Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/10559
Karar No: 2018/2156
Karar Tarihi: 22.03.2018

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/10559 Esas 2018/2156 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2017/10559 E.  ,  2018/2156 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili 22/01/2010 tarihli dilekçesi ile, ....2718 parsel sayılı taşınmazın 1/8 hissesininbbbbn müvekkili tarafından satın alınıp tapuya tescil ettirildiğini, .....da bu yerin tapusunu bbbbMahkemesinin 11/02/1998 tarih 1997/26 Esas 1998/105 Karar sayılı kararı ile edindiğini, müvekkili bu yeri satın alırken tapuda hiçbir şerhin bulunmadığını ancak orman olduğu iddia edilerek....Mahkemesine dava açıldığını mahkemenin 2008/421 Esas 2008/508 Karar sayılı kararı ile müvekkiline ait tapu kaydının iptaline karar verdiğini, müvekkilinin tapudan taşınmazı iyi niyetli olarak edindiğini ve tapuda da taşınmazla ilgili herhangi bir ayıbın ve zaptın bulunmadığını, bu sebeple dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte 10.000 TL tazminatın fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak suretiyle davalıdan tahsilini istemiştir.
    Mahkemece davanın kabulüne fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile 10000,00 TL tazminatın dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiş, davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 25/03/2013 tarih 2013/1393-5225 E.K. sayılı ilamı ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Hükmüne uyulan bozma ilamında özetle; “Davacının 02.10.2002 tarihinde satın almak suretiyle iktisap ettiği ....a ili, Duraliler mahallesinde bulunan 2718 parsel sayılı taşınmazın, tapu kaydının, ..... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/421-508 E.K. sayılı kararı ile, 1976 yılında yapılan orman kadastro çalışmalarında orman olarak tahdit edilen alanda kaldığından bahisle iptaline karar verilmesi üzerine, davacı tarafından tazminat istemli işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
    Dava konusu edilen olayda taşınmazın tapu kaydının iptali nedeniyle eski malikince dava açılmış ise de; 26.04.2012 gün ve 28275 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6292 sayılı .....Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi ile Hazineye ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkındaki Kanunun “2/A veya 2/B belirtmelerinin terkini ve iade edilecek taşınmazlar” başlıklı 7. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde tapu ve kadastro veya imar mevzuatına göre ilgilileri adına oluşturulan ve tapuda halen kişiler adına kayıtlı olan taşınmazlardan Hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığı gerekçesiyle tapu kütüklerinde 2/A veya 2/B belirtmesi bulunan veya konulan taşınmazların tapu kayıtlarının bedel alınmaksızın geçerli kabul edileceği ve tapu kütüklerindeki 2/A veya 2/B belirtmelerinin terkin edilerek tescillerinin aynen devam edeceği, bu nitelikteki taşınmazlar hakkında dava açılamayacağı açılan davalardan vazgeçileceği, açılan davalar sonucunda tapularının iptaliyle Hazine adına tesciline karar verilen, kesinleşen ve tapuda henüz infaz edilmeyen taşınmazlar hakkında aynı şekilde işlem yapılacağı, ancak bu kararlardan infaz edilerek tapuda Hazine adına tescil edilen taşınmazların ise; ilgilileri tarafından bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 2 yıl içinde
    ....
    idareye başvurulması halinde bedelsiz olarak önceki kayıt maliklerine veya kanuni mirasçılarına iade edileceği; aynı Kanunun 7. maddesinin 3. fıkrasında ise, 1. fıkra kapsamında kalan taşınmazlardan tapuda Hazine adına tescilli olan taşınmazlar hakkında aynı fıkrada belirtilen süre içerisinde idareye başvurmayan ilgililerin haklarının bu sürenin bitimiyle birlikte sona ereceği, bu kişilerin idareden başkaca talepte bulunamayacakları, hak ve tazminat talep edemeyecekleri ve dava açamayacakları öngörülmektedir.
    Tapu kaydı mahkeme kararı ile iptal edilen 2718 parsel sayılı taşınmazın 6831 sayılı Kanunun 2/A veya 2/B belirtmeleri kapsamındaki yerlerden olup olmadığı araştırılarak, 6292 sayılı Kanunun yukarıda sözü edilen hükümlerine göre tekrar tapu sahibine iadesi hususunda taraflara sözü edilen yasadan kaynaklanan haklarının kullandırılması ve sonucuna göre işlem yapılması gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması, doğru görülmemiştir..” denilmiştir.
    Davacı vekili davalı Hazine aleyhine ayrıca mahkemenin 2012/80 Esas - 2013/265 Karar sayılı dosyasında aynı taşınmazla ilgili olarak aynı hukuki sebebe dayalı mahkememizin bozmadan önce 2010/21 Esas numarasını alan bu dosya ile birleştirme istekli (dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte) 214.416,75 TL için ek dava açmış, asıl dava dosya bozulup döndükten sonra ek dava, mahkemenin 2013/294 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmiştir.
    Mahkemece birleşen dosyalar üzerinden yapılan yargılama sonucu; asıl dava dosyasındaki davanın kabulüne, 10.000 TL"nin 22/01/2010 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
    Birleşen dosyada davalı vekilinin zamanaşımı definin davacının zarar miktarını öğrendiği tarihten itibaren yasal 1 yıllık süre içinde dava açtığı anlaşıldığından reddi ile 204.416.75 TL."nin 10/02/2012 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, tapu kaydının mahkeme kararı ile iptali nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararların TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.
    Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi hüküm kurmaya elverişli değildir.
    Şöyle ki; TMK 1007. maddeden kaynaklanan tazminat davalarına da uygulanan Kamulaştırma Kanununun kıymet takdiri esaslarını gösteren 11. maddesinin üçüncü fıkrasının özellikle arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca, kamulaştırma gününden önce özel amacı olmayan emsal satışlara göre satış değerinin tesbiti ve bedelin tesbitinde etkisi olan diğer unsurlar da dikkate alınarak dördüncü fıkra gereğince her unsurun gerekçeleri ve değere katkı oranları ayrı ayrı belirlenip dayanakları gösterilmek suretiyle değerlendirilerek değer tespiti yapılması gerekmektedir.
    Emsalin, dava konusu taşınmazla aynı konumda ve taşınmaza yakın mesafede bulunması, aynı nitelik ve özellikleri taşıması, benzer yüzölçümünde olması veya değer tespitine esas alınan tarihe yakın günlerde satılması zorunlu değildir. Aynı özellik ve nitelikleri taşıyan başka yerlerde bulunan ve daha önceki tarihlerde satılan taşınmazlar da emsal alınabilir. Bu emsalin satış fiyatına ....uygulanmak suretiyle değerlendirme tarihinde oluşan fiyatları bulunduktan sonra, dava konusu taşınmazla karşılaştırılıp incelenerek aradaki farklılıklar gösterilip üstün ve eksik yönleri açıklanmak, bu nitelik ve farklılıkların taşınmazın değerine olan etkilerinin ne olduğu belirtilmek suretiyle yapılacak karşılaştırma ile dava konusu taşınmazın gerçek değeri tespit edilebilir.
    Mahkemece, emsal araştırması yapılarak, emsal kayıtları getirtilmiş ve bilirkişi raporunda 3 numaralı taşınmaz olarak gösterilen ve imar parseli olan ..... mahallesi 20063 ada 1 parsel sayılı 3554 m² yüzölçümlü arsalı ev vasıflı taşınmaz somut emsal kabul edilerek değeri tespit edilmiş, bu değerden dava konusu taşınmaz kadastro parseli olduğu için %40 ..... kesintisi düşüldükten ve bulunan değer arsa değeri kabul edildikten sonra, dava konusu taşınmazla yukarda açıklandığı şekilde üstün ve eksik yönleri tartışılmadan emsal taşınmazın dava konusu taşınmazdan %25 daha değerli olduğu belirtilerek hesaplama yapılmış, bilirkişi raporunda somut emsal olarak alınan taşınmazın satışına ilişkin resmi satış akit tablosu getirtilmek sureti ile rapor denetlenmemiştir.

    -3-.....

    Ayrıca; tazminat istemine dayanak taşınmaz ile somut emsal olarak alınan taşınmazın Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından belirlenen emlak vergisine esas olan m2 değerlerinin karşılaştırılmasında; emsal taşınmazın tazminat istemine dayanak taşınmazdan yaklaşık iki kat daha değerli olmasına rağmen, bilirkişi kurulunca emsal taşınmazın dava konusu taşınmazdan %25 daha değerli kabul edilerek inandırıcı olmayan rapora göre hüküm kurulması doğru değildir.
    Doğru sonuca varılabilmesi için, tarafların göstereceği ya da re"sen belirlenecek emsal kayıtlar tapu müdürlüğünden getirtildikten sonra 2942 sayılı Kanunun 4650 sayılı Kanun ile değişik 11. maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi gereğince, sadece satış değeri değil; emlak vergi değerleri de dava konusu taşınmazın emsalle karşılaştırmasında gözönünde tutulmalı, tazminat istemine dayanak taşınmaz ile emsalin, tapu iptali kararının kesinleştiği 2009 yılı itibariyle emlak vergisine esas tutulan asgari m² değerleri ve satış değerleri karşılaştırılarak, birbirine göre üstün ya da eksik yönleri tartışılmalı, değerlendirmeye esas alınan oranlar fahiş ölçüde farklı olduğunda bu farklılık ve çelişkinin nedeni açıklanmalı, buna göre bir hesaplama yapılarak karar verilmelidir.
    Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 22/03/2018 gününde oy birliği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi