Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/2245
Karar No: 2020/1508
Karar Tarihi: 24.02.2020

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2019/2245 Esas 2020/1508 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2019/2245 E.  ,  2020/1508 K.

    "İçtihat Metni"

    Bölge Adliye
    Mahkemesi : Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

    Dava, kurum işleminin iptali ile borçlu olunmadığının tespiti ve yaşlılık aylığından yapılan kesintilerin yasal faiziyle birlikte tahsili istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı SGK vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı SGK vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM
    Müvekkilinin 1994-1998 yılları arasında 4 yıl, 1 ay, 10 gün Tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak hizmetinin bulunduğunu, sonrasında Esnaf Bağ-Kur sigortalısı olarak çalışmaya başladığını, dükkanını kapattıktan sonra esnaf sigortalısı olarak isteğe bağlı prim ödemeye devam ettiğini, 1994-1998 yıllları arasındaki 4 yıl, 1 ay, 10 günlük Tarım Bağ-Kur sigortalılık süresine ait prim borçlarını ödemesi halinde Esnaf Bağ-Kur sigortalılığı kapsamında emekli olacağının tarafına söylenmesi üzerine Tarım Bağ-Kur sigortalılık süresine ait prim borçları ile 720 günlük askerlik borçlanmasını ödeyen müvekkiline 13.02.2002 tarihli tahsis talebine istinaden 01.03.2002 tarihinden itibaren 5756 gün üzerinden Esnaf Bağ-Kur sigortalılığı kapsamında yaşlılık aylığı bağlandığını, ancak davalı Kurum tarafından Esnaf Bağ-Kur sigortalısı olarak bağlanan yaşlılık aylığının hatalı olduğu ve emeklilik şartlarını tarım Bağ-Kur sigortalılığı kapsamında yerine getirdiğinin tespit edildiğini, her hangi bir tebligat yapılmadan tarım Bağ-Kur sigortalılığı kapsamında bağlanan yaşlılık aylığından kesinti yapılmaya başlandığını, müvekkilinin yaptığı araştırmalar sonucu son 7 yılda Esnaf Bağ-Kur sigortalısı olarak ödemiş olduğu prim gün sayısının 70 gün eksik olması nedeniyle Esnaf Bağ-Kur sigortalısı olarak bağlanan yaşlılık ayılğının iptal edildiğini, Tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak yaşlılık aylığı bağlandığını ve 01.03.2002 tarihinden itibaren ödenen yaşlılık aylıklarından fazla yapıldığı iddia edilen ödemelerin Tarım Bağ-Kur sigortasından bağlanan yeni yaşlılık aylığından kesinti yapıldığını öğrendiğini, müvekkilinin davalı Kuruma yaşlılık aylığı için başvuruda bulunduğunda Esnaf Bağ-Kur sigortalılığı kapsamında 70 gün daha prim yatırması gerektiğinin tarafına bildirilmediğini ve o tarihte istenenleri yerine getiren müvekkiline Esnaf Bağ-Kur sigortalılığı kapsamında yaşlılık aylığı bağlandığını, müvekkiline o tarihte 70 gün daha Esnaf Bağ-Kur sigortalılığına ilişkin prim borcunu ödemesi gerektiğinin bildirilmiş olması halinde bu borçlarını ödeyerek Esnaf Bağ-Kur sigortalısı olarak emekli olacağını, davalı Kurumun 2002 yılında kendi hatasından kaynaklanan işleminin sonucunu müvekkiline yükleyerek aradan 14 yıl geçtikten sonra hiçbir kabahati olmayan müvekkilinin Esnaf Bağ-Kur sigortalılığından almakta olduğu yaşlılık aylığını iptal etmesinin ve kendisine Tarım Bağ-Kur sigortalılığından yaşlılık aylığı bağlayarak her iki aylık arasındaki farkı için müvekkiline toplam 27.936,83- TL borç tahakkuk ettirmesinin mümkün olmadığını belirterek, davalı Kurum tarafından yapılan haksız ve hukuka aykırı işlemin iptaline, müvekkilinin davalı Kuruma 27.936,83.-TL, borçlu olmadığının tespitine, borç nedeniyle müvekkilinin yaşlılık aylığından yapılan kesintilerin kesinti tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    II-CEVAP:
    Davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    III-MAHKEME KARARI
    A-İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
    Mahkemece ""davacının davasının kabulüne, davalı SGK tarafından davacının 01/03/2002 tarihi itibariyle 1479 sayılı Yasa kapsamında bağlanan yaşlılık aylığını iptal eden ve aynı tarihten itibaren 2926 sayılı Yasa kapsamında yaşlılık aylığı bağlayan ve iki aylık arasındaki fark nedeniyle 27.936.83 TL borç tahahhuk ettirilen kurum işleminin iptaline, davacının bu borçtan sorumlu olmadığının tespitine, davacının dava tarihine kadar maaşından yapılan kesintilerin ay ay hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalı kurumdan alınarak davacıya verilmesine"" şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır.
    B-BAM KARARI:
    Davalı tarafın istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine, karar verilmiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davalı SGK vekili temyizinde özetle, yerel mahkemece davacının tarım Bağ-Kur statüsünden emekli edilmesi işlemini iptal etmediği ve davacının halen tarım Bağ-Kur statüsünden emekli aylığı aldığı halde, sanki esnaf Bağ-Kur statüsünden emekliliğe devam ediyormuşcasına kurum tarafından çıkartılan borçlandırma işleminin iptaline karar verdiğini kararın bu haliyle kendi içinde çelişkili olduğunu, davacıya çıkartılan borcun iptal edilebilmesi için davacıya 01.05.2002 tarihinden itibaren 1479 sayılı Yasa kapsamında yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin hüküm altına alınması gerektiğini, davacının esnaf Bağ-Kur statüsünden emekli olmayı hak etmediğinin ortada olduğunu yasada yer almayan olgulara dayanılarak kurumun hukuka aykırı işlem tesis ettiği iddiasında bulunulamayacağını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    5510 sayılı Kanunun 96. maddesi yersiz ödemelerin geri alınmasını ""Kurumca işverenlere, sigortalılara, isteğe bağlı sigortalılara gelir veya aylık almakta olanlara ve bunların hak sahiplerine, genel sağlık sigortalılarına ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilere, fazla veya yersiz olarak yapıldığı tespit edilen bu Kanun kapsamındaki her türlü ödemeler;
    a)Kasıtlı veya kusurlu davranışlarından doğmuşsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla on yıllık sürede yapılan ödemeler, bu ödemelerin yapıldığı tarihlerden,
    b)Kurumun hatalı işlemlerinden kaynaklanmışsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla beş yıllık sürede yapılan ödemeler toplamı, ilgiliye tebliğ edildiği tarihten itibaren yirmi dört ay içinde yapılacak ödemelerde faizsiz, yirmi dört aylık sürenin dolduğu tarihten sonra yapılacak ödemelerde ise bu süre sonundan, itibaren hesaplanacak olan kanunî faizi ile birlikte, ilgililerin Kurumdan alacağı varsa bu alacaklarından mahsup edilir, alacakları yoksa genel hükümlere göre geri alınır.
    Alacakların yersiz ödemelere mahsubu, en eski borçtan başlanarak borç aslına yapılır, kanunî faiz kalan borca uygulanır. Bu hüküm ilgili hak sahiplerinin muvafakat etmeleri kaydıyla, aynı dosyadan diğer bir hak sahibine yapılan yersiz ödemelere mahsubunda da uygulanır. Yersiz ödemenin gelir ve aylıklardan kesilmesinde, kesintinin başlayacağı ödeme dönemi başı itibarıyla kanunî faizi ile birlikte hesaplanan borç tutarı, gelir ve aylıktan %25 oranında kesilmek suretiyle uygulanır. Yersiz ödemelerin tespiti ile geri alınmasına ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar, Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir."" şeklinde düzenlemiştir.
    Kurum işlemi yerinde olup, Kurumun hatalı işlemi sigortalı lehine hak bahşetmez ancak yersiz ödemelerden doğan sorumluluğun 5510 sayılı Yasanın 96. maddesinin (b) bendi kapsamında belirlenip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma sebebidir.
    O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 3. Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 24.02.2020 gününde oy birliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi