17. Ceza Dairesi Esas No: 2019/8008 Karar No: 2019/11238 Karar Tarihi: 25.09.2019
Hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2019/8008 Esas 2019/11238 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Yerel mahkeme, sanıkların hırsızlık suçu işlediğine karar vererek 5237 sayılı TCK'nın 142/2-h, 143 ve 35/2. maddelerine göre 5 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası verdi. Ancak hesap hatası yapılarak ceza 6 yıl 12 ay 11 gün yerine 7 yıl 11 gün olarak belirlendi. Dosya incelendikten sonra yapılan bu hatanın bozma sebebi olmadığı sonucuna varıldı. Temyizde, sanıkların yargılama giderlerinin \"eşit şekilde\" değil \"ayrı ayrı\" alınması ve bozma sonrası yapılan masrafların sanıklara yüklenmesi gerektiği iddiası kabul edildi ve hükümler bozuldu. Bozma sonrası yapılan yargılama gideri düşüldükten sonra bozma öncesi yapılan yargılama giderinden sanıkların payına düşen miktarın 6183 sayılı Kanun'un 106/1. maddesinde belirlenen tutardan az olması nedeniyle 6352 sayılı Kanun'un 100. maddesi ile eklenen 5271 sayılı CMK'nun 324/4. maddesi gereğince Devlet Hazinesine yüklenmesi gerektiği belirtildi. Kanun maddeleri: 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 142/2-h, 143, 35/2, 43 ve 62. maddeleri, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 326/2. ve 324/4. maddeleri, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 106/1. maddesi, 6352 sayılı Kanun'un 100. maddesi.
17. Ceza Dairesi 2019/8008 E. , 2019/11238 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece sanıklar hakkında hırsızlık suçundan verilen hükümler temyiz edilmekle, başvuruların süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK’nun 142/2-h, 143 ve 35/2. maddelerine göre belirlenen 5 yıl 7 ay 15 gün hapis cezasından aynı Yasa’nın 43. maddesine göre ¼ oranında artırım yapılırken hesap hatası yapılarak ceza 6 yıl 12 ay 11 gün yerine 7 yıl 11 gün olarak belirlenmiş ise de, sonrasında aynı Yasa’nın 62. maddesi gereği sonuç ceza doğru hesaplandığından bozma sebebi yapılmamıştır. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, uyulan bozma ilamına, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir. Ancak; 1) Suçu birlikte işleyen sanıklardan neden oldukları yargılama giderlerinin ""Ayrı ayrı"" yerine, "Eşit şekilde"" alınmasına hükmedilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nun 326/2. maddesine aykırı davranılması, 2) Sanıklar hakkında yapılan bozmanın lehe olması nedeniyle bozma sonrası yapılan yargılama giderlerinin sanıklara yüklenemeyeceği, bozma öncesi yapılan masraftan ise sanıkların payına düşen miktarın 6183 sayılı Kanun"un 106/1. maddesinde belirlenen tutardan az olması sebebiyle, 6352 sayılı Kanun"un 100. maddesi ile eklenen 5271 sayılı CMK"nun 324/4. maddesi gereğince Devlet Hazinesi"ne yüklenmesine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ... ve müdafilerinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi aracılığıyla CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak; hükümler fıkrasından yargılama giderlerine ilişkin kısım çıkarılarak yerine, ""Sanıklar hakkında bozma sonrası yapılan yargılama gideri düşüldükten sonra bozma öncesi yapılan yargılama giderinden sanıkların payına düşen miktarın 6183 sayılı Kanun"un 106/1. maddesinde belirlenen tutardan az olması nedeniyle 6352 sayılı Kanun"un 100. maddesi ile eklenen 5271 sayılı CMK"nun 324/4. maddesi gereğince Devlet Hazinesine yüklenmesine"" cümlesi yazılmak suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 25/09/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.