Abaküs Yazılım
17. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/9621
Karar No: 2019/11226
Karar Tarihi: 24.09.2019

Hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2019/9621 Esas 2019/11226 Karar Sayılı İlamı

17. Ceza Dairesi         2019/9621 E.  ,  2019/11226 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hırsızlık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel mahkemece suça sürüklenen çocuk hakkında mağdurlar ...(...) ve ... ile ..."ya yönelik iki kere hırsızlık suçundan verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suçların tarihine göre dosya görüşüldü:
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; iki farklı hırsızlık suçunun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1-Suça sürüklenen çocuğun işlediği suçların zamanını, olay günü saat 03.00"dan sonra olarak savunduğu, mağdurların ise hırsızlık olayını saat sabah 07.30-08.00 saatleri arasında fark ettikleri, olay gününde ise saat 06.07’ye kadar 5237 sayılı TCK’nun 6/e maddesine göre gece sayılan zaman diliminin yaşandığının anlaşılması karşısında, suçların işlendiği zaman dilimi konusunda, suça sürüklenen çocuğun beyanına başvurularak suç saatinin netleştirilmesi gerektiği gözetilmeden 5237 sayılı TCK’nun 143. maddesi ile uygulama yapılması,
    2-5237 sayılı TCK"nun 61/1. maddesine göre malın değerinin az ya da çok olması, cezanın temel cezanın belirlenmesinde alt sınırdan uzaklaşmak için bir kriter olup, hırsızlık suçuna konu malın değerinin az olmasının TCK"nun 145. maddesinde ayrı olarak düzenlenmesi, kanun koyucunun hırsızlık suçunda malın değerinin az olmasına verdiği önemi göstermektedir.
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 15.12.2009 gün ve 6/242-291 sayılı içtihadında belirtildiği üzere, "...daha çoğunu alabilme olanağı varken yalnızca gereksinimi kadar ve değer olarak az olan şeyi alma" görüşünün, TCK"nun 145. madde uygulamasında bütünüyle reddedilmesi mümkün değil ise de, maddenin yalnızca bu tanımlamayla sınırlandırılması da olanaklı değildir. 145. maddenin gerek ilk şekli, gerekse değiştirilmiş biçimi; ortak tanımlama ile, hırsızlık suçunun konusunu oluşturan değerin az olmasını temel almaktadır. TCK"nun 145. maddesine göre, faile verilen cezada indirim yapılabilmesi için malın değerinin az olması yeterli olup, hâkim indirim oranını TCK"nun 3. maddesinde öngörüldüğü üzere “İşlenilen fiilin ağırlığıyla orantılı” olacak şekilde saptamalıdır. Değer azlığı nedeniyle ceza vermekten vazgeçme kararı verilecek ise; malın değerinin azlığı yanında “suçun işleniş şekli ve özellikleri” de dikkate alınmalıdır.TCK"nun 145. maddesinin uygulanmasında hâkime takdir hakkı tanınmış olup, hâkim takdir hakkını kullanırken keyfiliğe kaçmadan, her somut olaya uygun, yasal ve yeterli gerekçe göstermek suretiyle uygulama yapmalıdır.
    Somut olayda ise; suça sürüklenen çocuğun mağdur ..."nın iş yerinden yaklaşık 10 Türk Lirası çalması biçimindeki eyleminde, suça sürüklenen çocuk hakkında mağdur ...’ya yönelik hırsızlık suçundan 5237 sayılı TCK’nun 145. maddesi gereğince belirlenecek oranda indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
    3-Suça sürüklenen çocuğun ailesinin, mağdur ... (...) ve ..."ın zararlarını soruşturma aşamasında gidermeleri ayrıca suça sürüklenen çocuğun soruşturma aşamasında mağdur ...’nın iş yerinden çaldığı parayı cüzdanından çıkararak kendisi vermesi karşısında; mağdurlar ... (..) ve ..."a ait iş yerinden çalınan sigaralar arama kararı sonucu bulanarak teslim edildiğinden dolayı mağdurlar ... (...) ve ..."a ayrıca kısmi iadeye rızaları olup olmadığı da sorularak, mağdurlar ... (...) ve ... ile ...’ya ait iş yerlerinde gerçekleşen hırsızlık suçları sebebiyle suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı TCK"nun 168/1. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz talebi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 24.09.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.







    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi