22. Hukuk Dairesi 2013/3900 E. , 2013/4775 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
...
...
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı taraf, davacının iş sözleşmesinin geçerli ve haklı bir sebep olmadan feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğin tespiti ile işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin belirli süreli olduğunu, bu sebeple sözleşme süresinin sonunda iş sözleşmesinin kendiliğinden sona erdiğini belirterek davanın reddine karar verilmesin talep etmiştir.
Mahkemece, davacının Türkiye"de oturma izni almak zorunda olması ve 2547 sayılı yasaya göre davacının iş sözleşmesinin süreli yapılması gerektiği, bu sebeple davacının iş sözleşmesinin yenilenmesine rağmen süresiz hale gelmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Öncelikle çözümlenmesi gereken husus, uyuşmazlığın çözüm yerinin adli yargı mı yoksa idari yargı mı olduğudur.
Hukukumuzda yargı yolu için de, görev tabiri kullanılmaktadır. Görev gibi, yargı yolu da kamu düzenine ilişkindir. Bu sebeple, yargılamanın her aşamasında mahkemenin davada yargı yolunun caiz olup olmadığını kendiliğinden gözetmesi gerekir.
Uyuşmazlık Mahkemesi 05.11.2012 tarih ve 2012/189 esas, 2012/234 karar, 24.12.2012 tarih ve 2012/223 esas, 2012/282 karar sayılı kararları ile vakıf üniversitelerinde öğretim üyesi (sırasıyla Prof. Dr, Yrd. Doç.) olarak çalışan davacıların iş sözleşmesinin feshi sebebiyle işlemin iptali istemi ile idari yargıda açılan davalarda, idare mahkemelerinin, görevli mahkemenin adli mahkemeler olduğu yönündeki itirazları reddederek, görevli olduklarını kabul etmesi sebebiyle, davalı idare vekillerinin görev uyuşmazlığı çıkartılmasını talep etmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın ve Danıştay Başsavcılığı"nın hukuki mütalaaları alındıktan sonra; "Somut olay ve mevzuat hükümleri birlikte
irdelendiğinde; davalı üniversitenin, sürekli ve düzenli nitelikteki kamu hizmetinde çalıştırdığı davacının; statüsü, göreve alınması, hak ve yetkileri gözetildiğinde, idare hukuku kapsamında bir kamu personeli olduğu açıktır. Bu açıdan davacının, iş sözleşmesinin feshine ilişkin işleminin de 2577 sayılı Kanun"un 2. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde tanımı yapılan iptal davasına konu edilebilecek nitelikte bir idari işlem niteliği taşıdığı; bu işlemin hukuka uygunluğunun denetiminin de, Anayasayla bu denetim için oluşturulan İdari Yargı"nın görev alanında bulunduğu sonucuna varılmıştır." şeklinde karar vermiştir.
Dava konusu somut olayda, davacı ... Üniversitesinde öğretim görevlisi (Yrd.Doç.Dr.) olarak çalışmakta olup, Uyuşmazlık Mahkemesi"nin yukarıda anılın kararlarında belirtildiği üzere, uyuşmazlığın çözüm yeri idari yargı olduğundan hükmün görev yargı yolu yönünden bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan sebeple BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 07.03.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.