Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2014/10931 Esas 2014/13756 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ : İstanbul 15. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 11/02/2014
NUMARASI : 2013/626-2014/127

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Alacaklı tarafından borçlu hakkında bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, imzaya itirazda bulunduğu, mahkemece imzaya itiraz yönünden istemin kabulüne karar verildiği görülmektedir.
Mahkemece hükmüne uyulan Dairemizin 02.05.2013 tarih ve 2013/7842 E. 2013/16742 K. sayılı bozma ilamında; “İİK"nun 54. maddesi gereğince mümessil tayininden önce bizzat borçluya yapılan ödeme emri tebligatı İİK"nun 54.maddesine göre usulsüzdür. Borçlu vekilince müvekkilinin tahliye edilmiş olduğu bildirildiğinden mahkemece tahliye tarihi de araştırılıp borçlunun tahliye tarihinden itibaren süresinde imza itirazında bulunup bulunmadığı araştırılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olduğu” belirtilmiştir.
Bozmada sonra mahkemece; Düzce açık ceza infaz kurumu müdürlüğünden borçlunun tahliye tarihinin sorulduğu, kurum tarafından verilen 05.12.2013 tarihli yazı cevabına göre borçlu B.. M.."nun 09.02.2012 tarihinde cezaevinden tahliye olduğu anlaşılmaktadır.
İİK.nun 18. maddesi hükmüne göre İcra Mahkemesinde basit yargılama usulü uygulanır. 6100 sayılı HMK nun 322/1. maddesinin göndermesiyle, 118/1. maddesi hükmüne göre dava, dava dilekçesinin kaydedildiği tarihte açılmış sayılır.
Somut olayda, cezaevinden 09.02.2012 tarihinde tahliye edilen borçlunun, cezaevinden 19.01.2012 tarihinde gönderdiği itiraz dilekçesinin 02.02.2012 tarihinde İcra Mahkemesi esasına kaydedildiği mahkemenin de kabulündedir.
O halde mahkemece tahliye tarihinden önce itiraz dilekçesi esasa kaydedildiğinden istemin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken harcın yatırıldığı tarihin esas alınarak süreden red kararı verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.