Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/4227
Karar No: 2019/3496
Karar Tarihi: 25.03.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2017/4227 Esas 2019/3496 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2017/4227 E.  ,  2019/3496 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ....A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili; borçlu ... Döviz A.Ş hakkında 3.İcra Müdürlüğünün 2010/6632 sayılı takip dosyası üzerinden icra takibi başlattıklarını, borçlunun alacaklısından mal kaçırma ve haciz işlemini engellemek için işyerinden ayrılarak başkasına devrettiğini, davalı ..."ın ... Döviz A.Ş ile irtibatının olduğunu, yapılan tasarruf işleminin borçludan mal kaçırmak için yapıldığının ortada olduğunu, İİK."nın 287.maddesine göre "Ticari işletmenin veya işyerindeki mevcut ticari emtianın tamamını veya mühim bir kısmını devir veya satın alan yahut bir kısmını iktisapla beraber işyerini sonradan işgal eden şahsın, borçlunun alacaklılarına ızrar kastını bildiği ve borçlunun da bu hallerde ızrar kastı ile hareket ettiği kabul olunur" amir hükmü karşısında davalı ..."ın borçlunun alacaklılarını zarara uğratmak kastıyla bu işlemi gerçekleştirdiğini belirterek cebri icra yetkisi verilerek işlemin iptali ile asıl alacak ve toplam alacak üzerinden davalı ... üzerine kayıtlı bulunan işyerinin haczine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... vekili; davalılardan ... Döviz A.Ş isimli firmanın tüzel kişiliğinin devam ettiğini, yeni adresinin belli olduğunu, dolayısıyla işyeri ya da işletme
    devri gibi bir durumun söz konusu olmadığını, müvekkilinin ise bu işyerini mülk sahibinden kiralayarak tamamen diğer davalıdan bağımsız olarak işlettiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
    Davalı .... A.Ş; davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; davanın kabulüne, cebri icra yetkisine izin verilerek asıl alacak ve icra dosyasının ferileri ile birlikte toplam alacak üzerinden davalı ..."ın üzerinde kayıtlı bulunan işyerinin haczine izin verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı .... A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava İİK’nun 277 vd. maddelerine dayalı olarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
    10.04.1992 gün 7/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı hakimin tefhim etmiş olduğu kısa kararla gerekçeli kararın uyum içinde olmasını öngörmektedir. Kısa kararda hükmedilen bir yükümlülüğünün gerekçeli kararda hüküm altına alınmamış olmasının çelişki teşkil etmediğini söylemek mümkün değildir. Yargı erkinin görev ve yetkisi Anayasa ile yasaları amaçlarına uygun olarak yorumlayıp uygulamak keza İBK"nın bağlayıcılığını gözetmekten ibarettir. Kısa kararla gerekçeli karar arasındaki çelişkiye cevaz verilmemesinin amacı, kamunun mahkemelere olan güveninin sarsılmamasına yöneliktir.
    Tefhim edilen hüküm başka gerekçeli karardaki hüküm başka ise bu durumun mahkemelere olan güveni sarsacağı tartışmasızdır. Öyle ki İBK ile bu konuya çok büyük bir önem verilmiş, çelişkinin varlığı tespit edildiği takdirde başka bir incelemeye gerek görülmeksizin ve tarafların bu konuyu temyiz sebebi yapıp yapmadıklarına bakılmaksızın kararın salt bu nedenle bozulması gerektiğine işaret edilmiştir. Diğer taraftan 1086 sayılı HUMK.’nun 381.- 389. maddelerinde (6100 sayılı HMK m. 294-297), hükmün tefhimi, nasıl tesis edileceği ve sonrasında kararın nasıl yazılacağı etraflıca düzenlenmiştir. HMK 297/II maddesinde; hüküm sonucu kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin zorunlu olduğu açıklanmıştır. Başka bir anlatımla, tesis edilen hüküm, infazı kabil ve uygulanabilir olmalıdır.
    Bu hükümler yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereği ve kamu düzeni ile ilgili olup, yasanın aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar, kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıkta olması zorunludur.
    Yargıtay"ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için de ortada usulüne uygun şekilde oluşturulmuş bir hükmün bulunması gerektiği açıktır.
    Somut uyuşmazlıkta, yerel mahkemenin yargılamayı sonuçlandırdığı 24/09/2014 tarihli kısa kararında "davanın kabulüne" denildiği halde, gerekçeli kararda "Davanın kabulüne, Cebri icra yetkisine izin verilerek asıl alacak ve icra dosyasının ferileri ile birlikte toplam alacak üzerinden davalı ..."ın üzerinde kayıtlı bulunan işyerinin haczine izin verilmesine" şeklinde yazıldığı görülmektedir. Bu durum HMK"nın 294/3. maddesine aykırılık teşkil ettiğinden 10.4.1992 gün ve 1991/7 Esas-1992/4 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararı uyarınca kısa karar ile gerekçeli karar arasındaki çelişkinin giderildiği bir hüküm kurulmak üzere kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    2-Bozma neden ve şekline göre davalı ....A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle bozma nedenine göre bu aşamada davalı .... A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı .... A.Ş."ye geri verilmesine 25/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi