Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2018/4338 Esas 2019/305 Karar Sayılı İlamı

10. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/4338
Karar No: 2019/305
Karar Tarihi: 15.01.2019

Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2018/4338 Esas 2019/305 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Bir kişi hakkında uyuşturucu ticareti yapma suçundan dava açıldı. Savcı, sanığın cezalandırılmasını talep etti. Sanık müdafiisi süre istedi ve bir sonraki oturumda savunma yaptı. Sanığa ek savunma hakkı verilmemesi bozma nedeni yapılmadı. Anayasa Mahkemesi'nin bir kararı göz önünde bulundurularak, sanığın cezasının infaz aşamasında TCK'nın 53. maddesinin 1. ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının 1. cümlesinin uygulanması mümkün görüldü. Yargılama süreci yasaya uygun olarak yapıldı ve deliller gerekçeli kararda gösterilip tartışıldı. Hükmün esastan reddine karar verildi ve hapis cezası süresi ve tutuklama tarihine göre sanık müdafiisinin tahliye isteği reddedildi. Kanun maddeleri: Türk Ceza Kanunu'nun 188/3, 188/4-a, 53 ve 63.

10. Ceza Dairesi 2018/4338 E. , 2019/305 K.

"İçtihat Metni"

Mahkeme : Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hüküm : İstinaf başvurusunun esastan reddi

Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Sanık hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 188/3. maddesi gereğince cezalandırılması istemi ile kamu davası açıldığı, 15/11/2017 tarihli oturumda Cumhuriyet savcısının esas hakkındaki mütalaasında sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 188/3, 188/4-a, 53 ve 63 maddeleri gereğince cezalandırılmasını talep ettiği, sanık müdafiinin süre istediği, bir sonraki oturumda sanık müdafiinin ve sanığın savunma yaptığı anlaşılmakla, sanığa ek savunma hakkı verilmemesi bozma nedeni yapılmamıştır.
24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas 2015/85 sayılı iptal kararı gözetilerek, sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin 1. ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının 1. cümlesinin uygulanmasının infaz aşamasında dikkate alınması mümkün görülmüştür.
Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği ve istinaf isteminin esastan reddine dair karar hukuka uygun bulunduğundan, sanık müdafiinin temyiz itirazlarının yerinde görülmemesi nedeniyle, 5271 sayılı CMK"nın 302/1. maddesi uyarınca, usul ve yasaya uygun olan bölge adliye mahkemesi kararına yönelik TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA, hükmolunan hapis cezasının süresi ve tutuklama tarihine göre sanık müdafiinin tahliye isteğinin reddine, 15/01/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.