22. Hukuk Dairesi 2012/15569 E. , 2013/4763 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, fark kıdem, fark ihbar tazminatı, fazla çalışma, ulusal bayram genel tatili ücret alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, davacının iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız olarak feshedildiğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının kıdem ve ihbar tazminatı ile kullanılmayan izin ücretlerinin hesabına yatırılarak davacının iş sözleşmesinin sona erdirildiğini, belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, dosyadaki kart okuma kayıtlarına göre davacının çalışma süreleri belirli olduğundan kart kayıtları ile şahit beyanları birlikte değerlendirilerek davacının fazla çalışma ve genel tatil alacağına hak kazandığı, işveren tarafından kıdem ve ihbar tazminatı ödemesi yapıldığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı kanuni süresi içinde davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı ile bayram ve genel tatil çalışmalarının ödenip ödenmediği konularında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların, şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile ispatlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Somut olayda dosyada mevcut kart okuma kayıtları ve şahit anlatımlarına dayalı olarak fazla çalışma ile bayram ve genel tatil ücretleri hesaplanarak istekler hüküm altına alınmıştır.
Davalı tarafça bayram ve fazla mesai ödemesi olduğu belirtilen Bank Asya’ya ait dekont ve yine Kayseri Eskisanayi Şubesine ait, davacıya maaş-kıdem-yıllık izin ödemesi altında 2.140,22 TL ödeme yapıldığını gösteren ekstre sunulmuş, ancak hem bilirkişi raporunda hem de mahkemenin gerekçeli kararında bu ödemelere ait bir açıklamada bulunulmamıştır. Davalı taraf davacıya fazla çalışma alacağı ve genel tatil ücretinin dekont ve imza karşılığı ödendiğini savunmuştur. Mahkemece konuyla ilgili savunma üzerinde durulmaksızın karar verilmesi hatalıdır. Banka hesabına ödemelerin yapılıp yapılmadığı ve yapılmış ise davacıya hangi alacağına karşılık ne miktarda yapıldığı belirlenerek yukarıdaki ilke ve esaslar dahilinde hesaplamaya gidilmelidir.
3-Davacı taraf dava dilekçesi ile ihbar tazminatı talep etmiş olup yıllık izin ücret alacağını talep etmemesine rağmen mahkemece hüküm fıkrasında davacının 1.809,00 TL yıllık izin alacağı olduğuna hükmedilmesi ve ihbar tazminatı alacağına ilişkin bir açıklamada bulunulmaması hatalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 07.03.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.