Esas No: 2019/5037
Karar No: 2022/895
Karar Tarihi: 17.03.2022
Danıştay 9. Daire 2019/5037 Esas 2022/895 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 9. Daire Başkanlığı 2019/5037 E. , 2022/895 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2019/5037
Karar No : 2022/895
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Vergi Dairesi Başkanlığı-...
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: ... Nakliyat Turizm İnşaat Tarım Ürünleri Tekstil San. ve Tic. Ltd. Şti'nin 2018/Haziran dönemine ait katma değer vergisi borcunun tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla davacı adına düzenlenen ... tarih ve ... sayılı ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı sayılı kararıyla; şirkete ait 124 adet araca ihtiyati haciz konulduğu, fakat yakalamalı haciz şerhlerinin konulmadığı, araçların teslimi için şirket temsilcilerine yazı yazılmadığı ve ihtiyati haciz uygulanan araçlar için herhangi bir değerlemenin yapılmadığı, söz konusu araçlardan 51 tanesinin kasko değerlerinin toplamının 600.000,00-TL ilâ 700.000,00-TL arasında bir değere sahip olduğu, 68 adet araç için herhangi bir değerlemenin yapılmadığı, oysa davalı idarece öncelikle araçların teslimi veya şirketçe teslim edilmiyorsa yakalanması amacıyla gerekli hukuki prosedürlerin yerine getirilerek, sonrasında yakalanan araçların 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre değerlemesi yapılarak satışa çıkarılmaları gerektiği, bu işlemler yapılmadığı sürece asıl borçlu şirket yönünden kısmen veya tamamen kesinleşmiş bir amme alacağından bahsedilemeyeceği bu sebeple de, amme alacağının şirketten tahsili olanağı kalmadığından bahisle kanuni temsilcisi sıfatıyla düzenlenen ödeme emrinde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, ödeme emrinin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:... Nakliyat Turizm İnşaat Tarım Ürünleri Tekstil San. ve Tic. Ltd. Şti'nin 302 adet aracının 2018/Haziran ayı içinde satıldığı, şirketin faaliyetinin, nakliye aracı satmak olmayıp, taşımacılık yapmak olduğu bu sebeple şirketin amacının mal varlığını kaçırmak olduğu, ... Asliye Ticaret Mahkemesinde E:... esas sayılı dosyasında konkordato davası açıldığı bu durumun da mal varlıklarının, konkordato ve iflas hazırlıkları kapsamında amme alacağının tahsilinin engellenmeye çalışmak için satıldığını gösterdiği, şirket adına kayıtlı kalan 124 adet araç üzerinde ise birçok icra dairesi tarafından konulan hacizlerin olduğu, ödeme emrinin düzenlendiği tarihte kısmen de olsa vergi borcunun tahsil imkanı kalmadığının sabit olduğundan kanuni temsilci sıfatıyla davacı adına düzenlenen ödeme emrinde hukuka aykırılık bulunmadığı iddialarıyla kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'İN DÜŞÜNCESİ: Bölge İdare Mahkemesi kararının Daire kararında belirtilen gerekçe ile bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
... Nakliyat Turizm İnşaat Tarım Ürünleri Tekstil San. ve Tic. Ltd. Şti'nin 2018/Haziran dönemine ait katma değer vergisi borcunun tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla davacı adına düzenlenen ... tarih ve ... sayılı ödeme emrinin iptali istenilmektedir.
İLGİLİ MEVZUAT:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 10. maddesinde, tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzelkişiliği olmayan teşekküllerin mükellef veya vergi sorumlusu olmaları hâlinde bunlara düşen ödevlerin kanuni temsilcileri, tüzelkişiliği olmayan teşekkülleri idare edenler ve varsa bunların temsilcileri tarafından yerine getirileceği; yukarıda yazılı olanların bu ödevleri yerine getirmemeleri yüzünden mükelleflerin veya vergi sorumlularının varlığından tamamen veya kısmen alınamayan vergi ve buna bağlı alacakların, kanuni ödevleri yerine getirmeyenlerin varlıklarından alınacağı hüküm altına alınmıştır.
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un "Kanundaki terimler" başlıklı 3. maddesinde; Amme borçlusu veya borçlu terimi; amme alacağını ödemek mecburiyetinde olan hakiki ve hükmi şahısları ve bunların kanuni temsilci veya mirasçılarını ve vergi mükelleflerini, vergi sorumlusunu, kefili ve yabancı şahıs ve kurumlar temsilcilerini, tahsil edilemeyen amme alacağı teriminin, amme borçlusunun bu Kanun hükümlerine göre yapılan mal varlığı araştırması sonucunda haczi kabil herhangi bir mal varlığının bulunmaması, haczedilen mal varlığının satılarak paraya çevrilmesine rağmen satış bedelinin amme alacağını karşılamaması gibi nedenlerle tahsil edilemeyen amme alacaklarını; tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağı teriminin, amme borçlusunun haczedilen mal varlığına bu Kanun hükümlerine göre biçilen değerlerin amme alacağını karşılayamayacağının veya hakkında iflas kararı verilen amme borçlusundan aranılan amme alacağının iflas masasından tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması gibi nedenlerle tahsil dairelerince yürütülen takip muamelelerinin herhangi bir aşamasında amme borçlusundan tahsil edilemeyeceği ortaya çıkan amme alacaklarını ifade ettiği belirtilmiştir.
Aynı Kanun'un 55. maddesinde, amme alacağını vadesinde ödemeyenlere, 15 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun "bir ödeme emri" ile tebliğ olunacağı; 58. maddesinde de kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın, böyle bir borcu olmadığı, kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığını ileri sürerek 15 gün içerisinde vergi mahkemesinde dava açabileceği hüküm altına alınmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesinden, tüzel kişiliğe sahip şirketlerin vergi borçları nedeniyle öncelikle o şirket adına tarh ve tahakkuk işlemi yapılacağı, borç ödenmediği takdirde şirket adına ödeme emri düzenleneceği ve kamu alacağının şirketten tahsil edilmesi için idarece 6183 sayılı Kanun'da sayılan tüm takip yollarının tüketileceği ve buna rağmen borç şirketten tahsil edilemezse şirket kanuni temsilcisi hakkında takip yollarına başvurulacağı sonucuna ulaşılmaktadır.
Dosyanın incelenmesinden; ... Nakliyat Turizm İnşaat Tarım Ürünleri Tekstil San. ve Tic. Ltd. Şti'nin 2018/Haziran dönemine ait katma değer vergisi beyannamesine istinaden tahakkuk eden vergi borcunun ödenmediği, şirkete ait 124 araca ihtiyati haciz uygulandığı, kesinleşen amme alacağının tahsili amacıyla şirket adına ödeme emirleri düzenlenerek tebliğ edildiği, ödeme emirlerine dava açılmadığı, haciz varakaları düzenlendiği, bir kısım araç üzerinde banka rehinlerinin ve icra dairelerince konulmuş olan hacizlerin bulunduğu, araçlar satılsa dahi vergi borcunun karşılanamayacağının anlaşılması üzerine davacı adına kanuni temsilci sıfatıyla dava konusu ödeme emrinin düzenlendiği anlaşılmıştır.
Vergi Mahkemesince, şirket borcundan dolayı şirket adına kayıtlı araçlara tatbik edilmiş hacizler varken ve haciz tatbik edilmiş araçların hukuka uygun bir şekilde yakalandıktan sonra değerlemesi yapılıp satışa çıkarılmaları gerektiği, bu süreç tamamlanmadan asıl borçlu şirket yönünden kısmen veya tamamen tahsil edilemeyeceği anlaşılmış bir amme alacağından bahsedilemeyeceğinden, amme alacağının şirketten tahsili olanağı kalmadığından bahisle kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen ödeme emrinde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulü yolunda verilen karara karşı davalı idarenin istinaf istemi Bölge İdare Mahkemesince reddedilmiş ise de; şirkete ait araçların 1981 ilâ 2016 model yarı römork araçlar olduğu bir kısmının üzerinde banka rehni olduğu, bütün araçlar üzerinde çok sayıda icra daireleri tarafından konulan hacizlerin bulunduğu ve davalı vergi dairesinin haciz sıralarında son sıralarda yer aldığı, ödeme emri emrine konu borcun ise 10.420.043,00-TL tutarında olduğu göz önüne alındığında, idarece borcun tahsili amacıyla gerçekleştirilen işlemler sonucunda şirketin vergi borçlarının ödenmesi için hacizli araçların satılması durumunda dahi kamu alacağının asıl borçlu şirketten tahsil edilemeyeceği anlaşılmıştır.
Yukarıda da değinildiği gibi limited şirket ortaklarının sorumluluğundan farklı olarak, kanuni temsilcilerin 213 sayılı Yasa'nın 10. maddesi kapsamında sorumluluğuna gidilebilmesi için asıl borçlu şirketin tüm mal varlığının satılarak paraya çevrilmesi ve buna ilişkin muamelelerinin sonuçlanmış olması aranmamıştır. Tahsil dairesince yapılacak tahsil işlemlerinin herhangi bir aşamasında, haczedilen ya da tespit edilen asıl borçlu şirkete ait mal varlığı değerinin, borcu karşılamayacağının anlaşılması durumunda, kanun koyucu, kanuni temsilcinin sorumluluğuna gidilebilmesi için gerekli şartları yeterli görmüştür. Bunun için ayrıca borcu karşılamayacağı anlaşılan gerek hacizli olan, gerek hacizli olmayıp tespit edilen mal varlığının cebri icra yolu ile satılıp paraya çevrilmesinin beklenilmesine de gerek duyulmamaktadır.
Bu durumda, ödeme emri içeriği kamu alacağının asıl borçlu şirketten tahsil edilemediği anlaşılmış olup, kanuni temsilci olan davacının vergi borcundan sorumluluğunun açık olması karşısında, davacı adına düzenlenen ödeme emrinde hukuka aykırılık bulunmadığından, yukarıda yer verilen gerekçe ile davanın kabulüne karar veren Vergi Mahkemesi kararına yönelik istinaf istenimini reddeden Bölge İdare Mahkemesi kararında isabet görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin kabulüne,
2. ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 17/03/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.