Tehdit - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2016/1662 Esas 2020/3778 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/1662
Karar No: 2020/3778
Karar Tarihi: 19.02.2020

Tehdit - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2016/1662 Esas 2020/3778 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada sanık tehdit suçundan mahkum edilmiş ve karar temyiz edilmiştir. Temyiz başvurusunda reddi nedeni bulunmadığından işin esasına geçilmiş ve inceleme sonunda, mahkemenin sanığın aklî durumunu sağlık kurulu raporu alarak belirlememesi ve delil yetersizliği sebebiyle hüküm kurulmasının yetersiz gerekçeyle yapıldığından bahisle karar bozulmuştur. Aynı zamanda sanığın daha ağır cezayı gerektiren bir ilamı olduğu ancak yanlış bir uygulama yapıldığından koşullu salıverilme süresinin fazla belirlendiği, Anayasa Mahkemesi kararlarından kaynaklı başka bir kanun maddesinin de gözetilmesi gerektiği belirtilerek hüküm bozulmuştur. Kanun maddeleri TCK'nın 32. maddesi, 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendi, 58/2-b maddesi, 1412 sayılı CMUK'nın 326/son maddesi ve 321. maddesi, 5275 sayılı Kanunun 108/2. maddesi olarak gösterilmişlerdir.
4. Ceza Dairesi         2016/1662 E.  ,  2020/3778 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Tehdit
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak,
    1-Sanığın ağabeyi Kıyas Taşkıran"ın 29.09.2014 tarihli dilekçede, sanığı psikolojik sorunlarından dolayı memlekete gönderdiğini belirtmesi karşısında, suç tarihi itibariyle TCK"nın 32. maddesi uyarınca “akıl hastalığı veya zayıflığı nedeniyle, işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılayıp algılayamadığı veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin azalmış veya önemli derecede azalmış olup olmadığı” konusunda usulünce sağlık kurulu raporu alınarak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    2-Kabule göre de,
    a-Ekspertiz raporu içeriğine göre, sanıkta atış artığına rastlanmaması, katılan ve tanık Savaş"ın aşamalarda ve birbirleriyle çelişen beyanlarının olması karşısında, sanık hakkında hangi delillere göre mahkumiyet hükmü kurulduğu gerekçeli kararda gösterilmeden, yetersiz gerekçeyle yazılı biçimde hüküm kurulması,
    b- Sanığın tekerüre esas alınan ilamında hapis cezasının infaz tarihi olan 15.12. 2008 tarihinden sonra TCK"nın 58/2-b maddesinde öngörülen 3 yıllık sürenin dolduğu anlaşılmakla, sanığın daha ağır cezayı gerektiren Gebze 2. Asliye Ceza mahkemesi"nin 2005/338 Esas 2008/127 Karar sayılı ilamının onaylı örneği getirtilerek infaz tarihinin araştrılması ve sonucuna göre karşı temyiz bulunmaması nedeniyle, bozma sonrası kurulacak hükümde 1412 sayılı CMUK"un 326/son maddesi gözetilerek, 5275 sayılı Kanunun 108/2. maddesine göre koşullu salıverilmeye eklenecek sürenin, yanılgılı uygulama sonucu hükümde gösterilen ilam nedeniyle koşullu salıverilmeye eklenecek süreden fazla olamayacağına karar verilerek tekerrür hükümlerinin uygulanmasının gerekmesi,
    c-Anayasa Mahkemesi"nin 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/ 85 sayılı kararı ile TCK"nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının yeniden gözetilmesi zorunluluğu,

    Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."ın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 19/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.