22. Hukuk Dairesi 2012/15141 E. , 2013/4819 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
AVUKAT ...
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı ile fazla çalışma ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, ihbar ve kıdem tazminatı ile fazla çalışma ücreti stemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, yargılama aşamasında yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 114/g maddesi gereğince dava şartı olup, yatırılması gereken gider avansının kesin süreye rağmen yatırılmamış olması nedeniyle, anılan Kanun"un 115. maddesi gereğince davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Dava, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu döneminde 03.01.2008 tarihinde açılmıştır. Davanın açıldığı tarih itibariyle gider avansı alınmasına yönelik bir düzenleme mevcut değildir.
01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Kanun"un 114/g maddesinde gider avansının yatırılmış olmasını dava şartı olarak tanımlamış, 115/2. maddesinde dava şartının yokluğu halinde izlenecek yol gösterilmiş, 120. maddesi ile gider avansına ilişkin düzenlemeler getirilmiş, 324. maddesi ile de delil ikamesi için avans düzenlemesine ve avansın yatırılmaması halinde o delilin ikamesinden vazgeçilmiş sayılacağı hükmüne yer verilmiştir.
Tüm bu düzenlemelere karşın her davanın açıldığı tarihte yürürlükte olan hükümlere göre inceleneceği kuşkusuzdur. Nitekim, 6100 sayılı Kanun"un 448. maddesinde tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla Kanunun derhal uygulanacağı hükme bağlanmıştır.
Somut olayda, dava 1086 sayılı Kanun döneminde açılmış ve 6100 sayılı Kanun"un yürürlüğe girdiği tarihe kadar 1086 sayılı Kanun hükümleri uygulanarak yürütülmüştür. Bu durumda, davanın açılması ile ilgili tüm işlemlerin tamamlandığı kabul edilmelidir. Öte yandan, gerek 1086 sayılı Kanun"un 414. maddesi hükmü, gerekse 6100 sayılı Kanun"un 324. maddesi hükmü yargılamanın gerektirdiği masrafların ilgili tarafça yatırıp yatırılmaması hususunda benzer hükümler getirmiş, yatırılmaması halinde uygulanacak yaptırımlar da gösterilmiştir.
Somut olayda, 06.12.2011 tarihli davacı vekilinin katılmadığı duruşmada ara kararı ile, “1-Ümraniye 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2007/1588 esas sayılı dosyanın sonucunun beklenmesine, 2-Davacı vekilinin mazeretinin kabulüne, ekli pul ile duruşma gün ve saatinin kendisine tebliğine, çıkartılacak tebligata tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık kesin mehil süresi içerisinde 50,00 TL avans gideri yatırması hususunu içeren meşruhat düşülmesine, 3-Avans giderinden karşılanmak üzere mahkemesine yeniden müzekkere yazılarak bekletici mesele yapılan davanın hangi aşamada olduğunun sorulmasına” karar verilmiştir. Bu durumda, Ümraniye 2. Asliye Ceza Mahkemesine yazılacak müzekkere gideri olarak yatırılması istenilen avansın delil avansı olması karşısında, masrafı yatırılmayan delilin değerlendirilme dışı bırakılması yerine, dava şartı niteliğindeki gider avansı olarak değerlendirilip yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 08.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.