16. Hukuk Dairesi 2016/13273 E. , 2019/7211 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu, ... Köyü çalışma alanında bulunan 132 ada 138 parsel sayılı 6.125,22 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle mezarlık vasfıyla ... Köyü Tüzel Kişiliği adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı Hazine, tapu kaydına dayanarak tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; kadastrodan önceki haklara dayanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı, çekişmeli 132 ada 138 parsel sayılı taşınmazın 1.221,53 metrekarelik kısmının, Akyazı Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 29.08.1988 tarih ve 1988/499 Esas, 1988/252 Karar sayılı kararı ile hükmen oluşan ... Köyü 1989 tarih 59 cilt, 39 sahife, 4 sıra no’da kayıtlı 9.360,00 metrekare yüzölçümlü tapu kaydı kapsamında kaldığı iddiasıyla, tapu kaydının iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, kamulaştırma bedeli ödendiği ispat edilemeyen yerin, kamulaştırılmasından dolayı tapusunun iptal edilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, verilen karar dosya kapsamına, usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır. Mahkemece, davacının iddiası tapu kaydına dayanmasına rağmen, dayanılan tapu kaydı yöntemince taşınmaza uygulanmamış ve tapu kaydının mülkiyet belgesi olduğu, taşınmazın tapu kaydı kapsamında kalması halinde, kural olarak kayda değer verileceği ve zilyetliğe bakılmaksızın çekişmeli taşınmazın kayıt maliki adına tescilini gerektireceği hususları göz önüne alınmamıştır. Ayrıca, Akyazı Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 29.08.1988 tarih ve 1988/499 Esas, 1988/252 Karar sayılı kamulaştırma kararında dava dışı ...’in yer aldığı, tespit maliki olan ... Köyü Tüzel Kişiliği nezdinde bir hükmün bulunmadığı, buna göre tapu kaydının kapsamının tespit ve tayini ve çekişmeli 132 ada 138 parseli kapsayıp kapsamadığının belirlenmesi adına çekişmeli parseli komşu parsellere ait tutanak, tapu kaydı ve dayanaklarıyla getirtilip mahalinde yapılan keşif esnasında denetlenmediği anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için mahkemece, yöreyi iyi bilen, elverdiğince yaşlı, yansız yerel bilirkişi, taraf tanıkları ve teknik bilirkişi hazır olduğu halde taşınmazlar başında yeniden keşif yapılmalı, yapılacak keşif sırasında davacı tarafın dayandığı tapu kaydı ve haritası uygulanıp kapsamı 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 20/A maddesi gereğince haritasına göre belirlenmeli, tapu kaydının kapsamının uyması halinde bu bölümün davacı adına tesciline karar verilmelidir. Tescil krokisinin uygulama kabiliyetinin bulunmaması durumunda ise, tapu kaydının hudutlarının mahalli bilirkişilerce zeminde tek tek gösterilmesi istenilmeli, bilirkişilerin gösteremediği hudutların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli, teknik bilirkişiye uygulanan tapu kaydının kapsadığı alanı gösterir ve keşfi takibe imkan verir kroki düzenlettirilmeli, bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme, araştırma ve hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.11.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.