Abaküs Yazılım
17. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/9541
Karar No: 2019/11225
Karar Tarihi: 24.09.2019

Hırsızlık - iş yeri dokunulmazlığının ihlali - mala zarar verme - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2019/9541 Esas 2019/11225 Karar Sayılı İlamı

17. Ceza Dairesi         2019/9541 E.  ,  2019/11225 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet

    Yerel mahkemece suça sürüklenen çocuk hakkında müştekiler ... ve ..."a ve müşteki ...’ye yönelik ayrı ayrı iki defa hırsızlık suçundan kurulan hükümler ile müştekiler ..., ..., ...’ye yönelik iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükümler ve müştekiler ... ve ...’a yönelik mala zarar verme suçundan kurulan hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    1-Mala zarar verme suçundan kurulan hükümler açısından yapılan incelemede;
    Suça sürüklenen çocuk hakkında düzenlenen iddianamede, suça sürüklenen çocuğun mala zarar verme suçundan iki defa cezalandırılması talep edilmişse de, bir defa mala zarar verme suçundan hüküm kurulması karşısında diğer mala zarar verme suçundan mahallinde zamanaşımı süresi içinde hüküm kurulması mümkün kabul edilerek yapılan incelemede;
    Mala zarar verme suçundan doğrudan hükmolunan adli para cezasının miktar ve türüne göre; 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Yasa"nın 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun"a eklenen geçici 2.maddesi gereğince doğrudan hükmolunan 3.000,00 TL dahil adli para cezasına mahkumiyet hükümlerinin temyizi mümkün olmadığından, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz isteminin 1412 Sayılı CMUK" nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
    2-İş yeri dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükümler açısından yapılan incelemede;
    Suça sürüklenen çocuk hakkında düzenlenen iddianamede, suça sürüklenen çocuğun iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçundan üç defa cezalandırılması talep edilmişse de, bir defa iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçundan hüküm kurulması karşısında diğer iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından mahallinde zamanaşımı süresi içinde hükümlerin kurulması mümkün kabul edilerek yapılan incelemede;
    Suça sürüklenen çocuk için; mahkemenin 05.06.2011 tarihinde işlenen suç için, 15.12.2011 tarihinde 5271 sayılı CMK"nun 231/6-son cümlesi hükmü uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verdiği ve bu kararın 06.02.2012 tarihinde kesinleştiği, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın kesinleşmesinden itibaren ve denetim süresi içinde işlenen kasıtlı suçtan dolayı verilen ve 12.01.2015 tarihinde kesinleşen mahkumiyet hükmü nedeniyle 02.04.2015 tarihinde hükmün açıklandığı; böylelikle hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 06.02.2012 ila deneme süresi içinde ikinci suçu işlediği 21.02.2012 tarihleri arasında dava zamanaşımının 15 gün durduğu gözetilerek yapılan incelemede;
    Suça sürüklenen çocuğun eylemine uyan 5237 sayılı TCK"nun 116/2-4, 31/2. maddesine uyan suçun gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırına göre; aynı Yasa"nın 66/1-e, 66/2, 67/4. maddelerinde öngörülen 6 yıllık kesintili dava zamanaşımı süresinin, suç tarihi olan 05.06.2011 gününden, inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, suça sürüklenen çocuk hakkında iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçundan açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞÜRÜLMESİNE,
    3-Hırsızlık suçundan kurulan hükümler açısından yapılan incelemede;
    Hırsızlık suçundan kurulan hükümler açısından hapis cezasından çevrilen para cezaları için hapis ihtarı bulunmadığından tebliğnamede bu hususta bozma isteyen düşünceye iştirak edilmememiştir.
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara,gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1-Suç tarihinde 12-15 yaşları arasında bulunan suça sürüklenen çocuk hakkında, 5237 sayılı TCK"nun 31. maddesinin 2. fıkrası gereğince mağdurlar ... ve ...’a karşı işlediği iddia edilen hırsızlık suçlarına ilişkin olarak iddia edilen fiillerin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayıp algılamayamadığı veya davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişip gelişmediği konusunda doktor raporu alınıp sonucuna göre suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesi,
    2-Suç tarihinde 12-15 yaş grubu içerisinde bulunan suça sürüklenen çocuk hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu"nun 35/1 ve Çocuk Koruma Kanunu"nun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik"in 20/2. maddesi gereğince zorunlu olan sosyal inceleme raporu alınması gerektiği, her ne kadar dosya içerisinde bu konuda sarf kararı yazılmışsa da fiziki ve uyapta görülemeyen sosyal inceleme raporu varsa o raporun dosya içerisine alınması yoksa bu konuda sosyal inceleme raporu alınarak hüküm kurulması gerektiğinden dolayı bu hususa riayet edilmeden başka suça ilişkin alınan sosyal inceleme raporu da dosya içerisine konularak hüküm kurulması,
    3-Suça sürüklenen çocuk hakkında mağdurlar ... ve ...’a karşı hırsızlık suçundan hüküm kurulurken sonuç cezanın 1.740,00 TL adli para cezası yerine 1.760,00 TL adli para cezası olarak belirtilmesi suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,
    4-5237 sayılı TCK"nun 61/1. maddesine göre malın değerinin az ya da çok olması, cezanın temel cezanın belirlenmesinde alt sınırdan uzaklaşmak için bir kriter olup, hırsızlık suçuna konu malın değerinin az olmasının TCK"nun 145. maddesinde ayrı olarak düzenlenmesi, kanun koyucunun hırsızlık suçunda malın değerinin az olmasına verdiği önemi göstermektedir.
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 15.12.2009 gün ve 6/242-291 sayılı içtihadında belirtildiği üzere, "...daha çoğunu alabilme olanağı varken yalnızca gereksinimi kadar ve değer olarak az olan şeyi alma" görüşünün, TCK"nun 145. madde uygulamasında bütünüyle reddedilmesi mümkün değil ise de, maddenin yalnızca bu tanımlamayla sınırlandırılması da olanaklı değildir. 145. maddenin gerek ilk şekli, gerekse değiştirilmiş biçimi; ortak tanımlama
    ile hırsızlık suçunun konusunu oluşturan değerin az olmasını temel almaktadır. TCK"nun 145. maddesine göre, faile verilen cezada indirim yapılabilmesi için malın değerinin az olması yeterli olup, hâkim indirim oranını TCK"nun 3. maddesinde öngörüldüğü üzere “İşlenilen fiilin ağırlığıyla orantılı” olacak şekilde saptamalıdır. Değer azlığı nedeniyle ceza vermekten vazgeçme kararı verilecek ise; malın değerinin azlığı yanında “suçun işleniş şekli ve özellikleri” de dikkate alınmalıdır.
    TCK"nun 145. maddesinin uygulanmasında hâkime takdir hakkı tanınmış olup, hâkim takdir hakkını kullanırken keyfiliğe kaçmadan, her somut olaya uygun, yasal ve yeterli gerekçe göstermek suretiyle uygulama yapmalıdır.
    Somut olayda ise; suça sürüklenen çocuğun mağdur ...’nin iş yerinden yapmış olduğu hırsızlık suçuna ilişkin olarak, mağdurun beyanında ne kadar olduğunu bilmediği bozuk para, 1 paket sigara, 1 paket çakmak çalındığını beyan etmesi suça sürüklenen çocuğun ise savunmasında 10 TL para ve 3 adet sakız çaldığını ifade etmesi karşısında suç tarihinde çalınan para miktarı konusundaki çelişkili durum giderilerek, suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı TCK’nun 145. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    5-Suça sürüklenen çocuğun, mağdurlar ... ve ...’a karşı ayrı ayrı hırsızlık suçunu işlediğinin anlaşılması karşısında, suça sürüklenen çocuk hakkında mağdurlara karşı ayrı ayrı hırsızlık suçundan hüküm kurulması gerekirken tek hırsızlık suçundan hüküm kurularak, suça sürüklenen çocuk hakkında mağdur ...’ye karşı hırsızlık suçundan sonuç olarak hesaplanan 11 ay 20 gün hapis cezasının, paraya çevrilme aşamasında 7.000 TL adli para cezası yerine 1.760 TL olarak hesap edilmesi suretiyle eksik cezalar tayin edilmesi,
    6-Suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçlarından hüküm kurulurken yaş küçüklüğü sebebiyle 5237 Sayılı TCK’nun 31.maddesi gereğince indirim yapılırken sevk maddesi 5237 Sayılı TCK’nun 31/2.maddesi gereğince doğru olarak ½ indirim oranı uygulanmasına rağmen suça sürüklenen çocuğun 12-15 yaş aralığında değil 15-18 yaş aralığında olduğunun belirtilmesi,
    7-Suça sürüklenen çocuk hakkındaki 20,00 TL’den az gerçekleşen yargılama masrafının, 6352 sayılı Kanun"un 100. maddesi ile eklenen 5271 sayılı CMK"nun 324/4. maddesi gereğince suça sürüklenen çocuk yerine Devlet Hazinesi"ne yüklenmesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz talebi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, aleyhe temyiz bulunmadığından, yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 326/son maddesi uyarınca suça sürüklenen çocuğun kazınılmış hakkının korunmasına, 24.09.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi