Esas No: 2018/9451
Karar No: 2022/1658
Karar Tarihi: 17.03.2022
Danıştay 4. Daire 2018/9451 Esas 2022/1658 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2018/9451 E. , 2022/1658 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/9451
Karar No : 2022/1658
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Tekstil Boya Apre Örme İnşaat Sanayi Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket adına düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emrinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacı tarafından yapılan başvurular ile vergi borçlarından KDV iade alacağının mahsubunun talep edilmesi üzerine, davacı adına dava konusu ödeme emrinin düzenlendiği, ayrıca mahsup talep edilen işlemler yönünden incelemeye sevk edildiği, mahsup talebinin inceleme sonucuna göre neticelendirileceğinin kendisine bildirildiği görülmekte ise de; idarenin mahsuben iade alacakları bulunan mükelleflerin taleplerinin, düzenlenecek vergi inceleme raporu sonucuna göre yerine getirileceği gibi yasada yer almayan bir kısıtlama yoluna gitmesine olanak bulunmadığından, dava konusu ödeme emrinde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Yapılan işlemin hukuka uygun olduğu, aksi yönde verilen kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 55. maddesinde, amme alacağını vadesinde ödemeyenlere, 15 gün (olay tarihinde yürürlükte olan halinde 7 gün) içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı, 58. maddesinde, kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hususlarında itiraz edebileceği düzenlemelerine yer verilmiştir.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri dikkate alındığında, bir vergi borcunun tahsili amacıyla ödeme emri düzenlenebilmesi için öncelikle söz konusu vergi borcunun usulüne uygun olarak tahakkuk etmesi ve vadesinde ödenmemiş olması şartlarının bir arada gerçekleşmesi gerekmektedir. İncelenen dosyada ise dava konusu ödeme emri içeriğinde yer alan vergi borçlarının tahakkuk ve kesinleşme aşamalarına ilişkin bir ihtilaf bulunmamaktadır.
Olayda ödeme emri içeriği borçların davacının kendi beyanı üzerine tahakkuk ederek kesinleşen borçlar olduğu konusunda bir ihtilaf bulunmadığı, davacının mahsup talebinin sonuçlandırılmaması veya reddedilmesine yönelik işlemlerin ise ayrıca dava konusu edilebileceği dikkate alındığında düzenlenen ödeme emrinde hukuka aykırılık bulunmadığından mahkeme kararının kaldırılması isteminin reddine dair Vergi Dava Dairesi kararında isabet görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 17/03/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.