22. Hukuk Dairesi 2012/15571 E. , 2013/4765 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, ulusal bayram ve genel tatil, ödenmeyen ücret alacağı ile asgari geçim indirimi alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, davacının davalı işyerinde 1999 yılında hamurcu ustası olarak çalışmaya başladığını ve 06.08.2010 tarihine kadar çalışmasının devam ettiğini, davacının hamurcu ustası olarak tek çalıştığını ve ayrıca davalı işveren tarafından ücretlerinin düzenli ödenmediğini, bu düzensizliklerin giderilmesini talep ettiğini, ancak işveren tarafından bu hususların düzeltilmediğini, devamında iş sözleşmesinin feshedildiğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili davacının 06.08.2010 tarihinden itibaren mazeretsiz ve izinsiz olarak işyerine gelmediğini, devamında da davacının iş sözleşmesini kendisinin feshettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davacının iş sözleşmesinin davacı işçi tarafından haklı sebeple feshedildiğini, davacının kıdem tazminatı, fazla çalışma alacağı, ulusal bayram genel tatil alacağı, ücret alacağı olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar davacı tarafça temyiz edilmiştir
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Kıdem tazminatı bakımından uygulanması gereken faiz konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 120. maddesi hükmü uyarınca yürürlüğü devam eden 1475 sayılı Kanun"un 14. maddesi gereğince kıdem tazminatını, anılan 14. maddenin 11. fıkrası hükmüne göre gününde ödenmemesi durumunda mevduata uygulanan en yüksek faize karar verilmelidir.
Kıdem tazminatının zamanında ödenmemesi halinde bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faiziyle birlikte ödenmesi gerektiği, 1475 sayılı Kanun"un 14/11. maddesinde öngörülmüştür. O halde faiz başlangıcı fesih tarihi olmalıdır. Bu noktada iş sözleşmesinin ölüm ya da diğer sebeplerle son bulması faiz başlangıcını değiştirmez.
Somut olayda davacı taraf dava dilekçesi ile talep ettiği kıdem tazminatı alacağına fesih tarihinden itibaren en yüksek mevduat faizi işletilmesini talep etmiş olmasına rağmen mahkemece, “3.115,62 TL kıdem tazminatı alacağının 500,00 TL"sinin dava tarihinden itibaren 2.615,62 TL"sinin ise ıslah tarihi olan 18.01.2010 tarihinden itibaren bankalarca mevzuata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” şeklinde hüküm kurulmuştur.
Kıdem tazminatı alacağına fesih tarihinden itibaren bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faize hükmedilmesi gerekirken, mahkemece “17.686,89 TL kıdem tazminatı alacağının 500,00 TL"sinin dava tarihinden itibaren 2.615,62 TL"sinin ise ıslah tarihi olan 18.01.2010 tarihinden itibaren bankalarca mevzuata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” şeklinde hüküm kurulması hatalı olup bozma sebebi ise de bu yanlışlıkların düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438/7. maddesi uyarınca kararın düzelterek onanmasına karar verilmiştir.
Sonuç:
Hüküm fıkrasının 1 bendinde yazılı “3.115,62 TL kıdem tazminatı alacağının 500,00 TL"sinin dava tarihinden itibaren 2.615,62 TL"sinin ise ıslah tarihi olan 18.01.2010 tarihinden itibaren bankalarca mevzuata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” sözcüklerinin hükümden çıkartılarak, yerine
" “3.115,62 TL kıdem tazminatı alacağının fesih tarihi olan 01.04.2004 tarihinden itibaren bankalarca bir yıllık mevduata uygulanan en yüksek mevduat faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine" yazılmasına, hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 07.03.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.