Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2017/1698 Esas 2018/1253 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/1698
Karar No: 2018/1253
Karar Tarihi: 19.03.2018

Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2017/1698 Esas 2018/1253 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından verilen bir karara yapılan itirazın reddi üzerine, Ankara 8. Sulh Ceza Hakimliği tarafından verilen kararın 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi gereğince kanun yararına bozulması talebi üzerine, Yargıtay Ceza Dairesi tarafından incelenen dosya kapsamına göre, bozma isteğinin yerinde görüldüğü ve kararın kanun yararına bozulmasına karar verildiği belirtilmiştir.
- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği ve 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi takdirde 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği belirtilmiştir. Ancak, Cumhuriyet savcısının somut olayda yeterli soruşturma yapmadığı ve olayın aydınlatılmadığı belirtilerek, soruşturmanın genişletilmesine karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir.
1. Ceza Dairesi         2017/1698 E.  ,  2018/1253 K.

    "İçtihat Metni"

    (KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)

    Kasten öldürmek suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 06/12/2016 tarihli ve 2016/171835 soruşturma, 2016/90549 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin mercii Ankara 8. Sulh Ceza Hâkimliğinin 08/02/2017 tarihli ve 2017/350 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;
    5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanunun 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanunun 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanunun kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanunun 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciinin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında,
    Somut olayda, müştekinin oğlu olan maktulün şüpheli tarafından hortumla boğularak veya zehirlenerek öldürüldüğünden bahisle şikâyetçi olduğu, şikâyete konu olay hakkında şüphelinin savunmasının alınmadığı, olay yerinde keşif icra edilip ölü muayenesi akabinde maktulün cesedi üzerinde klasik ve sistematik otopsi yapılmadığı, yapılacak olan klasik ve sistematik otopsi neticesinde düzenlenecek olan adli tıp raporuna göre şüphelinin hukuki durumunun değerlendirilmesi yoluna gidilmediği, gerektiğinde kolluk marifetiyle olayla ilgili olarak mahallinde geniş çaplı araştırma yapılıp görgüye dayalı bilgisi olanların araştırılmadığı, ölüm raporunun maktulün kesin ölüm sebebinin her türlü şüpheden uzak bilimsel verilere dayanılarak ortaya konulmadığı anlaşılmakla, soruşturmanın genişletilmesine karar verilmesi, sonucuna göre kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın esası hakkında bir değerlendirme yapılması gerekirken, yazılı şekilde itirazın reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 03/07/2017 gün ve 94660652-105-06-5854-2017-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesi ile Dairemize ihbar ve dava evrakı gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü;

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Kanun yararına bozma talebine dayanılarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden, Ankara 8. Sulh Ceza Hakimliğinin 08/02/2017 tarihli ve 2017/350 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nun 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZULMASINA, diğer işlemlerin yapılabilmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 19/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.















    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.