı, bir gün tatil yaptığından hafta tatili ücretinin reddi gerektiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı kanuni süresi içinde davalılar temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-İş sözleşmesinin, işverence haklı olarak feshedilip feshedilmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.
4857 sayılı Kanun"un 25/II. maddesinde, "Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri: a) İş sözleşmesi yapıldığı sırada bu sözleşmenin esaslı noktalarından biri için gerekli vasıflar veya şartlar kendisinde bulunmadığı halde bunların kendisinde bulunduğunu ileri sürerek, yahut gerçeğe uygun olmayan bilgiler veya sözler söyleyerek işçinin işvereni yanıltması. b) İşçinin, işveren yahut bunların aile üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak sözler sarfetmesi veya davranışlarda bulunması, yahut işveren hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ihbar ve isnadlarda bulunması. c) İşçinin işverenin başka bir işçisine cinsel tacizde bulunması. d) İşçinin işverene yahut onun ailesi üyelerinden birine yahut işverenin başka işçisine sataşması, işyerine sarhoş yahut uyuşturucu madde almış olarak gelmesi ya da işyerinde bu maddeleri kullanması. e) İşçinin, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunması. f) İşçinin, işyerinde, yedi günden fazla hapisle cezalandırılan ve cezası ertelenmeyen bir suç işlemesi. g) İşçinin işverenden izin almaksızın veya haklı bir sebebe dayanmaksızın ardı ardına iki işgünü veya bir ay içinde iki defa herhangi bir tatil gününden sonraki iş günü, yahut bir ayda üç işgünü işine devam etmemesi. h) İşçinin yapmakla ödevli bulunduğu görevleri kendisine hatırlatıldığı halde yapmamakta ısrar etmesi. ı) İşçinin kendi isteği veya savsaması yüzünden işin güvenliğini tehlikeye düşürmesi, işyerinin malı olan veya malı olmayıp da eli altında bulunan makineleri, tesisatı veya başka eşya ve maddeleri otuz günlük ücretinin tutarıyla ödeyemeyecek derecede hasara ve kayba uğratması." hallerinde iş sözleşmesinin işverence haklı sebebe dayalı olarak feshedilebileceği düzenlenmiştir.
Somut olayda, davacı, iş sözleşmesinin 19.08.2010 tarihinde işyerinde yaşanan bir olay bahane edilerek Alpus A.Ş. şirketince haksız olarak feshedildiğini ileri sürdüğü, davalının, iş sözleşmesinin davacının işyeri çalışanı ile kavga etmesi sebebiyle haklı olarak feshedildiğini iddia ettiği, 17.08.2010 tarihinde davacı ile ... arasında, mutfak bölümünde asansör içerisinde sözlü kavga olduğu, kavga sırasında küfür, itişme ve tekme atma eylemlerinin meydana geldiği, davacının savunmasında, Ceyhun Bey ile ... hakkında daha önce konuştuğunu, üstlerine haber vermeden görev yerini terkettiğini, üstünün verdiği görevlerini yapmadığını, günlük üretim formunu doldurmadığını, etiketleme yapmadığını, bu durumu ona söylediğini, Hayati"nin kendisini tehdit ettiğini, küfür ederek karşılık verdiğini, bu sebeple tartışma çıktığını beyan ettiği, olay ile ilgili yapılan tahkikat
aşamasında, işyeri çalışanı ..."ün, asansörün kapısına geldiğinde davacı ile Hayati"nin konuştuklarını, birlikte asansöre bindiklerini, asansörde tartışmanın yükseldiğini, davacının Hayati"ye yumurtaları neden aşağıya indirdin diyerek göğsünü iteklediğini, asansör kapısının açılmasıyla Hayati"nin ineceği sırada davacının ananı sinkaf ederim dediğini, Hayati"nin sen benim anama nasıl küfredersin dediğini, ayağı kayarak yere düştüğünü, tekrar ayağa kalktığını, davacının korktuğunu, asansöre bindiğini, Hayati"nin ayağındaki terliği davacıya fırlattığını, yine anama nasıl küfredersin dediğini, kendi elindeki çayların döküldüğünü, işçiler araya girmese tarafların kavga edeceklerini beyan ettiği, olaya karışan ..."ın, olay günü kek yapmak için onbeş yumurta aldığını, asansöre binerken davacının gelerek aşağıdan neden yumurta almıyorsun dediğini, kendisininde geçen hafta pasta için aldığı yumurtaları dolapta beklettiğini, yumurtaların kafetaryanın olduğunu söylediğini, davacının yumurtaları elinden almak istediğini, kendisinin pastane için olduğunu söylediğinde davacının küfür ettiğini, davacının herzaman sorun çıkarmasından psikolojik yıprandığını beyan ettiği, 20.08.2010 tarihli fesih bildiriminde, davacının 17.08.2010 tarihinde ..."a küfür ettiği, bu olaya Gülduran"ın tanık olduğu, 04.06.2009 tarihinde yine aynı çalışan ile kavga ederek birbirilerine küfür ettikleri, 07.12.2007 tarihinde de mesai arkadaşına yüksek sesle bağırdığı, kafetaryada olan müşterileri rahatsız ettiği sebepleriyle iş sözleşmesinin 4857 sayılı Kanun"un 25/II-d maddesince 20.08.2010 tarihi itibariyle tazminatsız ve bildirimsiz olarak feshedildiğinin bildirildiği, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından tutulan 18.10.2010 tarihli tutanakta, iş sözleşmesinin davacının çalışan Hayati ile küfürleşerek kavga ettiği sebebiyle feshedildiği, davacı ve diğer çalışanın kavga edildiğini savunmalarında kabul ettikleri, tanık Gülduran"ında olay ile ilgili yazılı beyanının bulunduğu, davacının daha öncede 07.12.2007 ve 04.06.2009 tarihlerinde iki farklı olaya karıştığı, davacının sonuncu olay sebebiyle iş sözleşmesinin feshedildiğini, işyerinden hiçbir alacağının kalmadığını beyan ettiği hususlarının tesbit edildiği anlaşılmaktadır.
İşçinin, işverenin başka bir işçisine sataşması 4857 sayılı Kanun"un 25/II-d hükmü uyarınca haklı fesih sebebi sayılmıştır. Davacının, 19.08.2010 tarihinde ... isimli işçi ile tartıştığı, tartışma sırasında Hayatiye hakaret ettiği, bu durumun, işverence yapılan tahkikat belgeleri ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı teftiş kurulunca tutulan tutanaktan açıkça anlaşıldığı ortadadır. Hal böyle olunca, iş sözleşmesinin işverence haklı olarak feshehine ilişkin 4857 sayılı Kanun"un 25/II-d maddesindeki şartların oluştuğu, davacı tarafından olayın aksinin ıspat edilemediği gözetilmeden, kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddi yerine, yukarıda anılan belgeler dosyaya sunulduğu halde tutanak mümzi ve olay tanıklarının dinlenmediğinden bahisle yanlış yorum ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeple BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 08.03.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.