9. Hukuk Dairesi 2017/19650 E. , 2018/1684 K.
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ : MAHKEMESİ 31. HUKUK DAİRESİ
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin red kararına karşı taraflar avukatları istinaf başvurusunda bulunmuştur.
... Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi;
a)Davacı avukatının istinaf başvurusunun kabulü ile, İlk Derece Mahkemesinin kararının ortadan kaldırılmasına, davanın kabulüne, feshin geçersizliği ile davacının işe iadesine
b) Davalı vekilinin istinaf başvurusunun ise, dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında İlk Derece Mahkemesinin kararında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, HMK. 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi"nin kararı süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A)Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkili davacının davalıya ait işyerinde 14/02/2011-29/02/2015 tarihleri arasında 2. Pilotluk görevinde çalıştığını, hava iş sendikası üyesi olduğunu, iş akdinin davalı işveren tarafından iş akdinin " alkol ve psikoaktif madde kontrolü prosedürüne aykırı davrandığı ve disiplin kurulunu yanıltmaya çalıştığı, 4857 sayılı İş kanununun 25/2-e-h bendleri ve 24. Dönem ... 25/4,9 maddeleri gereğince işten çıkarma cezasına karar verildiği "şeklinde gerçek dışı bir fesih gerekçesi yaratılmak suretiyle feshedildiğini, davacının elinde yeterli doneler olmaksızın savunma yapmak zorunda kaldığını, fesihte ... 24. Maddesindeki surelere riayet edilmediğini, davacıya ..."de öngörülen 5 günlük savunma süresi verilmediğini, davacının 25/12/2015 tarihinde sağlık raporu olması sebebiyle uçuş görevini yerine getiremediğini, sağlık kurulu raporunu ilgili birime gönderdiğini, davacının verilen görevi yapmaması ve yapmamakta ısrar etmesi gibi bir durum olmadığını iddia ederek feshin geçersizliğinin tespiti ile davacının işe iadesine, iş verenin işçiyi işe başlatmaması halinde 8 aylık brüt ücreti tutarında tazminatın, boşta geçen sürelere ilişkin 4 aylık ücretin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B)Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının iş akdinin alkol ve psikoaktif madde kontrolü prosedürüne aykırı davrandığı ve disiplin kurulunu yanıltmaya çalışması nedeniyle, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/2-e-h bendleri ve 24. dönem ... 25/4,9 maddeleri gereğince feshedildiğini, davacıdan 25/12/2015 tarihinde saat 08:30 kalkış saatli uçuş görevi için yoklamasını yaptırdıktan sonra makul şüphe nedeniyle alkol ve psikoaktif madde kontrolü yaptırmasının istendiğini ancak davacının testi yaptırmak istemeyip havalimanını terk ettiğini, bunun üzerine telefonla aranarak teste katılmamasının uluslararası düzenlemelere aykırı olduğunun bildirildiğini, bütün bu uyarıları dikkate almayan davacı hakkında tutanak tutulduğunu, davacı savunmasında uçuş öncesi kendisini kötü hissettiğini beyan etmişse de hasta takip formunda davacının şikayetinin boğaz ağrısı olarak belirtildiğini, davacının bu hastalığına alkol testi yaptırmasına engel olabilecek bir hastalık olmadığını, davacı alkol kontrolüne ilişkin rapor ibraz ettiğini beyan etmişse de söz konusu raporun bir gün sonrasına ait olduğunu, davacının davranışlarının alkolün etkisini ortadan kaldırmaya yönelik olduğunu, davacının iş akdinin geçerli nedenle feshedildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
C)İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
İlk derece mahkemesince, davacının iş akdinin alkol ve psikoaktif madde kontrolü prosedürüne aykırı davranması ve disiplin kurulunu yanıltmaya çalışması nedeniyle, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/2-e-h bendleri ve 24. Dönem ... 25/4,9 maddeleri gereğince feshedildiğini, davacı hakkında 25/12/2015 tarihinde ihbar üzerine uçuş öncesi alkol ve psikoaktif madde kontrolü yapılmasının talep edildiği, ancak davacının havalimanından ayrılarak doktor raporu aldığı ve raporlu olduğunu ve uçuşa katılamayacağını beyan ettiği, bir gün sonrasına ait alkol testi yaptırdığına ilişkin rapor ibraz ettiği, davacının hasta takip formunda rahatsızlığının boğaz ağrısı olarak belirtildiği, bir gün sonra alınan alkol testine ilişkin belge ibraz edildiği ancak alkol almış olsa bile bir gün sonra yapılan testin sağlıklı olmayacağının açık olduğu, dosya kapsamından davacının uçuş öncesi alkol aldığına ilişkin makul bir şüphe bulunduğu, davalı işverence iş akdinin feshedilmesinde geçerli nedenin oluştuğu, davacının raporunun sahteliğinin kanıtlanamaması, davacının kesinlikle alkol aldığına ilişkin dava dosyasında delil bulunmaması nazara alınarak davalı işverence yapılan feshin haklı nedene dayanmadığı gerekçesi ile davanın reddine” karar verildiği anlaşılmıştır.
D)İstinaf başvurusu :
İlk derece mahkemesinin kararına karşı, taraflar istinaf başvurusunda bulunmuştur.
E)İstinaf Sebepleri:
Davalı vekili istinaf başvurusunda; feshin haklı nedene dayandığını savunmuştur.
Davacı vekili istinaf başvurusunda; feshin geçersiz olduğunu savunmuştur.
F)Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
Bölge adliye mahkemesince, Alkol ve Psioaktif Madde Kontrolü Prosedürünün 6.2.3. maddesinde Makul Şüphe başlığı altında düzenlenlendiği şekilde davacının alkol/psioaktif madde etkisi altında olduğuna ilişkin Ünite amiri tarafından doldurulması gereken FR.32.0465 Alkol veya Psikoaktif Madde Etkisi Formu’nun bulunmadığı, yukarıda içeriği özetlenen 25.12.2015 tarihli tutanakta bahsi geçen saat 04.30 da gizli numaradan telefonla bildirilen ihbar sonrasında makul şüphe formunun doldurulmadığı, kiosk ekran görüntüsünde davacının alkol muayenesine tabi tutulacağına dair bir bildirim bulunmadığı, Alkol ve Psioaktif Madde Kontrolü Prosedürü’nün 3. maddesinde Makul Şüphe’nin “Psioaktif madde veya alkol etkisini düşündüren; nefeste alkol kokusu, yürüyüşte, konuşmada ve davranışta bozukluk gözlemlenmesi durumudur” şeklinde tanımlandığı, Özel Doğan Hastanesi’nin 25.12.2015 tarih, 07.24 saatli ve 111348097 protokol nolu poliklinik muayene raporu ile davacının boğaz yanması nedeni ile başvurduğu, görsel, kokusal, muayene bulgusu olarak alkol yada bağımlılık yapıcı madde kullanımı ile ilgili bulgu saptanmamıştır şeklinde... imzası ile rapor düzenlendiği, sağlık raporunu düzenleyen doktorun mahkemede “ben muayene sırasında alkol kullandığına ilişkin herhangi bir belirti görmedim. Şuur durumu yerindeydi. Herhangi bir alkol kokusu yoktu” şeklinde beyanda bulunduğu, bahsi geçen rapor ve tanık beyanının Alkol ve Psioaktif Madde Kontrolü Prosedürü’nün 3. maddesinde Makul Şüphe kavramında istenen hususları tam olarak karşılayacak nitelikte olduğu, 25.12.2015 tarih, 07.24 saatli ve 111348097 protokol nolu poliklinik muayene raporunun aksinin ispatlanamadığı hususları hep birlikte değerlendirildiğinde; iş ilişkisinin devamı için gerekli olan güveni yıkmaya elverişli, objektif olay ve vakıalara dayanan güçlü bir şüphenin kanıtlanamadığı, ilk derece mahkemesinin kararının usul ve yasaya uygun olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davacının işe iadesine ve kıdemine göre 4 aylık işe başlatmama tazminatı ödenmesi gerektiğinin tespitine karar verilmiştir.
G)Temyiz başvurusu :
Bölge Adliye Mahkemesi’nin kararına karşı taraf vekilleri tarafından süresinde, istinaf sebepleri doğrultusunda temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
H)Gerekçe:
Somut uyuşmazlıkta, davacı vekili tarafından feshin yasal prosedürlere uyulmadan yapıldığı gerekçesiyle geçersiz olduğu iddia edilmiş, davalı vekili tarafından ise davacının alkol ve psikaoaktif madde prosedürüne aykırı davranışı nedeniyle feshin haklı olduğu savunulmuştur. İlk derece mahkemesi tarafından feshin geçerli olduğu gerekçesiyle davanın reddine ilişkin karar Bölge Adliye Mahkemesi tarafından isabetli bir şekilde kaldırılarak feshin geçersizliğine ve davacının işine iadesine karar verilmiş ise de davacının kıdemine göre 5 ay yerine 4 aylık ücreti tutarında işe başlatmama tazminatına hükmedilmesinin hatalı olması nedeniyle Bölge Adliye Mahkemesi’nin temyiz edilen kararının bozularak ortadan kaldırılmasına ve Dairemizce 4857 sayılı İş Kanunu’nun 20/3. maddesi uyarınca aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Bölge Adliye Mahkemesi’nin temyiz edilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2- Davanın kabulü ile, FESHİN GEÇERSİZLİĞİNE, davacının davalı işveren nezdindeki İŞİNE İADESİNE,
3- Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı işveren tarafından işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemi ve fesih sebebi dikkate alınarak taktiren davacının 5 aylık brüt ücret tutarı olarak BELİRLENMESİNE,
4- Davacının işe iadesi için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının tahsilinin gerektiğinin TESPİTİNE,
5- Davacı vekille temsil edildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT. uyarınca belirlenen 2.180,00 TL. maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6- Alınması gereken 35,90 TL. karar- ilam harcından davacının yatırdığı 29,20 TL. peşin harcın mahsubu ile bakiye 6,70 TL. karar- ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7- Davacının yaptığı harçlar dahil toplam 192.45 TL. yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8- Taraflarca yatırılan gider avansının varsa kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve isteği halinde ilgilisine iadesine,
9- Yatırdığı temyiz harcının isteği halinde taraflara iadesine, dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
Kesin olarak 06.02.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.