23. Hukuk Dairesi 2016/2414 E. , 2018/5427 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün asıl davada davacı-karşı davada davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı-karşı davalı vekili Avukat Yasemin Kardölen gelmiş tebligata rağmen diğer taraftan gelen olmadığından onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı-karşı davalı vekili, müvekkili ile davalı-karşı davacı şirket arasında 2006 yılında yetkili servis sözleşmesi imzalandığını, yapılan işlerin davalı-karşı davacı şirkete malzeme artı işçilik olarak fatura edildiğini, bu faturalandırmadan sonra davalı-karşı davacı şirketin sondaj adı verilen ve müvekkili servis tarafından fiilen işlerin yapılıp yapılmadığının iş sahibi müşterilere sorulması metodu ile bazı faturaların/işlerin/hizmetlerin usulsüz olduğu kanısına vardığını bu nedenle 23.06.2011 tarihli ihbarnameyle sözleşmeyi haksız olarak feshettiğini, sondaj sonucu müvekkilince yapılmadığı iddia edilen işler ve hizmetlere ilişkin müşterilerce imzalanan işin yapıldığına dair belgelerin olduğunu, müvekkilinin vermiş olduğu hizmetlere ilişkin kesmiş olduğu faturaları haksız kazanç temini görerek ödemediğini ileri sürerek 188.500,00 hizmet bedelinin sözleşmenin feshedildiği tarihten itibaren ticari faiziyle tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı-karşı davacı vekili, asıl davanın reddini istemiş, karşı davasında, müvekkili şirketin 1. ve 2. sondaj işlemleri üzerine davacı-karşı davalıya tespit konusu işlemler yönünden iade faturaları kestiğini, anılan işlemlerin davacı-karşı davalı tarafça fiilen yerine getirilmeyen ancak hizmetleri fiilen verilmişcesine gösterilen ve haksız kazanç elde ettiği işlemler olduğunu, sondaj neticesinde tespit edilen usulsüz işlemler sebebiyle davacı-karşı davalının elde ettiği haksız kazanç toplamının 268.331,80 TL olduğunu ileri sürerek 268.331,80 TL’nin davacıdan tahsilini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, 04.04.2011 tarihinde davalı-karşı davacının bölge yöneticisi ve servis mühendisleri ile davacı-karşı davalı arasında imzalanan tutanakta açıkça 307 adet fiş numarası bulunan kayıtların gerçekte verilmeyen hizmetlere ilişkin fişler olduğunun belirtildiği, davacı- karşı davalının defterlerinin borç ya da alacak bakiyesi tespitine olanak verir şekilde düzenlenmediği, dosyada bulunan fatura örneklerinin davalı-karşı davacının kayıtlarına
alındığı ve usulüne uygun tutulan ve sahibi lehine delil olma niteliği taşıyan davalı-karşı davacı defterlerine göre davalı-karşı davacı yanca düzenlenen iade faturaları da nazara alınarak davacı-karşı davalının 268.331,80 TL borçlu olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davacı-karşı davalı temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı-karşı davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2- Dosya içerisinde bulunan 04.04.2011 tarihli tutanak incelendiğinde, davacı-karşı davalının, 1. sondaj işleminde tespit edilen 307 adet fişin doğru olmadığını, gerçekte verilmeyen hizmetlere ilişkin olduğunu, fiş bilgilerinin doğru olmadığını kabul ve beyan ettiğinin tutanak altına alındığı görülmüştür. Buna göre, davacı-karşı davalı 307 adet fişten haksız kazanç sağladığını kabul etmiştir. Davacı- karşı davalı bu kabulüyle bağlıdır. Ancak, 2. sondaj işleminin doğru olup olmadığı yeterince araştırılmamıştır. 2. sondaj işleminde belirtilen hizmetlerin verilip verilmediği konusunda ispat yükü davacı-karşı davalıdadır. Davacı-karşı davalı, davalı-karşı davacıya 2. sondaj işleminde belirtilen hizmetleri verip vermediğini ispat etmelidir. Bu durumda mahkemece, davacı-karşı davalının 2. sondaj işleminde belirtilen hizmetleri verip vermediğinin ve fiş bilgilerinin doğru olup olmadığının araştırılarak sonucuna göre asıl ve karşı davada karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı-karşı davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı benttee açıklanan nedenlerle davacı-karşı davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davacı-karşı davalı yararına takdir olunan 1.630,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalı-karşı davacıdan alınarak, davacı-karşı davalıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 22.11.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.