6. Ceza Dairesi 2015/9786 E. , 2017/2758 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, silahla tehdit
HÜKÜM : Mahkumiyet (Hükmün açıklanmasına)
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; Yargıtay 4.Ceza Dairesinin 25/11/2015 tarihli görevsizlik kararı ile Daireye gönderilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Katılan ve sanığın 11.11.2005 tarihinde boşandıkları, olay günü gündüz saat: 14.00 sıralarında sanığın, çocuklarını görme bahanesi ile mağdurun evine geldiği, mağdurla tekrar evlenmek istediğini belirttiği, mağdurun olumsuz cevap vermesi üzerine sinirlenerek mağduru itekleyip kafasının duvara çarpmasına sebep olduğu, eline geçirdiği bir bıçağı mağdura doğrultarak “Kendisiyle evlenme ihtimalinin yüzde kaç olduğunu” sorduğu, mağdurun yine olumsuz cevap vermesi üzerine “Ben seni temizleyeyim, artık ne olursa olsun” diyerek mağduru tehdit ettiği sırada evde bulunan iki buçuk yaşındaki müşterek çocuklarının ağlaması üzerine sanığın biraz sakinleştiği, ancak mağdurun elindeki cep telefonu görüp kimlerle görüştüğünü merak edip bakmak istediğini söylediği, mağdurun cep telefonunu vermek istememesi üzerine mağdurun elinden zorla çekerek alıp pencereden atlayarak gittiği, mağdurun arkasından bağırması üzerine geri geldiği “Telefon bu gece bende kalsın yarın sabah getireceğim” diyerek olay yerinden uzaklaştığı, mağdurun bu olay nedeniyle adli rapora göre basit tıbbı müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralandığı, katılanın aşamalardaki tutarlı beyanları, adli muayene raporu ve sanığın tevilli ikrarı ile anlaşılması karşısında, sanığın sübut bulan eyleminin bir bütün halinde yağma
suçunu oluşturduğu gözetilmeden, vasıflandırmada yanılgıya düşülerek hırsızlık ve tehdit suçlarından 10.02.2010 gün 2009/8 esas ve 2010/10 karar sayılı hükmüne atıf yapmak suretiyle, infazı olanaksız ve duraklamaya neden olacak şekilde 5271 sayılı CMK"nın 223, 230, 232/6. maddelerine aykırı olarak yazılı şekilde karar verilmesi,
2- Uygulamaya göre de;
a-Kasten işlenen suçlardan hapis cezasına mahkumiyetin yasal sonucu olan ve 5237 sayılı TCK’nın 53.maddesinin 1.fıkrasında öngörülen belirli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma tedbirlerinin seçimlik olmadığı gözetilmeden, anılan fıkranın (e) bendinde yazılı tedbire hükmedilmemesi, Velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerine ilişkin haklardan yoksunluğun 5237 sayılı TCY.nın 53/3. maddesi uyarınca yalnızca kendi alt soyundaki kişiler bakımından koşullu salıverilmeyle sona ereceği gözetilmeden, anılan hakların yönelik olduğu kişiler bakımından bir ayrım yapılmadan, sanığın aynı Yasanın 53/1-c maddesinde yazılı haklardan koşullu salıverilmesine kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi ve 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 gün, 2014/140- 2015/85 Esas ve Karar sayılı kararı ile TCK"nın 53/1-b maddesinde yazılı, "seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" ibaresinin iptal edilmiş olması nedeniyle karar yerinde yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
b- T.C. Anayasasının 90. maddesinin son fıkrası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesi ışığında, 5271 sayılı CMK"nın 150, 234 ve 239. maddeleri ile 5320 sayılı Yasanın 13. maddesine dayanılarak hazırlanan, Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Müdafi ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 8. maddesi gereğince, sanıktan, yargılandığı suç nedeniyle baro tarafından görevlendirilen zorunlu savunman ücretinin alınmasına hükmedilemeyeceği, bu ücretin Adalet Bakanlığı bütçesinde bu amaçla ayrılan ödenekten karşılanacağı gözetilmeden, yazılı şekilde zorunlu savunman ücretinin sanıktan alınmasına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının korunmasına, 11.07.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.